Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

Tarihten Bir İbret Vesikası

“Hayat iman ve cihaddır” sözünün sahibi İslam’ın büyük şehidi Hz. Hüseyin ve Ehl-i beytini katleden orduda yer alanların akıbeti daha o zamandan merak konusu olmuştur. Bir görgü tanığı olan Yakub b. Süfyan’ın ağzından nakledilen şu olayı hemen tüm ilk ve muteber tarih kaynakları aktarırlar:

“Çiftliğimdeydim. Cemaatle yatsı namazını kıldıktan sonra oradakilerle oturup muhabbete başladık. Hz. Hüseyin’e geldi söz. Orada bulunan adamlardan biri dedi ki: “Ben ısrarla takip ettim; Hüseyin’in üzerine yürüyüp onunla savaşanların hemen tamamının akıbeti feci oldu.”

Bizimle bulunan çok yaşlı bir adam “Ben de ona karşı savaşanlardandım, fakat şu ana kadar başıma hoşlanmadığım hiçbir şey gelmedi” dedi. Yanmakta olan kandil o sırada sönmeye yüz tuttu. İhtiyar onu yakmak için kalktı. Fitille oynarken, ateş birden parlayıp ihtiyarın elbisesini tutuşturdu. İhtiyar canını kurtarmak için, çiftliğimin hemen önünden akan Fırat’a koştu. Fakat ne yanmaktan kurtulabildi ne boğulmaktan.”

Büyük Âlim İbn Teymiyye, “iktidarlar küfürle değil, zulümle yıkılır” der. Bu, inanan insanlara savaş açanların akıbetiyle ilgili ibret-i alem bir örnek. Günümüzde açılan savaş, sadece inanan insanlara yönelik değil; aynı zamanda Allah’a, Kur’an’a, İslam’a karşı da savaş açılmış durumda. Eğer birileri kalkıp tüm İslam peygamberlerine “hayalperest ve dengesiz” diye hakaret eden, Ulu Önder Hz. Peygamber’e “Arap hikayeci”, Yüce Kitabımız Kur’an’a “Muhammed’in hikayeleri” diye küfreden raporlar kaleme alıyor; “Allah’ı insan yarattı” tezini işleyen broşürleri ülkenin güvenliği kendisine emanet edilen gözbebeği kurumlarda ders kitabı olarak okutuyorsa ve onların yeni yetme çömezleri Kur’an’ın bazı ayetlerini tartışmaya açarak “Kur’an’la hesaplaşmaktan” söz ediyorsa; bu düpedüz Allah’a, Kur’an’a, İslam’a savaş açmak demektir. Kur’an’ın ve İslam’ın sahibi olan Allah, ona saldıranlarla başa çıkar.

Mekke’nin yaşlı reisi Abdulmuttalib’in, Kâbe’yi yıkmak için Mekke üzerine yürüyen ve develerini gasp eden Ebrehe’ye dediği gibi: “Ben develerimin peşindeyim, verin bana develerimi!

“Kâbe mi? Onun sahibi var; onun sahibi onu nasıl koruyacağını ve saldırganlarla nasıl başa çıkacağını çok iyi bilir.”

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar