Çocuk, kendisi için neyin gerekli, neyin daha yararlı ve önemli olduğunu başlangıçta bilemez. Çocukların kişilik gelişimlerinin ilk dönemlerini tamamlayana kadar çeşitli düzenlemelerle hayatlarını güvenli hale getiren ebeveynlere ihtiyaçları vardır.
Anne-babalar birtakım kurallar ve sınırlar koyarak çocuğu korumak ve kendisine zarar vermeden iyi alışkanlıklar geliştirerek sosyal uyum için gerekli becerileri kazandırmak durumundadırlar. Çocuğun hayatla ilgili birçok şeyi öğrenmesi ve kendi kendine yetecek hale gelmesi hem anne-babanın doğru yönlendirmesini hem de çocuğa fırsat vermesini gerektirir.
Çocuklar yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamaya ihtiyaç duyarlar.
Onlardan ne beklendiğini, ne kadar ileri gidebileceklerini ve ileri gittikleri zaman neler olacağını, yani kendi sınırlarını bilmek isterler. Çocuklar sınırlara ihtiyaç duyarlar. Çünkü sınırları belirlenmiş bir dünyada kendilerini güvende hissederler.
Ayrıca sınırları olan bir çevre, çocuğun kendisi ve dış dünya hakkında bilgiler edinmesine yardımcı olur. Çocuklar sınırları zorlamayı sevseler de aslında ihtiyaç duydukları, hayatı anlamlandırabilmek için istikrarlı ve tutarlı sınırlardır.
Çocuklar anne ve babalarının rehberliğine güvenmek isterler. Ebeveynler tutarsız ve istikrarsız davrandıklarında çocukların çıkardığı sonuç, kurallar bu sefer bozulabildiyse demek ki başka sefer de bozulabilir olur. Bu gerçek onlara geçici bir zafer duygusu htirse de uzun vadede onların kişilik gelişimleri için çok da destekleyici bir durum değildir.
Kuralların net ve istikrarlı olmadığı evlerde büyüyen çocukların okulda da sıkıntı yaşaması muhtemeldir. Ayrıca güvenilir, rehber anne-baba figürleri yaşanan istikrarsızlıktan dolayı zamanla eski güvenilirliklerini kaybeder ve sorgulanmaya başlarlar; bu da uzun vadede çocuk gelişimi açısından duygusal ve sosyal problemleri beraberinde getirebilir.
Çocuğa Nasıl Sınır Koyulur?
Sınırlar, çocukların yaşlarına ve yapısına uyum gösterecek şekilde olmalıdır.
Gelişim sürecini engelleyici bir tutum sergilenmemelidir.
"Hayır! Yapma! Dur!" şeklinde tepki vermek yerine, ona yanıt vermeyi tercih edin ve bu sınırı neden koyma ihtiyacı htiğinizi ona anlatın.
"Hayır" kelimesini gerçekten gerekli olduğu noktada kullanın.
Sınırları belirlerken anlaşılır ve net olun.
Belirsizlik çocuğun zihninin karışmasına neden olur. Çocuğunuz için anlaşılmayan sınır "sınırsızlık" anlamına gelir.
Eşler ve aile bireyleri arasında ortak bir dille sınırlar belirlenmeli, kurallar başka kişiler tarafından değiştirilmemelidir.
Tartışma veya kriz anlarında sınırlar oluşturulmamalı. Herkesin sakin olduğu ve birbirini dinlediği anlarda yapılmalıdır.
Söylemek istediğiniz şeyleri kısa cümlelerle ifade edin. Uzun uzun anlatmaya çalışmanız çocuğunuza bir şey ifade etmeyecektir.
Anne-baba olarak görevimiz, sadece çocukların olumsuz davranışlarını görüp onları düzeltmek değildir. Sıklıkla olumlu cümleler kurun, onların beğendiğiniz davranışlarını söyleyin. Sınırlar olumlu iletişim olan evlerde daha kolay belirlenir.