Teknolojik gelişmeler yaşamımızdaki birçok şeyi değiştirdiği gibi, çocukların oyunoynama alışkanlıklarını da değiştirmiştir. Çocukların sanal oyunlara olan düşkünlüğü ve oyun başında geçirdiği zaman arttıkça ailelerin de endişeleri artmıştır. Bilgisayar oyunlarının, oyunun içeriğine, ne kadar oynadığına bağlı olarak çocuklar üzerindeki etkisi değişmektedir.
Saatlerce oyun oynamak obezite, uyku bozuklukları, baş, boyun ağrıları, kuru gözler, kas hastalıkları ve aynı zamanda iskelet düzensizlikleri gibi risklerin artmasına neden olabilir. Sağlık üzerindeki diğer etkiler, kalp hızında artış ve yüksek kan basıncı olarak sayılabilir. Özellikle şiddet içerikli sanal oyunlar ile agresif davranışlar arasında bir ilişki mevcuttur. İçinde çokça ateş etme ve öldürme eylemi bulunan oyunlara düşkünlük, çocuklarda öfke, saldırganlık ve şiddet görüntülerine karşı duyarsızlığın artmasını tetikleyebilir.
Şiddet içerikli bilgisayar oyunu oynamanın, yapıcı ve olumlu davranışları köreltip, sosyal etkileşimlerde zarar verici davranışları arttırdığını, düşmanlık duygularını ve kaygı düzeyini arttırdığını, düşük empati ve başkalarının acılarına karşı duyarsızlaşmaya neden olmaktadır. Bu oyunlar zorbalık, küfür etme, akranlara veya kardeşlerle kavga etme gibi eğilimlerin artmasına neden olur. Zamanının çoğunu sanal oyun oynayarak geçiren ve derslerini aksatan çocukların, dikkat problemlerinin arttığı, sosyal ilişkilerinin zayıfladığı, zayıf bir akademik performans gösterdikleri, okula gitmek istemedikleri, hatta okulu bıraktıkları görülmektedir.
Ailelere düşen görevler;
İlk olarak anne babaların teknolojiyle olan ilişkisini sorgulaması lazım. Eğer ebeveyn olarak çocuklara rol model oluyorsak, kendi internet kullanımımızın ne kadar fazla olduğuna bakmamız gerekir. Eve gelir gelmez açılan bilgisayarlar, bitmek bilmeyen telefon kullanımı iletişimi zaten kısırlaştırıyor. Aile içerisinde iletişimin kurulabiliyor olması, birlikte zaman geçiriyor olmak, birlikte geçirilen zamandan keyif alabiliyor olmak önemlidir.
Birlikte zaman geçirmekten keyif alındığında, iletişimin güçlü olduğu noktada, teknoloji bir sığınak olarak görülmeyecektir. Ailecek alternatif yaşam tarzlarının oluşmasını sağlamalıyız. Çocuklarımızın hayatını aktivitelerle, sporla zenginleştirmeliyiz. Çocuklarımızı sanal dünyadan çekmeli, gerçek dünyanın farkına varmalarını sağlamalıyız. Ailece yapılacak etkinlikler, arkadaşlarla geçirilecek vakit çocuğu bu tür tehlikelerden uzak tutacaktır.
