Birçok kişi yaz boyunca alınan kilolardan kurtulmanın yollarını araştırıyor.
Özellikle zayıflamak isteyenlerin yaptığı en büyük hata işe yaramayan diyetler oluyor. Uzmanlar diğer bir hatanın da kalori hesabı yapmak olduğunu söylüyor. Peki kilo verirken hangi hatalara düşüyoruz? İşte yağdan kilo vermek isteyenlerin düştüğü hatalar...
Zayıflamada Rehberiniz Besinlerin "Glisemik İndeksi" Değeri Olsun
Sağlığın en önemli parametrelerinden birinin dengeli seyreden kan şekeri olduğunu söyleyen Dr. Ümit Aktaş, "Kan şekerlerinin düzenli seyretmesini sağlayacak bir referans noktası oluşturmada kullanılan Glisemik indeks modelinden, sağlığını korumak isteyen herkes faydalanmalıdır. Bir yiyeceğin glisemik indeksi ne kadar yüksekse kan şekerini o kadar hızlı yükseltir. Hem glisemik indeksi düşük bir beslenme modeliniz olmalı hem de seçimlerinizi vitamin, mineral ve fitobesinler açısından zengin kaynaklardan yana yapmalısınız.
Yani et, tavuk, yumurta gibi glisemik değeri 0 olan besinlere ağırlık verip baharatları, yeşillikleri, sebzeleri unutursanız yine kilo veremezsiniz! Çay şekerinin glisemik indeksi 59, beyaz ekmeğin 69, tam buğday ekmeğinin 72, kan şekerini jet hızıyla fırlatan saf glikozun ise 100'dür. Kilo vermek isteyenler kalori hesabı yapmayıp, besinlerin glisemik indeksi değerini rehber almalı" diye uyarıyor.
Sağlıklı Yağ Zayıflamaya Yardımcıdır!
Zayıflamak isteyenlerin sofralarından yağı eksik etmemesi gerektiğini söyleyen Dr. Ümit Aktaş, "Zeytinyağı, kuyruk yağı, tereyağı gibi sağlıklı yağlar bilinenin aksine zayıflamaya yardımcı olur. Yağ tok tutar, kaliteli ve yüksek enerji verir.
Böyle bir beslenme modeli olsa olsa vücudun devamlı insülin salgılamasına neden olur. Bu da hem daha çok acıkmanıza neden olur, hem de yağ yakmanızı zorlaştırır. Protein ve sağlıklı yağlar içeren üç öğün, kendinizi saatler boyunca tok hissetmeniz için yeterlidir.
Yağı kısıtladıkça, yağsız beslendikçe bırakın kilo vermeyi daha çok kilo alırsınız. Sağlıklı yağların yanına protein de eklediğinizde saatlerce acıkmaz, açlık atakları yaşamazsınız. Aynı zamanda sağlıklı yağlar birlikte yendikleri yiyeceklerin glisemik indeksini düşürürler. Bir yemeği bol tereyağı ile pişirdiğinizde o yemeğin glisemik yükü de azalır. Aynı yemeği yağsız yaptığınızda ise glisemik indeksi yükselir" diyor.
Yanlış Bilinenler Neler?
Light ürünlerin yağı alındığında glisemik indeksleri yükselir. Herkes light sütün daha sağlıklı olduğuna inanıyor. Bu sütlerin yağı azaldıkça şeker yoğunluğu artar. Dolayısıyla glisemik değerleri de yükselir.
Portakalı bütün yediğinizde glisemik indeksi daha düşükken, suyunu sıkıp içtiğinizde ciddi oranda yükselir. Çünkü portakaldan lifi çıkardığınızda geriye bol bol şeker kalır.
Patates püresinin glisemik indeksi haşlanmış patatese göre daha yüksektir. Çünkü patates parçalanıp püre hâline gelince daha çabuk sindirilir. Dolayısıyla da kan şekerini daha hızlı yükseltir.
Sık sık yemek yiyerek metabolizmanızın hızlandığı doğru bir bilgi değildir. Bilim böyle bir beslenme modelinin kilo vermeye faydası olmadığını gösteriyor. Tam aksine küçük öğünler şeklinde günde altı öğün yiyerek kilo vermez, aksine daha da kilo alırsınız.
Tabağınızdakilerin Orac Değeri Kaç?
Antioksidan kapasiteleri yüksek olan besinlerin tüketilmesinin kilo verme sürecinde önemli rol oynadığını belirten Dr. Ümit Aktaş, "Modern yaşamda maruz kaldığımız toksinler hücrelere zarar veren başıboş oksijen moleküllerinin oluşmasına neden olur. Yaşlanmayı hızlandıran, hücresel faaliyetlerin bozulmasına neden olan bu tehdide karşı en iyi savunma hattınız antioksidanlardır.
Besinleri antioksidan kapasitelerine göre değerlendirme metodu olan ORAC (Oksijen Radikal Absorbans Kapasitesi) ile kilo verme sürecinizde tükettiğiniz her besinin antioksidan değerini anlayabilirsiniz. Eğer sağlıklı kilo vermek istiyorsanız mutfağınızdan antioksidan değeri yüksek bu baharatları eksik etmeyin" diyor. Haber Bülteni
Yorum Yazın