Kuran neden bize yol göstermiyor? Hayatımızda hak ettiği yeri vermediğimiz Kur'an'ın bize yol göstermesini beklememiz kadar büyük bir yanılgı olamaz. Onun buyruklarına uymadığımız sürece o bize yol göstermeyecektir. İslam âleminin bu günkü hali buna delil. Bu ülkeler Kuranı Arapça şivesiyle, mahreciyle, grameriyle okumak bu manada Kuranı anlamada bir okuma değil, Kuranın nasıl bir metin olduğunu, nerden geldiğini, niçin geldiğini, nasıl bir mesaja sahip olduğunu anlayarak, mahiyetini ve içeriğini kavrayarak, anlayarak, idrak ederek, onun gösterdiği doğrultuda, onun çizdiği yolda, bir haz içerisinde Kur'an okunursa maksat hasıl olur. Yoksa hiçbir okuma Kur'an'ı doğru okuma olarak tanımlanamaz, hidayete ulaştırmaz.
Eğer biz onu doğru okursak Kur'an bize hidayet edecek, karanlıklardan aydınlığa çıkaracak, bizi bütün yeryüzünün ve bütün insanlık âleminin örneği haline getirecek. En güçlü, en akıllı, en bilgili, en donanımlı, en huzurlu en saygılı birer kul yapacak. Ancak Kur'an'ın bu maksadının gerçekleşmesi ikinci bir şeye de bağlı. Dillere çevrilen meallere saygı, kendi dili ile okumalı, bugün Kur'an'ı çeviren bir kimsenin zihninde on bin tane Arapça kelime varsa bir Arap bin tane kelimeyle düşünür ve konuşur. O açıdan aslında mealler, normal bir Arabın Kur'an'dan anladığıyla mukayese edildiğinde Kur'an olması açısından daha Kur'an'a yakındır. Nasıl ki hiç kimsenin lafzen anladığı Kur'an değilse, lafız olarak Kur'an Allah'ın kelamıdır, kelamullahtır, sadece lafzen muhafaza edilmiştir. Ama ondan okuyanların anladıkları anlam açısından Kur'an olarak kabul edilmelidir. Yoksa okumanın da bir gereği kalmaz. Dolayısıyla Kur'an çevirileri Kur'an olarak nitelendirilmeli, kabul görmelidir.' Eğer biz Kur'an'ı doğru okursak ve doğru anlamaya çalışırsak Kur'an bize hidayeti kesinlikle ulaştırır.
Geleneksel okumanın kaynaklarından birisi hadis külliyatı. İkincisi tefsir. Üçüncüsü siyer. Dördüncüsü israiliyat. Beşincisi asabiyet yani toplumsal değer yargıları; örf, töre, amele. Geleneksel okuma bu bilgiler üzerinden oluşmuş bir ön yargıyla okunduğu için böyle bir okumayla Kur’an’ca okunmuş sayılmaz. Kur'an'ı bu okumayla kendisiyle irtibat kurulamaz. Bu okumayla Kur'an kimseye hidayet etmez. Kimseyi delaletten hidayete götürmez. Günümüzün Kuran okuyan topluluklarına bir bakın Çünkü bu Kur’an’ca bir okuma değildir. Bu rivayete dayalı, uydurma haberlere dayalı, mutlak olması söz konusu olmayan bilgilerden hareketle bir okuma biçimi. Dolayısıyla bu okuma biçimi içerisinde hadis külliyatında, siyerde, tefsirde, fıkıhta, israiliyatta, örfte, asabiyetteki bütün yanlışlar Kur'an'ı şekillendiriyor, değiştiriyor ve anlam değişikliğine neden oluyor. Böyle bir okuma ile Kur'an'la bu düşünceler yoluyla bağlantı kurmuş oluruz. Aslında inanılan, rehber edinilen şey Allah'ın kitabı kelamullah değil, bu saydıklarımızdır. Bunlardaki hatalar, eksikler, cahiliye, küfür, şirk, nifak ne sayarsanız sayın bütün bunlar o inancın içerisinde belirleyici rol olarak yer alır, insanın düşüncesi ona şekil vermeye devam eder. Geleneksel, tarihsel, modernist ve mistik okumaların önyargıların sonucu ortaya çıkmış Kur'an'ı doğru okumanın bütüncül bir okumadan geçer.
Delil Hut süresi 1: , Her Şeyden Haberdar Olan tarafından, ayetleri sağlamlaştırılmış ve ayrıntılı olarak açıklanmış bir Kitap'tır. Bu ayete göre Allah Azze ve Celle Kuranı kendinin açıkladığını, Resul Muhammet As açıklanan ayetleri tebliğ ettiğini söylüyor Kuran, neden Allah açıklamış sorumuza Hut süresi 2 dev başkalarına kul olmayın diye cevabını veriyor. Kuran kendini Kurandaki ayetler ile tefsir eder, ayet ayetler ile açıklanır, bir konu o konu ile ilgili tüm ayet ile beraber okunduğunda anlaşılır yani Allah Acze ve Celle Kuranı Kuran ile açıklar, Resul açıklanmış olanı tebliğ eder.
Delil Hud süresi 1: Elif, Lam, Ra. Bu, Yasa Sahibi, Her Şeyden Haberdar Olan tarafından, ayetleri sağlamlaştırılmış ve ayrıntılı olarak açıklanmış bir Kitap'tır. 2:Allah'tan başkasına kulluk yapmayın. Kuşkusuz ben, O'nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcı ve haber vericiyim. Kur’an Apaçık, Anlaşılır ve Detaylı bir kitaptır:
Delil: BAKARA Suresi 99. Ayet Sana apaçık ayetler indirdik. Yoldan çıkmış olanlardan başkası onları inkâr etmez.
Delil: MERYEM Suresi 97. Ayet Bunu senin dilinle kolaylaştırdık; onunla erdemlileri müjdeleyesin ve inatçı toplumu uyarasın diye.
HAC Suresi 16. Ayet Böylece, biz onu apaçık ayetler olarak indirdik. Allah dileyeni doğruya ulaştırır.
Yorum Yazın