Oğuzhan Osmanoğlu

Oğuzhan Osmanoğlu

Mail: aksarayportal@hotmail.com

Okumak…Ve Okumak Üzerine

Okumak çok yönlü bir eylemdir.  İnsanı okumak,ruhu okumak,gözleri ve kalbi okumak…Gülmeyi,ağlamayı,sevinci  ve  hüznü okumak... Siyaseti,aktüel olayları ve  dünyayı okumak... Yazmayı,konuşmayı,düşünmeyi ve  düşünceleri okumak.. Yağmuru okumak,tabiatı okumak,gezegenleri ve  kainatı okumak…Matematiği,fiziği coğrafyayı okumak…Dağları, taşları  mevcudatı okumak…Zerreyi   şemsi,demem o ki güneşi;hücreyi bedeni ve  dâhi  tüm âlemi okumak..Okumak,okumaktan geçiyor  dostlar...Gazete,kitap mecmua  okumak  değil kastımız. Lakin bu çerçeveden bakarsak herkes okuyor. Tahlil etmek,analiz etmek,yorumlamak.Ufku genişletmek ve dahi yeni bakış açıları sunmak. Yeni bakış açıları geliştirmek,manâ-yı harfiyle değil mânâ-yı ismiyle okumak…Gizli âlemleri açmak, gizli mânâları görünür kılmaktır  okumaktan kastımız.

      Yukarıda zikrettiğimiz şekilde okumanın yolu da okumaktan geçiyor tabi ki. Kutsal kitabımızın ilk inen âyeti 'OKU' dur. "Yaratan Rabbinin adıyla OKU" . Bu kutsal mesajı anlamaktan ve elimizi  kitaplara uzatmaktan geçiyor doğru okumanın yolu. Araştırmaktan, beyin yormaktan zaman ayırmaktan geçiyor.Okumuyor, ezbere konuşuyor, ezbere yaşıyor,ezbere düşünüyoruz.Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz. Japonların %14’ü,Abd nin %12’si kitap okurken,ülkemizde  kitap okuma oranının %0,01 olması nasıl bireylerin   yetiştiğinin  ispatı olsa gerek. Amerika'da lise çağındaki bir genç günlük konuşma dilinde 1000 ila 1500 kelime kullanırken bu oran biz de ne yazık ki 150 ile 200 kelime arasında kalıyor. Düşünmenin, zihinsel faaliyetlerin  ana malzemesinin kelimeler olduğu gerçeğini hesaba katarsak bu tablo bizim için hiç de iç açı değil.Ayrıca Ülkemizde her  100 kişiden sadece 4’ü kitap okuyor.Ve tabî dünya  kitap okuma ortalaması ülkemizden 3 kat daha fazla.Düşünmeyen,algılamayan,yorumlamayan  bir  nesille karşı karşıyayız.Bizim çok okuyan okuduğunu yorumlayıp  değerlendirebilen  bireylere ihtiyacımız var. Eğitim sistemimiz,teknolojik zirveye ulaşmak ve hayatımızın sanallaşması,  okumayı direkt  olumsuz etkileyen faktörlerdendir.İstediğiniz kadar güzel okullarda okuyun ve  istediğiniz kalitede üniversiteleri bitirin.Eğer  okumanın özünü kavrayamamışsanız boşa  okumuş olursunuz ve oluruz.Sâde,sıradan ve tekdüze  bir zekaya  sahip olmaktan öteye  geçemeyiz.

      Zeka kapasitesi geliştirilebilir bir şeydir  ve yolu da okumaktan geçer. Başta  da  ifade  ettiğimiz  gibi;insanı,ruhu,kalbi okuyamayız…Siyâseti,olayları ve mevcudatı anlayamayız..Değil geçmişi ve  geleceği;burnumuzun dibini görmekten âciz kalırız ve  kalıyoruz da. Oysa ki okumak, içimizdeki gîzem dolu âlemlerin kapılarını açan , sihirli bir anahtardır.Ve okumak;Zamanın her  seyyâlesini,yaşanan ve yaşanmayan her olayı akıl ve  zeka bütünü içinde tahlil eder.Olayların  perde  arkasını,nedenini,,niçinini nasılını, görme  imkanı sağlar.Problemi ve çözümü âkil bir hoca edasıyla  tespit etme imkanı  verir.Okumak gerek dostlar;bir  adım ileride olmak istiyorsak okumak  gerek.Okumanın yaşıda olmuyor zamanı da....Ama kabul edelim ki en verimli okuma performansı da gençlik zamanı ortaya çıkıyor.Yaş kemâle  erdikçe  aklî melekelerin zayıflaması, sorumlulukların  artması gibi   mutlak engeller kaliteli okumayı engelliyor.Okumak gerek dostlar,güzeli-çirkini,doğruyu-yanlışı okumak için okumak gerek.Kendini okumak, alemi okumak gerek. Yunus Emre'ye kulak vermek gerek. Ne demiş büyük  mutasavvıf,büyük şair: İlim; ilim bilmektir/İlim kendin bilmektir/Sen kendini bilmezsin/Ya nice okumaktır.

    Sır  dolu dünyanın sırlarını keşfedip geleceği de okumak için okumak gerek.Aksi mi? Okur..Ama  okuyamayız vesselam…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar