Oğuzhan Osmanoğlu

Oğuzhan Osmanoğlu

Mail: aksarayportal@hotmail.com

Hiç Olan Fani Dua İle Baki

Bektâşinin biri yıllardır görmediği bir çocukluk arkadaşı ile  yolda karşılaşır. Aradan geçen zaman zarfında arkadaşı yükselmiş, ünlenmiş, zenginleşmiştir. Otururlar bir köşeye sohbet için. Arkadaş sürekli kendinden bahseder. Ben der,’’şöyle şöyle yaptım, ben şunları şunları başardım’’… Anlatır da anlatır neler yaptığını böbürlenerek.. Müstehzî bir gülüşle arkadaşını dinleyen Bektaşi  sorar: “Peki, sonra ne olacaksın?”Gururla gülümseyen arkadaşı, sonra paşa olacağım der. Bektaşî anlamamış gibi soruyu yineler: “peki, sonra ne olacaksın?”Kendinden emin cevaplar diğeri: sonra  vezir, daha ileride belki sultan olacağım. İnatla sorar Bektaşi: “ Ya sonra?” Arkadaşı bocalayıp “hiiiiiiiç” diye cevaplar. Gelinen yerden memnun Bektaşi son sözü söyler: “Bak gördün mü, ne gerek var bunca hırsa, çabaya. Ben şimdiden senin dönüp dolaşıp geleceğin hiiçççç   denen  yerdeyim.”Aziz  dostlar; her  daim dem vurduğumuz,  hassaten    siyâset ve makamlarda olduğumuz yerlerin geçici  ve faniliğinden  ve bu  hikmetledir ki;bulunduğumuz  yerlerde  düzgün adam olma  hasletinden  bahsettik.Pek de  nadir  görünen  elif  gibi  dim dik durabilen ve  doğru  adam olabilmenin   bu devirde  müşkülatını anlattık.Çocukluk  yıllarından itibaren her insanın bir  ülküsü,ideali  hedefi ve gayesi olduğu mutlaktır.Hiç kimse yoktur ki;hayalleri  daha güzel standartlarda yaşamak,makam  mevki  sahibi olmak,hatta  ülkeyi idare  etmek,mebus olmak,başkan olmak,rağbet   görmek olmasın.Her ne olursak olalım  Bektaşi  fıkrasında olduğu  gibi;sonun bir  hiçten ibaret olduğunu   unutmamak iktiza  eder.Hayatın gerçeği ve sistemin gereği üzere   elbette  makamlar, mevkiler  boş bırakılamaz.Ancak;bu hırs ve hubb-u câh  dediğimiz, dünya  sevgisi üzerine  kurulan ve  dahi   dünyevileşme  hastalığına müptelâ olmuş  biz hasta ruhlu  insanların sonunun  en nihayetinde  bir  hiç olduğunu  ve  2 metrekarelik dipsiz bir kuyuda  nihayet bulacağını  düşünmemek ancak  gaflettekilerin harcıdır.Allahtan ki;senede bir  ay  mübarek  Ramazan  vesilesiyle  bir nebze   silkeleniyoruz.Bu vesileyle  ölümün hak olduğunu,er geç  herkesin başına geleceğini,ve  dünya  ihtirasları haricinde  hayatın başka  gerçekleri olduğunu da  arada bir  akla  getiriyoruz.Peki daha  ehven,daha  elzem,daha  mûteber  olanı nedir? dersek...Çok basit  be  azizim…Şems-i Tebrizinin lisanıyla;Hayatta olabileceğiniz  en güzel yer,bir  duanın içinde olabilmektir…Günahsız bir lisanla, sevdiklerimizin hakkımızda  ettiği   gaybî  saf ve masum  dualar   olmasa  halimiz  nice olurdu…Ramazan-ı şerifin sonuna  yaklaştığımız bu   günlerde  bir  duanın içinde olup hayat bulmak,hayatta  kazanacağımız  en yüksek  makam olsa gerek…Cenâb-ı Kibriyanın Rauf ismi  hürmetine  rabbim hepimizi  dualarda  olmayı  nasip  eylesin…Ve  o  isim ki; şefkat ve merhamet gösteren,  esirgeyen, kolaylık sağlayan anlamını tüm  sevdiklerimizde  hayat buldursun… Amin vesselam.   
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar