Başlığa bakıp da ihtisâsımız olmayan bir mevzû hakkında gevezelik edeceğimizi sanıyorsanız yanıldınız.Zirâ ‘’aşk kiimm ben kim’’ dermişim .Dermişimde bir iki laf etmeden de duramazmışım.Ama herkesin kendine göre bir aşk tarifi yaptığınıda düşünecek olursak;bizde bir tarif yapacağız elbette,fakat yazımızın sonunda… Aslında ölüm hakkında karalamayı sevsemde,bir çok kişiye karanlığı ve ayrılığı hatırlatmasından mütevellid, pek ölümü anmak istemiyordum. Ayrıca bugün farklı bir konu hakkında yazmayı düşünmüş olsak da, yaşadığımız bir ölüm acısı, ölüm hakkında farklı bir perspektifden bakmaya mecbur bıraktı. ’’Ölüm hakkında konuşmanın, yazmanın neresi sevilir’’ diye eleştirseniz de,ölümün aslında bir kavuşma,bir tezkere,bir cennet yolculuğu olması hasebiyle ve ruhumuza verdiği müjdeler açısından bakıldığında ,sadece bu yönleriyle ölüm hakkında yazmayı seviyorum.Sadede gelirsek; Henüz 17 yaşında, gencecik taze bir fidan.Seyfullah; hem yakışıklı,hemde Anadolu tabiriyle babayiğit.Ortaköy AnadoluÖğretmen Lisesisin 11.sınıf en çalışkan öğrencilerinden biri.Ansızın yakalandığı hastalık nedeniyle tedavi gördüğü hastanede pazar günü ruhunu teslim etti. Diyar-ı bâki,vuslat-ı âla,vatan-ı aslî,cennet-i muallâ ve dâhi , sâadet-i ebedî tarafına uğurlandı.’’Külli nefsin zâikatü’l mevt’’,yani her nefis ölümü tadacaktır ayet-i kerimesine inancımız tam olsa da,genç ölümler karşısında şaşkınlık ve duyduğumuz üzüntü farklı oluyor işte.Her ne kadar ölüm, karanlık ve dehşet gibi görünse de,bir diğer yüzü olan vuslât, ve tezkere-i imtihan düşüncesiyle kendimizi teselli ediyoruz.Yine de ateş düştüğü yeri yakıyor .Bir babaya,anneye, kardeşe böylesi bir ayrılık acısının tarifini yaptıramassınız. Genç kardeşimizin ölüm haberi ilçeye düştüğü andan itibaren, arkadaşları öğretmenleri,akrabaları ve dahî tanıyıp tanımayan herkes büyük üzüntü duydu.Sosyal medyada Seyfullah hakkında yazılan üzüntü dolu sözler, gün boyu devam etti.Akşama yakın kılınan cenaze namazı sonrası, insan ömrünün batışını da temsil eden,güneşin batışına yakın bir vakit köy kabristanında defnedildi. Normalin üzerinde bir kalabalık vardı definde.Ara ara sohbetler ettik kardeşimiz hakkında,kimi zaman arkadaşları,kimi zaman akrabaları,kimi zamanda öğretmenleri denk geldi sohbetlerimize.Hep Seyfullahı övücü sözler vardı.Onun çalışkan ve genç yaşına rağmen efendiliğinden bahsediliyordu.Gencecik , daha 16-17 sinde olan arkadaşları ellerinde küreklerle arkadaşlarına son vazifelerini yapmak için hazır bulunmuşlardı. Onu ne kadar sevdikleri her hallerinden belli oluyordu.Hani bir yazımızda, ‘’gitmeden evvel ölmek’’yani ölmeden evvel sevilmek gerek demiştik ya;işte Seyfullah ölüme gitmeden sevilmiş olanlardandı. Ama hepsinin gözünde bir buğu,hepsinde bir hüzün,hepsinde derin bir ayrılık acısı hakimdi.Ansızın gelen ve ‘’ ben geliyorum’’ demeyi pek sevmeyen ayrılık meleği Azrail‘ e de sitemleri vardı belli ki.Tüm ölümler zamansız ve her ölüm karşısında çaresizdir insanoğlu Sadece arkadaşları değildi göze batan.İlkokuldan liseye kadar her aşamada öğretmenleri de hazırdı.Arkadaşları gibi onlarında gözlerindeki üzüntü yoğun bir şekilde belliydi.Kimi şaşkın,kimi dalgındı.Kimbilir bu çalışkan yavrumuz hakkında ne hayaller kuruyorlardı.Hatta bir öğretmeninin ‘’matematik dehası’’benzetmesi Seyfullahın ilerde yapacağı meslek ve ülkesine edeceği hizmetler hakkında bir ön fikir oluşturmuştu bende. Defin sırasında Tarih öğretmeni Hasan Arpak hocanın telaşlıca rampa aşağı koştuğunu gördüm.Bu hoca nereye koşuyor diye kafamda sorgularken,gördüğüm manzara beni hem duygulandırdı,hemde ’’İŞTE AŞK BU’’ dedirtti .Hasan hoca bir diğer öğrencisinin de yardımıyla, mezara konulmak üzere , ağırlığınca bir taş götürmeye çalışıyordu. Üzüntüsünün yanında,çabası ve telaşı o an hissettiği duygularına tercüman oluyordu.Çok sevdiği öğrencisine o da kendince son vazifesini yapıyordu.Ne için peki?Tabiki sevdiği için…Ama nasıl bir sevgi ?.. Beklentisiz ve Allah rızası için…. ’’İŞTE AŞK BU’’olsa gerek. Beklentisiz ve yürekten sevmek azizim …. yürekten… Yolun açık olsun delikanlı….'Ölüm, yuvaya dönüş gibi. Yerin ,göğün ve ruhun derinliklerine cesurca bakabilen ve sevgiyle yaşayabilene neden korku versin. Seviyorum seni ölüm''
Oğuzhan Osmanoğlu
- FacebookSayfayı Beğen
- TwitterTakip Et
- YoutubeAbone Ol
- InstagramTakip Et
- LinkedinTakip Et
- RSSServisleri