Oğuzhan Osmanoğlu

Oğuzhan Osmanoğlu

Mail: aksarayportal@hotmail.com

Aksarayın Sahibi ... Sabahın Sahibi...

 Vakti zamanında bir Kral, demirciyi çağırtıp ’’sabaha kadar bin tane çivi yapmazsan şafak vakti asılacaksın’ ’der. Demirci bin tane çivinin bir gecede yapılamayacağını bilse de, endişe etmeden çivileri yapmaya başlar. Eş, dost tüm  yakınları  ağlayıp  sızlarken, demirci çalışmaktan ağlamaya vakit bile bulamaz. Kaygısızlığını ve  endişe  etmeyişini hatırlatanlara da ’’SABAHIN SAHİBİ VAR’’ der.             Şafak yaklaşırken,saraydan bir  adam koşarak gelir.Bunu gören yakınları ağlamayı büsbütün  hızlandırırılar..Saraydan gelen adam ’’Ne kadar  yaptınsa  çabuk ver ,Kral öldü tabutuna  çakacağız’’ der.  J             Hikâyemiz şöyle bir köşede duradursun. Lazım olunca çıkartırız keseden.             Siyasette  herkes bir  hesap peşinde. İlçede  hesap,ilde hesap,yerelde  hesap,genelde  hesap.Reislik hesabı yapanından,mebusluk hesabı yapana kadar  türlü   hesaplarla,  türlü  denge  ve  dizayn içinde olanlar,  her   yerde ve her  siyasi iktidar  döneminde mevcuttur.Öyle ya  siyaset ;  kitapsız  olsa  da  hesapsız  olmaz.Yada  olmaz  gibi   görünür.O yüzden  kitap  dışı  siyaset ,etik dışı  siyaset,kural dışı siyaset  her  zaman var olmuştur ve olacaktır da. Hep siyasi  gelecek, iktidar hırsı; yönetme  arzusu, itibar  görme    aşkı….!           Kaderin tesiri, nasip  denen olgu, yazgı  denen ilahi  dokuma   unutulur; tepemizin en arka görünmez bir  köşesinde  saklı kalır. Başımıza gelecek hâdiseler ve  ihsân-ı ilâhi tarafından verilecek ikramların,  kaderimizde, levh-i mahfuzda olduğunu unutur, sebeplere ziyâdesiyle ve hırsvâri yapışırız. Oysa ki gerçek olan; evlilik gibi, fakirlik- zenginlik gibi, doğum, ölüm, cinsiyet gibi; makamlar  mevkîler, siyasette kalbur üstü mertebelerde kaderle tayin edilmiş  ikramlardır. Veyâhut  zâhiren ikram diye gördüğümüz, belkide şerri netice verecek gizli  musibetlerdir.Velhasıl  hepsi  kader  defterinde  yazılıdırlar.Bu demek değil ki;sebepleri ve  hesapları büsbütün yabana atalım. Elbette irade-i  cüziyenin tesiri ile önce istenecek, sonra gerekli şartların oluşumu içim adımlar  atılıp  mücadele  edilecek  ve yarışılacak. Amma  velâkin  doğmamış  senelerin hesabı için, kitap  dışı yöntemlerle  siyaseti iki paralık etmenin ne  siyasette  ne de  kaderde  yeri olmaması iktiza  eder(gerekir)        Makamlar- mevkiler , fâni hayatın fâni mertebeleri olması nedeniyledir ki;haddimizi hududumuzu  muhafaza etmemiz  elzem ve  zarurîdir.Bir  öteki  pencereden bakarsak;etrafımıza  baktığımızda öyle  reisler yöneticiler vardır ki;kralvâri veya  şehri ben yarattım edasında,bir başka  deyişle  Firavun  veya  Nemrut’a yakışır tarzda ,yönettiği  fakir  fukara,  zavallı  garip halka  eziyeti kendinde  hak görenler var.Makama  gelirken şehr-i emin olma  sözü,Hz Ömer adâleti  sözü verip de,yönettiği  halkına  zulüm,adam kayırma,psikolojik işkence  gibi insaniyet ve hakkaniyet dışı yöntemlerle,kendini Allahın yüce  adaletine havale ettirenler var.Her zaman nerde bulalım  Aksaray’ın genç  reisi  gibi  gözüde  gönlüde  gülen, halkını seven  idareciyi.           Hem kitap dışı ve hırsvâri  uzun uzun hesap yapanlar, hemde vicdandan, ihsandan yoksun  zâlim yöneticiler, sabahın bir sahibi olduğunu unutmamalılar ve unutmamak  gerek. Zirâ  herkesin bir hesabı ve her kimin bir zulmü varsa yaradıcınında bir hesabı ve  zulmü vardır.Her kim ve her ne makamda olursak olalım krallığı ve  dalkavukluğu bırakıp, sabahın sahibine sığınalım vesselam… SAKIN KADER DEME… KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR.NE YAPSALAR BOŞ... GÖKLERDEN GELEN BİR KARAR VARDIR.GÜN BATSA NE OLUR… GECEYİ ONARAN BİR MİMAR VARDIR oguzhanosmanoglu68@gmail.com 
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar