Dua her Allah’tan isteme halidir, kullardan isteyince sana kızarlar Allah ise istemediğimizde bize kızıyor .Delil BAKARA 186 : Kullarım sana beni sorduklarında de ki ben çok yakınım; bana dua ettiğinde, dua edenin isteğine karşılık veririm. O halde, benim davetime uysunlar ve bana güvensinler ki doğru yolu bulabilsinler.Bitkiler,hayvanlar,kısaca Allah'ın yattığı tüm yaratılanlar dua ederler,dua Allah'a yaklaşmak yakın olmak içindir.peygamberimizde kızım fatıma bana güvenme ALLAH'dan iste diye fili duayı, ihlas ile şartlarına uygun istemeyi emrediyor ,bizimkisi şeyhine güvenip ondan istiyor ,veya aracı edinerek ALLAH'agüvenmiyor.Bu sebeple insan tarihinin hiçbir döneminde ,peygamberler dahi duadan uzak kalmamıştır,sadeceAllah'dan istediler araya kimseyi koymadılar,hem aracıları ,küçük tanrıcıkları kaldırmak İçin gelsin ,siz ise peygamberi aracı edinin bu saçmalık ,bu saçmalığı İSA Allah'ın oğlu diyenler ,melekler kızı diyenler yaptılar şirke düştüler.Dua aynı zamanda şahit olmaktır, zikirdir, ibadettir, bizler bu dünyaya sahip olmak için değil şahit olmak için geldik, peygamber Efendimiz (s.a.v): “Dua ibadetin özüdür” buyurmuştur. Hatta fiili dua ederek elleriyle çalışan ,elinasırlaşan,emek harcayan sahabenin,ve iş görmekten eli su toplayan kızı fatımanın ,elini bu yüzden öpmüştür. Dua emektir yani aciz olan kulun elinden gelen tüm fiilleri yaptıktan sonra elini açar,yani yarabbi bu sana açtığım elimle ben elimden gelenin tümünü,filenyaptım,gayrisini manen sana bırakıyorum der.Dua mesela okuyup elinden gelenin tümünü yaparak o kişinin kişi’nin doktor olması onun fili duasıdır,bize hayırlı olsun demek düşer,çalışıp çabalayıp ev sahibi olan kişinin emeği onun fili duasıdır,bize sadece hayırlı olsun demek düşer,yani kul çabalarıyla ihlasla istediği her şeyi,ALLAH'ın onaylayıp ona vermesidir,adam bir şey yapmıyor,fiili çabalarını göstermiyor,bana da dua et diye birde emir veriyor,ALLAH o kulum benle küs mü? neden kendi dua etmiyor demez mi? ALLAH onunda rabbi değil mi? şahdamarından ona daha yakın değilmi?
Bundan dır ki KURAN'da geçen tüm dualarda,inanmış elinden geldiğince imanlı mümince yaşamış,tüm kullarının da bizde iki dünyada da iyilikler ver,onları da bizleri de affet ALLAH'ım diye öğretir bize duayı kitabımız KURAN.
ALLAH peygamberlerini anlatırken KURAN'da onlar için, Salih, samimi, resul, nebi, elçi olan kişilerdi, onlarıdaan,dua et derken,oysa onlar cennetlik günahsız kullar,anlayacağımız bizlerinde de salih amel yapmamız,güzel olanlara şahit olmamız emredilir,çünkü insan ölür salih olan ameli kalır,salih amel hem bu dünyada ölümsüz,hem de ahiret’teölümsüzdür.Bundandır ki peygamberler tebliğde elinden geleni yapar,bu bir salih samimi ameldir,sonra sonuncunu ALLAH!abırakır.Mesela İbrahim as babası Azeri, Lut as kavmini, Musa as firavun için çabaladı,peygamberimiz ebucehillere samimi tebliğini yaptı.Delil MAİDE 67,GAŞİYE 21 gibi ayetler,sen tebliğ et,baktın inanmıyorlar sonra onları ALLAH'a bırak demiştir.Peygamberler ve salih olanlar ALLAH'ı tanımaya çalıştılar vahi ile bilgi edindiler,tanıdıkça da salih kaliteli kul oldular.İbadetALLAH'ın razı olduğunu yapmaktır,UbudiyetALLAH'dan her haldeyken razı olmaktır.Bilgiyi bilmek şart,Adem as önce bilgiyi öğrendi hemde en bilgili ALLAH'tanöğrendi,doğrubilgi,öğrenmemiz emredilen tek doğru bilgi ya KURAN'daolacak,yada kitabımıza sunduğumuzda o bilgiyi ret etmeyecek,ilk insan Adem as bilgiyi yaratan ALLAH'tan öğrendi delil: BAKARA süresi 31,öğretilen bu bilgiyle ALLAH'ısevdi,onunda kendisini sevmesi için bu öğrendiği bilgi ile elinden gelen her şeyi yaptı,unutunca da öğrendiği o bilgilerin sayesinde yanlış yaptığını anladı,yarabbi ben nefsime uydum,beni affet diye tövbe etti,duaetti,bir daha o günahı işlemediği için affolundu.
