İnsan din ile borçluluk bilincine erdiği, fakat borcunu ödemek söyle dursun, yeni borçlar almak için varlığını borçlu olduğu kapıya müebbet muhtaç olduğunukavradığı an, alacağı vaziyetin tek adı vardır: Teslimiyet...
Çünkü insan Allah dışında, kendisine sonsuzca kredi açtığı halde borçluluğunu istismar etmeyen başka bir kapı bulamayacaktır.
Çünkü insan, kendisinin sürekli muhtaç olduğu halde kendisine hiç muhtaç olmayan başka bir varlık bulamayacaktır.
Çünkü insan, Allah’ın rakibi değilşaheseri, kölesi değil kuludur.Nihayet Allah, insanın hasmı değil dostudur.
İşte bu yüzden, insanın teslimiyet ve kulluğunu istismar etmeyen tek kapı Allah’ın kapısıdır. İnsanın teslimiyetini istismar etmez, çünkü insanın sırtından geçinmez. İnsanın sırtından geçinmez, çünkü hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
Allah’ın insandan teslimiyet ve kulluk istemesi, insanın kendisine sonsuzca muhtaç olmasından, dahası insana sonsuz merhametinden dolayıdır. Yasa koymuştur, prensip edinmiştir; insana olan sonsuz şefat ve merhametini, koyduğu yasalar çerçevesinde tecelli ettirecektir. İşte bunun içindir insandan kulluk istemesi.
Müslüman olmak bir gruba dâhil olmak değil, bir duruşa sahip olmaktır.Çünkü iman edenlerin çoğu müşriktir diyor yaradan neden? İman edenler bu ayetler ışığında kendini bir sorgulamalı değil mi? nasıl bir imanı olduğunu ve onu uygulama şeklini gözden geçirmeli değil mi?