Ak parti Genel Merkezine 20 Bin mail ve fax gitmiş…Listelerin değişmesi an meselesiymiş…Genel Merkez İl Başkanını çağırmış… (mış miş mış…)Çok merak ediyorum bir türlü cevap bulamıyorum. Acaba bu kadar mışlı mişli dedikodulu, hayal mahsulü, gerçek dışı bombalar sadece Aksaray’a mı has? Yoksa her vilayette böylesi aslı astarı olmayan spekülatif uyduruklar var mıdır diye… Emin olun her yerde vardır da bizdeki kadar değildir. Bizim siyaset konuşanımız da, dedikodu yapanımız da bilmişimizde çok. Yaşı belli bir kemâle gelmiş, farklı siyasi düşüncedeki gazeteci ağbilerimizde çanak tuttu ama liste değişmedi… Değişmezdi de. Ne sanıyordunuz Genel Merkezin işi gücü yok da sürekli Aksaray’ın sorunlarıyla mı uğraşacaktı. Topu topu 3 vekil ve 250 bin seçmenimiz var… ’’Beğensen neee beğenmesen ne kardeşim aylardır neredeydiniz’’ derler adama. Bu tip uğraş ve çırpınışlar Genel Merkez nezdinde Aksaray ismini dibe çeker. Üstelik 20 Şubat tarihli ‘Aksaray adayları belli’’ başlıklı yazımızda da ifade ettiğimiz gibi; Genel Merkez aday kriterlerinin bu dönemki hassasiyetlerden dolayı farklı olacağını zikretmiştik. Okuyanlar hatırlar;…Genel Merkez işi şansa bırakmayacak, siyasi geçmişiyle tanıdığı, özellikle 2011 Genel seçimlerinden sonra partiyle olan diyalog ve çalışmalarıyla aşina olduğu, Kefilinin Bizzat Genel Merkezin Kendisinin Olduğu adaylara bakacak. Elinde, tanıdığı güvendiği adaylar varken, hiç tanımadığı yeni isimlere yol vermeyecektir. Yeni isimler demek, risk almak demektir…! Demiştik-(20.02.2015 Portal Gazetesi)Tanımak ve güvenmekten kastımız; özellikle 17 Aralık sonrası ülkemizdeki denge değişikliği sonrası temkinli yaklaşımdır. Listelerin oluşmasındaki şifrelerde buradadır.1.sıra adayı 2 dönemdir tanıdığı ve güvendiği bir isim.2 sıra adayı yine 10 yıl Ak Parti Belediye Başkanlığı yapması nedeniyle yakinen tanıyıp güvendiği bir isim. Ayrıca herhangi bir küskünlüğe fırsat vermeden onurluca sırasını teslim etmiştir.3.Sıra adayının ise gerek teşkilat gerekse STK temayülünde adının üst sıralarda olduğu zikredilmekte. Tabi bu kriterlerin yanında güçler çekişmesini de unutmamak gerek.Hal böyleyken istemezzük nâraları atmanın boş ve faydasız olduğunu bir kez daha görmüş olduk.Demek ki neymiş kuru gürültüye gerek yokmuş.Demek ki neymiş Hz Mevlâna’nın dediği gibi; Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım vesselam… (oguzhanosmanoglu68@gmail.com)
