30 Mart yerel seçimlerinden sonra, İlimiz Aksaray'da hızlı bir değişim başladı.Yerel anlamda Aksaray belediyesi, tespit ettiği ihtiyaçları karşılama, ya da ürettiği projeleri gerçekleştirme doğrultusunda hummalı bir şekilde çalışmalara hız verdi. Marka şehir olma yolunda bu çalışmaların devam edeceğini her defasında vurgulayan yetkililerin bu azimlerini takdir ediyoruz.Kendi ifadeleriyle Aksaray'ın yıldızı parlayan bir şehir olacağı muhakkak…Kavşak düzenlemeleri, yeni yollar, asfalt çalışmaları, şehir girişleri gibi hizmetler bir şehrin vizyonu açısından önem arz ediyor. Yapılanlar sadece mahalli hizmetlerle sınırlı değil tabi ki...Seçimlerden kısa süre sonra yapılan sosyal etkinlikler, 1.Ihlara film festivali, Feshane'de yapılan Aksaray tanıtım günleri ve son olarak Somuncu Baba filminin çekimleri gibi aktiviteler Aksaray'ın ülke çapında tanıtılması açısından takdire şayan. Sanayi alanında da güçlü markaların şehrimize yatırım yapması, Organize Sanayi Bölgesi'nin işlerlik kazanması, üniversitemizin çok kısa zaman zarfında öğrenci sayısını katlayıp 20 bine dayanması, eğitim kadrosunun güçlenmesi gibi örneklemeler, bir şehrin kalkınması adına güzel şeyler. Neler yapıldığını anlatmak gibi bir gayemiz olmadığı gibi, asıl maksadımızın dışına çıkacağı düşüncesiyle, bunları tek tek ve uzun uzun saymak yerine, bu değişimin ve gelişmelerin olduğunu hatırlatmak istedik.Evet, Aksaray hızla değişiyor ve gelişiyor. Değişiyor değişmesine de; değişen sadece Aksaray'ın çehresi, çevresi ve zâhîrisi değil. Aynı zamanda şehrimizin mayası da değişiyor ve bu değişim yukarıda anlattığımız olumlu değişimlere ters orantı arz ediyor.Şehrin kentsel görünümü ve hizmet vizyonu bizi mutlu etse de; kentin sosyal yapısı, mayası, velhasıl bizi biz yapan değerlerin hızla tüketilmesi geleceğe umutla bakmamızı engelliyor. Geçtiğimiz günlerde gazete başlıklarından bazıları dikkatimi çekti.''UYUŞTURUCU KULLANAN GENÇTEN ACI ÇIĞLIK''… Gazete, olayın vahametine münasip bir başlık atmıştı. Bitmedi tabi, haber devam ediyor. Bir delikanlı çığlık atıyordu. Aksaray'da kaldırımda eroin içerken yakalanan genç, polis ekiplerine '' bonzai içiyordum, onu bıraktım eroine başladım, bu hepsinden pis ağabey'' diyordu… Gün ya da hafta geçmiyor ki benzer haberleri okumayalım. Uyuşturucu kullanan, yakalatan, bonzai kullanıp kafayı bulan, tiner çekip eşkıya gibi yol kesen, gasp eden insanları veya tecavüzcüleri konu alan haberleri nerdeyse her gün her hafta duyuyoruz, okuyoruz. Hatta daha vahim olanı; birçok dost meclisinde, Aksaray'ın belli başlı sokaklarında akşam vakti dolaşmanın tehlikesinden ve riskinden bahsedilmesi, hatta bu durumun kanıksanmış olması. Yukarıda özetlediğimiz pozitif manada değişimleri gözlemlerken, Aksaray'a yakışmayan bu ve benzeri haberleri okumak da hem üzüyor hem ürkütüyor doğrusu.Köklü bir maziye sahip olan, tarihin derinliklerine dayanan, adını bile türlü efsanelerden alan, bir rivayete göre yedi binden ziyade Evliyaya ev sahipliği yapan, Dar-ı ervah, ,Dar-üs Zafer, Şehr-i Sülâha gibi isimlere mazhar olmuş, salihler şehri, evliyalar şehri, zafer yurdu Aksaray; gençleri bataklıktayken ve bu derece vahimken tüm dünya tarafından duyulsa kaç yazar.Her sokağını, her semtini mücevherle asfaltlayın, her kavşağa altın büst dikin, her hafta bir tecavüz vakıasıyla anılırsak ne anlamı kalır. Yüzlerce yatırımcı gelsin binlerce işsize iş versin, insanlar akşamları korkudan sokağa çıkamasa neye yarar.Güzel işleri takdir etmek görevimiz olduğu gibi, güzide şehrimizin özellikle de insan hayatını derinden etkileyen olumsuzluklarını söylemekte boynumuzun borcudur. Üçüncü sayfa haberlerine düşmüş o gencimizin ve benzerlerinin çığlığını görmezden gelemeyiz. Evet, Aksaray değişiyor güzelleşiyor. Ama kabul edelim aynı zamanda yozlaşıyor, bozuluyor, yaşam zorlaşıyor. Tez zamanda önlemler alınmalıdır. Bu şehri seven herkes, bu şehrin güzide insanları ve yetkililer Aksaray'ımızın bu durumdan kurtulması için daha fazla gayret göstermelidir.Gençlerin uyuşturucu alışkanlığından kurtarılması, sokakların temizlenmesi gençlere sahip çıkılması, kötü alışkanlıklarla mücadele büyük bir çalışma ve azim ister. Tüm siyasîler, Aksaray Üniversitesi, sivil toplum kuruluşları, sağlık kuruluşları, eğitim kurumları, emniyet kurumları ve Aksaray ahâlisi, tez zamanda elle verip, bu evliyalar şehrini adına yakışır bir hale getirmelidir. Her hafta uyuşturucu yakalamak tecavüzcü yakalamak maharet değil; maharet, şehri yaşanılır bir kent haline getirmek, maddi kalkınmaya manevi güç vermektir. Aksi takdirde hem bu Şehr-i Sülaha'ya, hem de gençlerimize çok yazık olur çokkk…
