Onların cehaleti, aslanların pençesi ve dişleri gibi dini parçalıyor. Yüce Allah bunu muhtelif ayetlerde ele almıştır. Bunlardan biri şudur:"Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi, Allah'a kalmıştır. Sonra Allah, onlara yaptıklarını haber verecektir." (En'am, 159)
İnsan düşüncesi ile ilahi vahiy arasındaki en temel farklardan biri, insan düşüncesinin tartışmaya, münakaşaya ve çatışmaya yol açmış olmasıdır. Tartışma ve karşı çıkma gibi davranışlar insan düşüncesinin doğasında vardır. Zira insanın, bir meseleyi her yönüyle ve derinlemesine görmesi, anlaması ve anlatması mümkün değildir.
Eksik kalan her şeyin alternatifi olacaktır. İnsan düşüncesi eksik olduğu için, geçici, eskiyici ve değerinden kaybedici bir özelliği de beraberinde taşımaktadır.
Eğer insanlar tam ve sonuna kadar kalıcı fikirler üretseydi, dine ihtiyaç olmayacaktı. O zaman insanın ürettiği düşünceler, dinin vazifesini görecekti. İnsan düşüncesi bu yapıda olmadığı için, eksik kalan yerleri ve yönleri, Yüce Allah diniyle tamamlamıştır. Bu eksiklikleri tamamlayan, insana rehberlik eden ve objektif, yani tarafsız bir bakış ve hüküm ortamı yaratan kutsal kitaplar göndermiştir. İşte kutsal kitapların bize sunduğu esasların tümüne din diyoruz.
İslam dininin ya da bu dinin ana kaynağı Kuran'ın temel özelliği tevhide, yani birliğe götürüyor olmasıdır. Kuran ve onun bize sunduğu din, bir bütündür, asla parçalanamaz. Zira parçalara ayrılan bir bütün, tevhide götüremez ve insanları birleştiremez. Müslümanlara düşen ilk ve en önemli görev, dini, insan düşüncesiyle karıştırmamak ve ondaki bütünlüğü bozmamaktır. Aksi takdirde, ayette yer alan "dinlerini parça parça yaptılar" grubuna dâhil oluruz. İslam gelmeden önceki toplumlar, dinlerini parçalamışlardır ve dini din olmaktan çıkarmışlardır.
"Hz. Muhammed'in ümmetindenim" diyenler, onun sünnetini paylaşanlar asla tefrikaya düşmezler. Ayet, bu insanlarla Hz. Peygamber'in hiçbir alakalarının olamayacağına dikkat çekmektedir. Din hiçbir grubun malı değildir. Dinimiz tüm insanlığın malıdır.
Din hakkında gelişigüzel fetva vermek ve fikir beyan etmek, tefrikaya yol açar. Bir bakıma bu, dini parçalamaktır. Ayette yer alan "dinlerini parçaladılar" ilahi ifadesi buna işaret etmektedir. Böylesine dini parçalayan grupların cezasını Yüce Allah kendisinin vereceğini dile getirmektedir. Onların işi Allah'a kalmıştır. Yukarıda ele aldığımız ayetin benzerleri Enbiya ve Mü'minûn Suresi'ndedir. Sırasıyla Ayetler Şöyledir:
"Geçen ümmetler, din işlerini, aralarında parçaladılar. Ayrılıklara düştüler, fakat hepsi bize döneceklerdir." (Enbiya, 93)
"Nihayet milletler, dinleri hususunda aralarında parçalara bölündüler. Her grup kendi din ve mezhebine güveniyor, hak olduğuna inanıyor." (Mü'minûn, 53)
Doğru düşünen, dini doğru anlayan, fırkalara ayrılıp dini parçalamayan kullarından olmamızı Yüce Allah'tan niyaz ederim.
Yorum Yazın