Mesele devenin sidiğini içmek ya da sineğin kanadını çorbaya bandırmak değil. Esas mesele İslam'ı hem Müslümanlar, hem de Müslümanlarla aynı toplumda yaşayan gayrimüslimler için işkenceye çeviren birçok uyduruk kuralın ve mezheplerin, sidik ile sineğin geldiği aynı kaynaklardan beslendiğini insanlara anlatabilmek.
Peygamber 632 yılında vefat etti. Kuran'ın indirilen son surelerinden biri olan Maide'nin 3. ayeti de 632 yılına çok yakın bir tarihte vahyolundu. Maide 3 şunu söyler: "Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'ı/Allah'a teslim olmayı seçtim."
Tamamlanmış İslam'ı yeterli bulmayanlar ve insanlara hükmetmek için uyduruk kurallar ekleyenler, en çok belli başlı hadis toplayıcılarından beslenir. Peygamberimizin vefat tarihinin 632 olduğunu göz önünde bulundurarak, Sünniliğin en güvenilir hadisçilerinin doğum tarihlerine bir bakın:
Buhari: 810, Tırmızi: 824, Ebu Davud: 817, İbn Mace: 824, Müslim: 821,Nesai: 829.
Bu kişiler Sünnilerin Kuran'dan sonraki en büyük dini kaynağı olan, 6 kitap manasına gelen Kutübü Sitte'nin hadisçileridir. Doğum tarihleri bunlardır, yetişkinliğe girişleri de peygamberin vefatından 230 sene sonradır (bazılarının daha da fazla). Üstelik günümüzdeki Sahih-i Buhari kitabı, Buhari'nin ölümünden de birkaç yüzyıl sonrasına aittir, Buhari'nin naklettiği orijinal Sahih-i Buhari bile değildir elimizdeki.
Kulaktan kulağa dedikoduya Ravi zinciri diyorsunuz. Ortada evrak yok hadis senedi diyorsunuz.
Yalana yalan ile gak guk diyorsunuz da, sineği ve sidiği uyduranların, daha neler neler uydurduklarını siz düşünmüyor musunuz?
Aklı başında bir Müslüman bu kaynakların güvenilirliğinden nasıl bu kadar emin olabilir? Üstelik hadis toplayıcılarının ekseriyetle 9. yüzyılda, aynı dönemde palazlanmaları sizi, işin siyasi boyutu ve siyaset gereği nelerin uydurulup İslam diye kakalandığı hakkında düşündürmelidir.
Hadis; söz demektir. Hadis-i şerif ise peygamberimize ait olduğu iddia edilen sözlerdir. Kuran'ın üç ayetinde şu ifade geçer: "Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise/söze iman ediyorlar?" (Araf 185, Casiye 6, Mürselat 50) Kuran içinde 6236 adet vahy olan Allah Azze ve Celle nin hadisleri içerir, bu vahy olan hadislerin tamamı Resul Muhammet as ağzı dili ile seslendirildi sonra yazıldı kuran oldu. Nebi sosyal hayatında vahy olmayan sözü ne de hadis de fakat vahy değil Kuran değil, yazılı olmadığı için çoğu ya değiştirildi veya unutuldu.
Peygambere sevgi ve saygı, onun insanların gözlerini oyup ateşe attığı, 9 yaşında kızla gerdeğe girdiği, kocası savaşta ölen kadın ile hemen gecesinde halvet olduğu, dine kafasından kural ekleyebildiği gibi binbir türlü iftirayı İslam diye millete kakalamakla olmaz. Nisa süresi aklen ve bedenen olgunlaşan Müslüman bekâr kadınları veya ayrılmış iddeti de dolan kadınları nikâhlayın ayeti Resul Muhammet as inmedi mi de çocukla evlendi hâşâ?
İsa'ya Tanrı diyen Hıristiyanlar da İsa'yı seviyorlar.
Peygamberi sevmek bu yalanlara inanmaktan geçmiyor.
Son olarak; evet ilmim yetmez, ama aklım yeter.
Eğer ibadetler bizi daha merhametli, daha akıllı iradeli mantıklı, daha kaliteli insan yapmıyorsa, o ibadet ibadet olmaktan çıkmış, ayin veya adet veya ritüel olmuş, amacını yitirmiş zayi olmuştur. TEHVİT imanına geçmeden her ibadet şirk NİSA süresi 48. Şirki ise YUNUS 18, ZÜMER 3 Şirk Allah Azze ve Celle ile araya koyduğun her şey, böyle kişilerin tüm ibadet ve iyi işleri de başa gider diyor Zümer suresi 65 de Allah Azze ve Celle.
Allah ile kendisini tanımak isteyen kuran okusun anlasın ve yaşasın, zaten Kuranın ilk emri oku, aklı fikri ilmi Allah Azze ve Celle ye onun Kitabına, kitabı tebliğ eden tek rol model örnek önder Resul Muhammet as teslim olarak oku, din adına konuşurken Kurandan konuşmayan gavs kutup şeyh veli gibi babadan oğula geçen, kendi aranızda yücelttikleri kişilere asla uyma dinleme der Allah Azze ve Celle, Delil Araf suresi 2ve 3 gibi onlarca ayeti ile uyarır bizi.
Yorum Yazın