19 Mayıs’ta Mustafa Kemal kuracağı Türkiye Cumhuriyetinin temelini atmak için 19 Mayıs’ta Samsuna çıkış sebebi TC kurmakolmuş. Belkide peygamberi Abdullah oğlu vatandaş Muhammet AS Nebi Resul Muhammet as, sonra 23 senede İlahi yollarla aldığı vahy ile oluşan Kuran ve Kuran Muhammet As İslam’ın temelini atmak için Medine’yeçıkışı birtarihi hicretolur, Fatih Sultan Mehmet İstanbul’a çıkışı bir çağı oluşturur, İslam tarihinde böylegünler önemine binaen bayram gibi değerli dir tıpkı 19 Mayıs gibi. Bunun için Sancak ve Bayrağa saygı hem milli hem dini bir görevdir. Çünkü gerek Peygamber Efendimiz zamanında gerekse ondan sonraki devirlerde bayrağa büyük önem verildiğini görüyoruz. 628 yılında Hayber Savaşı yapılmış ve savaş Müslümanların zaferi ile sonuçlanmıştı. Bu savaşta büyük kahramanlık gösteren Hz. Ali'ye beyaz renkli bayrağı Peygamberimiz kendi eliyle teslim etmişti.
18Yine Peygamberimiz hayatta iken Müslümanlarla Bizanslılar arasında 629 yılında Mute Savaşı olmuştu. Bu savaşta İslâm ordusunun komutanı Zeyd b. Harise idi. Peygamberimiz İslâm ordusunu Medine'den uğurlarken sancağı kendi eliyle ordu komutanı Hz. Zeyd'e teslim ettikten sonra şöyle buyurdu: "Eğer Zeyd şehit düşerse, Cafer b. Ebi Talip komutayı ele alsın, o da şehit olursa Abdullah b. Revâha komutan olsun, o da şehit olursa Müslümanlar içlerinden birini seçsin."
Mute denilen yerde meydana gelen savaşta İslâm ordusunun komutanı şehit olunca, Peygamberimizin buyurduğu üzere sancağı Hz. Cafer almıştı. Savaşta Cafer'in sağ eli kesilince, sancağı sol eline almış sol eli de kesilince onu iki kolu arasına alıp sımsıkı sarılmış ve şehit oluncaya kadar sancağı. Günde beş defa okunmuş olan bu ezan, sanki fetihten sonra okunan ilk ezandı. Bu ezanı dinlerken Fatih'i asıl manasıyla ilk defa idrak ettim... Gezintilerimde bir hakikat keşfettim.
Bu devletin iki manevî temeli vardır: Fatih'in Ayasofya minarelerinden okuttuğu ezan ki hâlâ okunuyor. Selim'in Hırka-i Saadet önünde okuttuğu Kur'an ki hâlâ okunuyor"16Ezanın DeğeriEzanın baştan sona kadar bütün hayatımızı kaplayan kutsal bir değeri vardır. Doğduğumuz zaman kulağımıza okunan ezan sesleri, ömür boyu kulağımızda çınlayıp duracaktır. Günde beş defa minarelerden tekrarlanan ezanlar ise, gök kubbe altında daima yankı yapacaktır. İşte bu ezanlar, bizim ruhumuzun gıdası ve kuvveti olacaktır, inancımızı sağlamlaştıracaktır.
Şair ne güzel söyler;
Biz kısık sesleriz, minareleri
Sen ezansız bırakma Allah 'ım! Mahyasızdır minareler, göğü de Kehkeşan’ız bırakma Allah'ım.17 Bayrak
Şimdi de istiklâlimizin sembolü olan bayrağımızdan bahsetmeye çalışacağım. Bilindiği gibi bayrak, bir milleti tek bir fikir çevresinde birleştiren kutsal bir alâmettir. Bu birlik noktası; milletin şerefi, namusu, vatanın duvağıdır. Evet, bayrak bir milleti ve bir vatanı temsil eder, Onun serbestçe dalgalanması, milletin hürriyet ve istiklalinin bir ifadesi, bir remzi demektir. Onun için bayrağa saygı, doğrudan doğruya onun temsil ettiği millete saygı demektir.
Atalarımızdan kutsal bir emanet ve paha biçilmez bir miras olarak bize intikal eden bayrağımızın ebediyete kadar semalarımızda dalgalanması bu topraklarda yaşayan herkesin en samimi arzusudur. Bazen bayrak ezan vatan din gibi semboller için, insanlar tüm malını infak eder malından vaz geçmekte dinimizin emridir.
Gerçekten Allah’ın Kitap’ını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler. (Fatır 29)
Allah’a ve Resûlü’ne iman edin. “Sizi kendilerinde halifeler kılıp harcama yetkisi verdiği’ şeylerden infak edin. Artık sizden kim iman edip infak ederse, onlara büyük bir ecir vardır. (Hadid 7)
Size ne oluyor ki, Allah yolunda infak etmiyorsunuz? Oysa göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten önce infak eden ve savaşanlar (başkasıyla) bir olmaz. İşte onlar, derece olarak sonradan infak eden ve savaşanlardan daha büyüktür. Allah, her birine en güzel olanı vadetmiştir. Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. (Hadid 10)
Yorum Yazın