Özgüven; bir çocuğun kendisine yönelik olumlu duygu ve düşünce geliştirmesi sonucu kendisini iyi hmesidir. Başka bir ifadeyle, kendisi olmaktan memnun olması, kendisini sevmesi ve bunun sonucu kendisi ve çevresiyle barışık olmasıdır.
Özgüvene sahip çocuklar kendini tanır, pozitiftir, akademik başarısı yüksektir, sosyal ilişkileri gelişmiştir, ileriye dönük hedefleri vardır.
Özgüven eksikliği olan çocuklarda ise; kendinden şüphe duyma, pasiflik, çevresine aşırı uyum gösterme, eleştirilere karşı hassas olma, güvensizlik, sevilmediğini hme gibi sorunlar görülür.
Çocukların özgüven kazanmasında aile yaşamının, ana-baba tutumlarının ve arkadaş çevresinin çok önemli bir rolü vardır.
Çünkü çocuk kendisine ilişkin olumlu bir benlik algısı ve farkındalığı çevresinden aldığı tepkiler doğrultusunda oluşturmaya çalışır.
Özgüveni Arttırmak İçin Aileler Nasıl Davranmalıdır?
• Öncelikle kendinizin hangi tutum, davranış ve beklentilerinizin çocuğunuzun özgüven duygusunu olumsuz etkilediğini belirleyin.
• Çocuğa sınırların belli olduğu ve sevginin açıkça ifade edildiği, huzur ve güvenin olduğu olumlu bir ev yaşamı sağlanmalıdır. Böyle bir ev ortamında yetişen çocuğun, hem akademik, hem de kişisel özgüveninin temeli oluşturulmuştur.
• Anne-babanın çocuğundan beklentileri onun yetenekleri ve yapabilirliği ile kıyaslandığında gerçekçi olmalıdır.
• Okulla ilgili yetersizliklerinden çok başarılarının üzerinde durulmalıdır. Bir dersten aldığı düşük bir not, diğer dersteki çalışma ve başarısını gölgelememelidir.
• Başka çocuklarla çocuğunuzu kıyaslamayın. Her çocuk kendi çerçevesinde ve kendi imkanları dahilinde değerlendirilmelidir.
• Çocuğa kendi işini kendisinin yapması için fırsat tanınmalı, kendi başına yapabileceği işler bir yetişkin tarafından yapılmamalıdır.
• Sosyal muhakemesini geliştirmek için sorunu onun adına çözülmemeli, çözüm bulmasına yardımcı olunmalı, alternatifler üzerine düşünmesi sağlanmalıdır.
• Başladığı işi bitirmesi konusunda motive edilmeli, destek ve model olunmalıdır.