Yoğun iş tempomuzdan mütevekkil çok fazla televizyon programlarına bakamasam da. Son günlerde bizim ulusal televizyonlar iyicene çığırından çıkmış yine. Şu bitmek tükenmek bilmez saçma evlilik programları başta olmak üzere. Sözde Muhafazakar sevgili Acunun saçmalıkları dolu dizgin. Devam ediyor. Ya dizilere ne demeli? Kan, kin, nefret, göz yaşı, Kimin eli kimin cebinde, ilişki yumakları yıllardır bitmek bilmez bir enerjiyle aile yapımıza ters ne kadar abzüp yayınlar varsa hız kesmeden devam ediyor. Dizilerdeki lüks arabalar paranın kaynağı nerden geldiği belli olmayan lüks yaşamlar. Zengin sofralar, Aile içi çarpık ilişkiler ve dedi kodu kazanları, ihanetler. Allah aşkına izlediğimiz dizilerde Anadolu insanını yansıtan en ufak bir ibarenin yer almadığı saçmalıklar bu dizilerde. Ve Bu dizilerin vazgeçilmezi sevgili Halkımız. Sevgili Anne, değerli Baba. Televizyon denilen icattı ailecek izlediğiniz dizinin ardından. Kızına oğluna eşine nasıl hükmedebiliyorsun? “Asi gençlik artık bizleri pekte dinlemiyor” diyen sevgili büyüklerimiz. Her Perşembe akşamı kendi saatinde ve kanalında yayınlanan dizinin ardından. Okul önlerinde Yaş ortalaması 17- 21 arası gençlere nasıl oğlum bir rahat dur diye bilirsin. Evde her anı ihanet ve çarpık ilişkilerden sarmal bir diziyi seyreden eşin senden sürekli şüpheleniyorsa onun güvenini nasıl kazana bilirsin. Kısacası elin adamı top ile tüfekle yapamadıkları yıkımı, Tüm Tv Kanalarında yayınladıkları süslü abların cengaver sözde yiğit deli kanlıların, zenginlik içinde lüks yaşamlarıyla hava atanların üzerinden çokta güzel bir erezyona imza atarak yaptıklarının ne zaman farkına varacaksınız. Yorgun argın evine dönen Baba Akşam yemeğinden sonra TV karşında yada cep telefonun Sosyal medyasından kankileriyle çekildiği resme kaç beğeni geldiğine bakarken diğer göz ucuyla kanaları zapiglerken aile içi muhabbete nasıl sahip ola bilir? Eriyoruz farkında değiliz! Dün ilimizin önemli bir lisesinde müdür beyle sohbet ederken 35-40 yaşlarında bir veli elinde bir izin kağıdıyla müdürün yanına gelerek. Elindeki izin belgesini imzalatmaya çalışırken Müdür bey soruyor. “Çocuk Kaçıncı Sınıfta ?” Velilin verdiği cevap; “11 Miydi neyim yoksa 9 Mu Bilemedim hocam yaz işte yaf” Yok artık dedim. Dayanamadım atladım söze. Hanımefendi velisi olduğunuz çocuğun hangi sınıfa gittiğini nasıl bilmezsiniz. Verilen cevap dehşet vericiydi. “Ben okulu bile sorarak buldum bu yeni sistemi anlamıyok kardeşim” deyip Birde Eğitim sistemine laf atmaz mı? Veli Haklı Amerika dan sonra En çok TV ve Akıllı cep telefonu kullanan bir toplum olmuşuz. Oğlan nerede, kız nerede, Herif nerede ? 2016 Yılında Aksaray’da yaşanan aile içi iletişimsizlerden kısa bir örnek. İnanın bundan daha beteri var. Çok geç kalmadan bir şeyler yapılmalı. Kalın sağlıcakla hepinizin kirpiklerinden öperim.
