Harun Atalay

Harun Atalay

Mail: atalay.ekspres@gmail.com

Belediye Meclis Üyesi Deyip Geçmeyin

Belediye Meclis Üyesi Ne İş Yapar, Kimlerden Oluşur?

Yerel seçimlere doğru AK Parti, Belediye Meclis üyelerini ilk açıklayan parti olurken,

Diğer partilerin belediye meclis üyelerinin isimlerini netleştirme çalışmaları devam ediyor.

Belediye Meclis üyesi deyip geçmeyin, belki çoğunu tanımazsınız, hatta birçoğumuz belediye meclis üyesi nedir kimdir, ne iş yapar diye düşünmüşüzdür.

Belediye başkanının en yakın mesai arkadaşları olan belediye meclis üyeleri, alanlarında uzman, şehre yapılacak tüm hizmetlerde rey kullanan kişilerden oluşur.

Gerçi bizim gibi orta ölçek illerde belediye meclis üyeleri yazılırken,

Vasfından çok maddi durumuna, birçok STK’larda yönetim kurulu üyesi olduğuna, seçim çalışmalarında gönül verdiği partisine maddi manevi katkısına bakılarak belediye meclis üyesi listelerinde yerini alıyor. 

Orada olayım burada da olayım her yerde olayım diyenler, bana ağalık sisteminin hala devam ettiğini gösteriyor.

Köyün ağaları yine hep ilk 3’te ve her yerde.

Vasfını sorsan babadan ağa, çocuğu lüks arabalara binip gezmekten, dıravacılık yapmaktan başka bir şey bilmeyen,

Belediyede olursam arada bir yaptığım müteahhitlik işlerimde kapılar açılır diye düşünen,

Sorsan Aksaray için en ufak bir planı projesi olamayan ama her yerde olmak isteyen birçok isimden oluşuyor.

 

Ülke Sevdalıları, Ülke Delik Deşik Haberiniz Var mı?

Şu, “2023 yılında Türkiye’nin 100 yıllık yer altı ve yer üstü zenginliklerini kendi kullanacak.

Yapılan 100 Yıllık anlaşmalar bitiyor.

Musul Kerkük bizim olacak” diyen aklı evvelleri 2024 yılında meydanlarda göreniniz var mı?

Hala lambadan cin çıkacağına inanan müptezellerle aynı havayı solumak da nefes almak da istemiyorum.

Bakınız Canlar,

Ülkemizde yer altı maden kaynaklarımızı 18 üzerinde yabancı şirket,

Yer üstü kaynaklarımızı otobanlar ve köprülerimiz dahil işleten 15 üzerinde yabancı şirket bulunmaktaymış.

İşin en acıklı kısmı ise,

Avrupa’da birçok denize limanı olan şehirler var iken gemi tamiratı yapan Avrupa’daki tek ülkeyiz.

Neden?

Denizlerini kirletmek istemeyen Avrupalılar, gemilerini bizlerin tersanesinde bakıma göndererek,

Yıllardır bizim denizlere kimyasal atıklarını rahat rahat akıttıkları için.

Ya Erzincan’daki facianın bağıra bağıra geldiğini sağır sultan bile duyarken,

Bizim ağalar Kanadalı şirket ürkmesin diye diri diri onlarca çalışanımızı gömerken,

Bölgenin ekolojik dengesini resmen katlettiler.

Şimdilerde göstermelik lisans iptalleri, firmanın CEO’sunu gözaltına almalar falan filan...

Ne garip ne öksüz ne sahipsiz bir ülke olduk.

Yaşananlar akılla izah edilecek olaylar değil de,

Ey güzel halkım sen nasıl bir akıl tutulması yaşamaktasın?

Her fırsatta “Yaşayacağımız başka bir Türkiye yok” diye diye ülkeyi yok edenlere sadece bakıyoruz.

“Soğan ekmek yeriz ama önce ülkemiz” diyenler!

Ulan ülke elden gidiyor, karış karış toprağına, deresine, ırmağına, denizine zehir salgılanıyor, çıt çıkmıyor.

Ülkemiz olmasa mal mülk neye yarar diyorlar,

Ülke elden gitmiş haberleri olmayan klavye delikanlıları vatan millet Sakarya türküsü çağırıyor.

Ne diyelim Allah akıl, fikir ve zihin açıklığı versin bu millete.

Bu üzerimize serpilmiş önceden ölü toprağı derlerdi, ben Erzincan toprağı diyeyim ki ikisinin de aynı şey olduğunu anlayalım,

Ne zaman bu milletin üzerinden kalkarsa, o zaman ülke düzelme eğilimine girer diye umut etmekten başka çaremiz kalmıyor.

Gerçi, “Umudun bir ucundan tutun diğer ucu ateş olsa da” diyor ya şair, bizim durum tam da öyle işte.

 Yazık çok yazık, canım ülkemin her yanı delik deşik ve bu talanı yapanların hepsi yabancı şirketler.

Bizim aklı evveller de hala “Lozan’daki 100 yıllık gizli maddeler kalkacak, ülke uçacak” diye hayal satıyor,

Yüz binlerce saf da bu masallara inanıyor.

Kalın sağlıcakla,

Hepinizin kirpiklerinden öperim.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar