Öncelikle ramazan ayı aç ve susuz kalma ya da fazladan alınan kiloları verme ayı değildir. Ramazan ayını oruç ibadeti sebebiyle belirlenen süre içinde aç ve susuz kalmaktan ibaret görmek, ramazan ayından da oruç gibi muhteşem bir ibadetten de bir şey anlamamak demektir. Peki, o halde ramazan nedir? Ramazan en başta on bir ay boyunca bozduğumuz kulluk ayarlarımızı olması gereken frekansına getirme, ruhumuza bahar dirilişini yaşatma ve farkındalık kazanarak duyarlı bir insan olma ayıdır.
Kardeşlik Ayıdır
Ramazan ayı, kardeşlik duygularını pekiştirme, paylaşma, bir arada barış ve huzur içinde yaşama ve ortak değerlerimizi hatırlama ayıdır. Allah’ın bizden istediği her ibadet bizim faydamızadır. Oruç ibadeti de her şeyden önce insanın sahip olduklarının kıymetini bilip şükretmesi ve sahip olmadıkları sebebiyle şikâyet etmekten uzak durması içindir.
Yine oruç ibadeti, bir çeşit iman tazelemesidir. Bir anlamda “Ben yeme-içme gibi en doğal ihtiyacımı bile bana her şeyimi veren Allah’ın dileğine göre düzenlerim” demektir. Sabır sahibi insan, acele etmeyen, hemen öfkelenmeyen, açgözlü olmayan, anlamayı, dinlemeyi ve sırasını bilen insandır. İnsan onuruna yakışmayacak eylemlerden uzak durmanın öncelikli gereksinimlerinden biri sabırlı olmaktır. Allah’ın kitabı Kuran, ruhumuzun tıkanan damarlarını açan bir serum gibidir. Ruhumuzun şifasıdır. Bedenimiz için nefes almak ne ise, ruhumuz için Kuran odur.
Bu yüzden Kuran’ın indirilmeye başlandığı ay olan ramazan ayını, Kuran ile yakın bir ilişki içinde olmak, Kuran ile hayat bulmak ve Kuran ile yaşamak için de bir fırsat bilmek gerekir. Ramazan ayını bir fırsat bilmek, ancak bu fırsatı sadece bir ay ile sınırlı tutmayarak diğer on bir aya da taşımak gerekir. Bu yüzden ramazan bir anlamda yenilenme ayıdır.
Yorum Yazın