HADİS: Kuran’ı kerimde 6 kez geçer 4 ayette de ALLAH açık ve net hadisin, sözün kendisine ait olduğunu, emir, yasak ve tavsiyelerinden oluşan bu 6348 ayet olan hadislerin peygamberlerin seslendirip tebliğ ettikleri için, Allah’ın kelamı olan vahiyler peygamberimi’zinde hadisleri olmuş oluyor çünkü önce vahy idi sonra peygamberimiz dile döktü, yani okudu, sonra yazdırdı bu KURAN oldu.
Delil casiye süresi 6,araf süresi 185,mürsalat 50,zümer 23 gibi ayetlerin tamamında Allah’ın hadisi Allah’ın sözü, vahy diye anlatıp izahını açıklamasını ALLAH kendisi yapıyor. Örnek casiye 6:İşte bunlar, Allah'ın ayetleri hadisleridir ki, onları sana hak olarak okuyor, kalbine indiriyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?!Başka bir ayet Araf 185:Onlar göklerdeki ve yerdeki sınırsız hükümranlık ve nizama , Allah’ın yarattığı her şeye, ecellerinin yaklaşmış olabileceğine hiç bakmadılar mı? Peki, bundan sonra artık hangi söze, hadise inanacaklar? ZÜMER 23:Allah, sözün/hadisin en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirmiştir.
Rablerinden korkanların ondan derileri ürperir. Sonra da hem derileri hem de kalpleri, Allah'ın zikri/Kur'an'ı karşısında yumuşar. Bu Allah'ın kılavuzudur ki, onunla dileyeni hidayete erdirir Allah dileyeni de, onlar sapmak istedikleri için, Allah’ta sapmalarına izin verir, ona akıl verecekte, ona kılavuzluk edecek yoktur. Bu ayette de sözün hadisin ikili manalar halinde KURAN ayetlerinin tamamının hadis olduğunu, yetmedi bir ayet daha var Mürsel at 50:Artık bundan sonra hangi bir söze inanıverirler? ALLAH’IN sözünden başka.
Evet yüce Mübin kerim kitabında ALLAH böyle derken, peygamberimiz önderimiz, tek rol model örneğimiz, nebi resül, elçi olan Muhammet Mustafa efendimiz, Allah’ın vahy olan bu hadislerden başka hiç bir söze inanmaz iken, peygamberliğinin 23 senesinde sadece ve sadece Allah’ın sözü, hadisine, vahyini teslim olup bunları tebliğ eden ve sonra yazdırıp toplayarak KURAN'I oluşturan Muhammet SAS efendimiz peygamberimizdir.
Allah’ın hadisini sözlerini ilk peygamberimiz konuşup, seslendirip duyurduğu için, bu manada bunların hepsine peygamberimizin hadisi diyoruz. ALLAH bu hadis olan ayetleri peygamberimizin değiştiremeyeceğini, kendi kafasına göre içine de hiç bir şey katamayacağını Hakka süresi 44-45-46- da bize öğretiyor. Kuşkusuz Kur’an, şerefli bir peygamberin (Allah'tan) getirdiği sözdür.44 - O, bize isnaden bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı,45 Elbette biz onu bundan dolayı kuvvetle yakalardık,46 - Sonra da onun şah damarını keser atardık.
Hal böyleyken sonradan hadisin içi boşalttırarak, bazen de katıp ekleyerek, bazen de eksilterek ,Allah’ın demediğini o demiş gibi, peygamberimizin demediğini sanki o demiş gibi, iftiralar atılarak onun ağzından o söylemiş gibi söyleyip milyonlarca hadis uydurmuşlar. Tüm insanlığın sorumlu olduğu, tüm sorularında ahirette sadece Kuran’da bulunan besmeleler dahil 6348 ayet olan hadislerden çıkacaktır. Hadis dediğinde ya Kuran’daki bu ayetler olacak ya da Kuran’a arz ettiğimizde Kuran’a ters düşmeyecek olan peygamberimizin sözleri olacak, çünkü peygamberimizde Kuran’dan sorumlu olup Kuran’dan imtihan edilecek, Allah’ın dedikleri de, demek istediklerinin tümü Kuran’da hesapta bu kitapta yazılanlardan olacak.
Evet bu ümmet hadisin Allah’ın sözü olan ayetler olduğunu, peygamberimi’zinde 23 sene sadece KURAN tebliğ ettiğini, sadece, bu ayet olan hadislerin Kuran’da olduğunu, ve bunların tatbik edip uygulanmasının da sünnet olduğunu, sünnetlerinde sadece ALLAH istediği için, peygamberimizin sadece ALLAH rızası için yaptığını, bizlerinde her sünneti peygamberimiz gibi sadece ALLAH rızası için yaptığımızı bilip inanıp KURAN etrafında toplansak, birlik beraberlik içinde tek din olur. Allah’ın ipime sımsıkı sarılın dediği KURAN'A sarılırsak bölünüp parçalanmazsak, her kişi mezhebine değil ,Allah’a çağırsa, tarikatına değil Kuran’a çağırsa şeyhine değil, tek önder, tek rol model, tek örnek, nebi, resül, elçi olan peygamberimize, efendimiz SAS e çağırsalar, tek Allah’a tek Kuran’a, tek peygambere inandığımız içinde, ne bölünürüz, ne birbirimizi öldürürüz, nede din adına kandırıp soyanlara soyulup kandırılır mıyız?