Mustafa Ünalan

Mustafa Ünalan

Mail: mustafaunalan@hotmail.com

Kur'an ışığında doğru bildiğimiz yanlışlar:

 İyiliği Sonsuz İkramı Bol Allah'ın Adıyla ,Tüm Peygamberlerine Selam Olsun

          Ramazan yardımlaşma ayı, garibanları fakir gurabayı gözetme ayı, onlara ayni ve nakli yardımlar yapma ayı. Türkiye’mizde genelde, zenginlerimiz zekatını bu ayda verir. Kitabımız KUR'AN'DA otuz küsür ayette namazla beraber zekatınızı verin ayetleri var.

          Mesela:Allah Teala, "İman eden kullanma söyle, alış-veriş yapılamayan ve dostluğun olmadığı bir gün gelmeden önce namazlarını kılsınlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz, şeylerden, açık zekât olarak ve gizlice sadaka olarak versinler." (İbrahim, 14/31).Başka bi ayette: Onların mallarından zekât al ki, onları temizlemiş, mallarına bereket vermiş, olsun" (Tevbe, 9/103) buyurmaktadır. Yine Bakara / 267. Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır. Tevbe / 60. Sadakalar (zekâtlar) Allah'tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, zekât toplayan memurlara, gönülleri (İslâm'a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihad edenlere, yolcuya mahsustur.

          Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir. Bu ayetlerden de zekatın çok güzel bir ibadet olduğunu nasıl ve kimlere vereceğimizi defalarca anlatıyor .

          Zekatımızı eksiksiz vermemizi iyi ve kaliteli mallardan vermemizi, kimlere vereceğimizi açık açık anlatıyor yüce rabbimiz. Oruç neden ramazana denk geldi? Ramazan neden bu ayda? Bu ayın bir hikmeti varmı? Aslında, bu ayda oruç tutmakla KUR'AN'ın doğum gününü kutluyoruz, bu ayda oruç tutmakla, şöyle düşündürüyor. Ramazan ayı, öyle bir ayki KUR'AN'IN bu ayda indirmeye başladık diyor yaradanımız yine KADİR süresinde, bin aydan hayırlı olan kadir gecesinin bu ayda olduğunu anlatıyor yüce RABBİMİZ. Yine kader gecesi, kadri kıymet gecesi, taktir gecesi, KUR'AN'ın doğduğu gece bu ayda olmuştur, bu ayda KUR'AN, çokça okunmalı fakat anlayarak onu yaşayarak.

          Günümüzde ramazanda, mukabele kitabı yüzüne okumak şeklindedir, güzelde eksik manasında anlayıp onu yaşamaktır mukabele. Ruha da okutup yaşatmaya mukabele denir. Oysaki arapça olan hadisleri ,genelde Türkçe anlayarak okuruz fakat arapça KUR'AN'ı manasını tevsirini hiç okumadan geçeriz buda bir eksiğimiz. Ramazan ramaat kökünden sıcaklığa delalet eder, bunun için 11 ay sultanlık eden bedenimize az sen diğnen diye ruh ortaya çıkıyor zaten bu kitabın bir adı da ruh Zaten getirende ruh yani diğer adıyla Cebrail, yani ruh üflenen kula, ruh isimli melek, ruh isimli' KUR'AN'ruh taşıyan insanı, buluşturarak,bu ayda ruh ruhla buluşuyor.

          Kısaca ramazan KUR'AN ayıdır, İnen vahye sebeptir, vahi Hira da indi fakat orda kalmadı, ordan şehre inen peygamberimiz tarafından insanlara duyruldu, Peygamberimiz Hira da oturup kalmadı bu vahyi ayağa kaldırmak için insanlara yaydı, dünyaya bütün insanlığa, ulaştırmak yolunu seçti, her kulu ALLAH'a' davet etti, görevi tüm insanlığa tebliğdi günümüzün velileri gibi sadece kendi gurubuna değil, herkezi sadece ALLAH'A davet etti, postunun üzerinde oturup kalmadı, kendine hizmet ettirmedi peygamberimiz insanlığa hizmet etti. Bunun içindir ki Ramazan vahyin meyvesidir, Bir iyiliğe yedi yüz mükafaat verilen aydır, ramazan bunun için bu ayda oruç açmaya vesile olacağımız kişiler, sadece zenginler topluluğu olmamalı, iş ve siyasetle ilgili, sosyal içerikli odalarımız, iş adamlarımız, birbirlerine iftar sofraları kurup sadece zenginleri ağırlama yerine, o sofralarda hiç oturmamış fakir gurabalar  olmalı, burda kullanılan büççeler, köylerde, kırsaldaki fakirlerin evlerine misafer olunarak, inciltmeden yapılan yardımlarla onları da sevindirmeli.

          Zekatlarımız, fitrelerimiz, hep aynı yurtlara, vakıflara, aynı çevrelere olmamalı, fakir miskin müslüman kişinin bizzat kendisine verilmeli, çünki bunlar istemekten çekinen kişiler, diğerleri zaten isteyip yılın her günü bu yardımlara ulaşabiliyor. Bunun için istemeye utanan miskin kişileri araştırıp bulup zekatlarımızı fitrelerimizi vermeliyiz. Bunun için ALLAH kitabında sıkça emrediyor. Sevdiğiniz şeylerden (Allah için) infak etmedikçe asla iyiliği (birebir) erişemezsiniz. Ve her ne infak ederseniz şüphesiz Allah onu bilir. (Al-i İmran–92)başka bir ayette: Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir

          MEARİÇ 24_25.Yine RUM süresi 39 da: Halkın malı artsın diye faize ait verdiğiniz şeyler, Allah katında artmaz; Allah'ın rızasını dileyerek verdiğiniz zekat artar ve sevaplarını kat kat arttıranlar, onlardır. BAKARA 261DE İSE: Allah yolunda mallarını harcayanların durumu, kendisinden yedi başak çıkan ve her başakta yüz tane bulunan bir buğday tohumuna benzer. Allah dilediğine kat kat verir; Allah her şeyi kuşatandır; her şeyi bilendir. Bu gibi ayetlerde ALLAH için verdiklerimizin en az on yedi yüz kat kat olacağını anlatıyor rabbimiz. saygılarımla.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar