İnsan;’’doğar yaşar ve ölür ‘’diye bakarız hayata.Dar pencereden dar bir gözlükle baktığımızda hayatın anlamı bu kadar basittir.Lâkin özeti bu olsa da hayatın; hakikatte doğum-ölüm arasındaki uzun yolculuğun aslında hangi müjdelerle dolu olduğunu başka yazılarımızda paylaşmıştık. Ölüme o kadar alıştık ki ;Azrâil’in her dakika kapımızı çalacağı gerçeği bize uzak gibi gelsede;kaçınılmaz bir gerçek olduğundan ölümlere şaşırmıyoruz.Tıpkı Ülkemizin en zengin ailelerinden olan Koç grubunun, erken yaşta kaybettiği baş patronunun, ansızın Azrail’e yenik düşmesi gibi.“Azrail’e yenik düşmek…..”Sanki galip gelme şansımız var da.Er yada geç tüm rauntlar Azrail (A.S) in işte. Bazı ölümler vardır ki bize uzak olduğundan yakınları haricinde kimse çok fazla etkilenmez..Bazı ölümlerde vardır ki; toplumun büyük bir bölümünü etkiler, bazanda derin manalar bırakır.Ölüm ruhdünyamıza adeta ders verir. Bu ölümden kim ne ders çıkarır bilemeyiz,lakin biz ne anladık ona bakalım… 55 sene hayat …Uzun gibi görünse de bu hayat ;ŞeyhEdebâli’nin, Devlet-i Aliye kurucusu Osman Gazi’ye seslenişindeki gibi;şafak vakti doğup akşam ezanında ölmeye benzer.Bu kadar kısa bir hayata sığan lebâleb dolu bir zenginlik,en kaliteli okullarda eğitim,en güzel evlerde ikamet….Ama en önemlisi de binlerce insana istihdam.Tanıdığımız onlarca marka ürünün sahibi,onlarca fabrika…Dünya akçesiyle uçsuz bucaksız bir maddi zenginlik.Bunların hiç biri Azrâili mağlup etmeye yetmiyor işte. Tıpkı öncekiler gibi, ne Kârun,neKânuni,neFord,ne Kaddafi….Ne tarihteki ünlü zenginler,ne de ünlü muktedir yöneticiler,hiç birinin ölümü yok etme ve Azrâili alt etme şansı olmamıştır.Bir zaman sonra başta sevdikleri alışır gidenin yokluğuna, sonra tanıyan herkes …Ve bir zaman sonra unutulur.Geriye sadece gidenin hatıraları kalır.Onlarda kimi zaman bulanıklaşır,gri bir renk alır…Sonrası malum; öyle böyle herşey unutulur. Hasıl-ı kelam dostlar; 1-Ölüm o kadar kat’i ve zahirdir ki; gündüzün gecesi güzün kışı gelmesi gibi herkesin başına gelecek.Zengin fakir genç ihtiyar dinlemeyecek.Ve madem ölüm öldürülmüyor ve dahi kabir kapısı kimseye kapanmıyor doğumla ölüm arasındaki dar-ı fâni ile ebedî saadeti kazanmak en büyük meselemiz olsa gerek. 2-Ecel celladı her daim kapımızı çalmak için beklerken;sevdiklerimizin kıymetini bilmek gerekvesselam Bazen bir anın gerçek değerini (o an) bir hatıraya dönüşmeden önce anlayamazsınız."
