Harun Atalay

Harun Atalay

Mail: atalay.ekspres@gmail.com

Şeytana Mesleğini Bıraktırdı Şerefsizler

 İnsanlığın kırıntısının kalmadığı günleri yaşıyoruz peşi sıra...

Ne diyordu CHP PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, “Duyduklarımıza artık şaşırmayacağız diye düşündüğümüz bir ülkede şaşırmaya devam ediyoruz.”

Sinema hayranıyım, fırsat buldukça yerli yabancı film izlerim.

Çocukların katledildiği bir sinema filmine hiç denk gelmedim, sanırım çekilmedi de.

Geçtiğimiz hafta ülkemde yaşanan çocuk katliamını ilk duyduğumuzda sanırım sizler de benim gibi “Yok canım öyle değildir, bu kadar da şerefsiz vicdansız olamazlar” diye düşündük.

“Bu caniliği yapanların da elbet çocukları vardır, içlerinde az da olsa analık babalık dürtüsü Allah korkusu vardır” diye düşünürken,

Bu müptezellerin hiçbir insancıl duygularının olmadığını, şeytanın bunların yanında ne kadar masum olduğunu dehşete düşerek izledik ve yaşadık.

Sadece para için ruhlarını şeytana satmışlar desek, şeytan böyle bir ruhu emin olun satın alamazdı.

Ülke gündemine düşen bu bebek katillerinin ülke gündemine bile alınmasında,

Ana akım medya ve gazeteci müsveddeleri çuvallamış.

Allah’tan sosyal medya ve sosyal medya fenomenlerinin ısrarlı takibi sonucu ülke ne oluyoruz yeni yeni gelmişti.

Güzel bir söz bilirim, “Toplum ne zaman kaybeder? Olaylara duyarsız kaldığı zaman” derler.

Bizim çevremizde yaşananlara, olup bitenlere toplumca “Aman be sen de bana ne” deme gibi bir lüksümüzün olmadığını her fırsatta yazmışımdır.

Bu olayda devlet kurumları üzerine düşeni yapmıştır yapmaya da devam ediyor,

Lakin, Türk toplumu şu ölü toprağını bu canilikte olduğu gibi toplumu yakından ilgilendiren her olayda üzerinden bir atmalı.

Sonra sarı öküz hikayesinin baş kahramanı oluruz, vah tüh deriz ama sesimizi duyan olmaz.

Ülkemizde idam ile ilgili bir anayasal düzenleme mutlaka kaleme alınmalı.

Çocuklara ve kadınlara yaşam hakkı tanımayanlara mutlaka uygulanmalı.

Henüz birkaç günlük bebeğe yaşam hakkı tanımayanlar, yeterince bu dünyada yaşamıştır diye düşünüyorum.

Gelelim idam konusuna...

Bizim gibi demokrasinin ağır aksak ilerlediği, adalete duyulan güvenin kamuoyunda dibe vurduğu ülkelerde,

İdam kararı nasıl ne şekilde uygulanır düşüncesinde olanlar çoğunlukta.

“O kararlarda bile elimize yüzümüze bulaştırırız” dedi birkaç hukukçu ve siyasetçi arkadaşım.

Haklı endişelerini anlıyorum fakat canlar bu canım ülkeye acilen bir adalet reformu lazım.

Anayasa değişikliği değil adalet, acilen adalet reformu...

Ha şimdi siz diyeceksiniz ki “İdamın getirilmesi için anayasa değişikliği şart.”

Gerekirse anayasa değişikliğine de gidilmesinde sakınca yok.

Ülkemizin psikolojisi, sosyolojisi hiç de iç açıcı değil.

Her türlü maddi zorlukların üstesinden gelinir fakat ülkede yaşanan psikolojik ve sosyolojik çöküntünün telafisi zor olur.

Aman akıl sağlığımıza mukayyet olalım.

Sıkça söylediğim toplumun oto kontrolünü yine toplum yapmalı.

Yapılan haksız hukuksuz hiçbir davranışa sessiz kalmayın canlar.

Bulaşmak istemediğiniz her çamur bir gün size de mutlaka bulaşır.

Her şeyi devletten beklemeyin,

Oto kontrolümüzü cesaretle birleştirelim, bakınız nasıl da düzelecek birçok hadise.

İsim Listesi

Geçtiğimiz hafta sonu ilimizde elim bir trafik kazası yaşanmış, 6 vatandaşımız bu kazada hayatını kaybetmiş ve onlarca yaralımız olmuştu.

Kaza yapan otobüste seyahat edenlerin yakınları haklı olarak yaralı ya da vefat edenlerin isim listesine ulaşmak için birçok kurumu aramış,

Hatta birçoğu biz gazetecilere de ulaşmak zorunda kalmıştı.

Bir kazada isimlerin belirlenmesi ya da basına tam isim listesinin verilmesi bu kadar mı zor oluru yaşadık ve gördük.

Ayrıca neyin gizemini yapıyorsun Jandarma?

Yaşanılan bilgi kirliliği bazen telafisi olamayan sonuçlar doğuruyor.

Sonra da diyorsunuz ki “Yok öyle değil böyle, yok o olayın aslı öyle değil” falan filan...

Haberlerin kamuoyuna temiz bir şekilde aktarılması için sadece gazetecilerin değil kurumların da sorumlulukları vardır.

Kalın sağlıcakla,

Hepinizin kirpiklerinden öperim.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar