Vekalet edilen Kurbanların kesimi için Aksaray Din-Bir Sen Başkan Yardımcısı Nurullah Eroğlu gitti. Kurban bayramından iki gün önce Aksaraydan hareket eden ekip arefe günü bölgeye ulaştı.İbadetlerin ifası ve izlenimler konusunda bilgi aldığımız Nurullah Eroğlu şu bilgileri verdi.Kurban Bayramını ihtiyaç sahibi bir ülke de kesmenin hem heyecanı hem de emanetlerin ağırlığı üzerimizde bir şekilde yola çıktık. Gideceğimiz Ülke ve bölge güvenlik açısından sıkıntılı bir yerdi.Bayramdan hemen önce meydana gelen ayaklanmalar ve olaylarda 23 kişinin ölmesi buraya gidecek olan yardım kuruluşlarına geri adım attırmıştı.Fakat Verenel Derneği bu konuda alınan karardan geri adım atmayarak ülkeye gidiş kararını iptal etmedi. Bu sıkıntılar içerisinde hareket ettiğimiz Sudanın başkentine indik.Bir gece burada konakladıktan sonra 1096 km batıya Darfur eyaletinin başkenti Nyalaya ulaştık. Nyala stratejik bir konumda ve iç çatışmaların eksik olmadığı,açlığın ve susuzluğun hüküm sürdüğü bölgelerin başında yeralıyor.Kuraban Bayramında bayram namazını yerli halkla geniş bir düzlükte ifa ettik.Sonra vekilliğini aldığımız kurbanları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için yola çıktık. Yaklaşık yirmi km.bir yolculuktan sonra belirlenen mevkiye ulaştığımızda bizi büyük bir sevinçle karşıladılar.Bizden topluluğa hitap etmemiz istendi. Türiyenin yardım elini,güler yüzünü,dahası Müslüman olduğunu 2000 li yıllardan sonra gelen yardımlarla gördüklerini ifade ettiler.Burayla birlikte sorunsuz bir şekilde beş ayrı bölgede 203 kardeşimizin kurbanını kesip dağıtık. Kesim ve dağıtım esnasında izdiham çıkarmak bir tarafa iki ikişi yanayana gelip de ben alacam veya sen alacam demediler.Kendilerine çağrılırsa gelip aldılar çağrılmadılarsa gururlarıyla sıralarını beklediler. Gittiğimiz her bölgede insanların yokluk içinde parıldaya gözlerine şükreden dillerine gülümseyen yüzlerine şahit olduk.Aman Ya Rabbi bu nasıl bir ruh hali ki dünyalık ellerinde hiçbir şey yokken bu haleti rahaniyeyi koruyabiliyorlar.Yüzlerle kişi ile selamlaşma ve halleşme imkanı buldum.Hepsine nasılsınız diye sorduğumda istisnasız elhamdülillah cevabını almak yaşanması gereken bir duyguydu.Zira kendimle hesaplaştım aynı zamanda bizim yatacak bir yuvamız olmasa yiyecek ekmeğe içecek suya muhtaç olsak bu şükrü edebilir miydik
.Kırban kesim ve dağıtım işi bittikten sonra kampları ve kabileleri gezme halleşme imkanına sahip olduk.Dertlerini ve sıkıntılarını aktardılar .Yaşadıkları çadırlarına davet ettiler.Çadır dediğinizin çırpıdan yapılmış derme çatma bir gölgelik olduğuna ve ailelerin bunun altında kaldığına şehit olduk.Kuran Kursu Ve Mescid diye tanıttıkları yerin bizim gölgelik anlamında dahi kullanmayacağımız bir sundurma olduğunu gördük.Çocukların buralarda hafızlık yaptığına şahitlik ettik.Kuranı Kerim yok.Defter yok. Öğrenci tahta parçasının üzerine ezberleyeceği ayeti yazıyor bunu ezberledikten sonra orayı silip tekrar diğer ayeti yazıyor. Ve bu çocukların % 80 i hafızlık yapıyormuş. En çok ihtiyacınız nedir diye sorduğumuzda aç olmalarına ve üzerlerinde doğru dürüst giyecek olmamasına rağmen , Cami ve Kuran Kursu dediler. Helehel Kuran Kursu diyorlar çocuklarımızın dinlerini öğrenmesini istiyoruz diyorlar.Zira Afrikanın %70 müslümanken şan %30 unun Müslüman kalması bunlarıda endişelendiriyor. Maaliyetini araştırdım bir cami ve kuran kursunun.yüz kişilik olursa 4000 dolar ,200 kişilik olursa 8000 dolar civarında tuttuğunu öğrendim. Bunların bu isteklerini memleketime döndükten sonra Aksaray halkına ulaştıracağıma söz verdim. Verenel Derneği olarak biz startı verdik. En az 4 tane Kuran Kursu ve cami Aksaray adına orada yaptıracağız inşallah. Siz değerli kardeşlerimizin de bundan nasiplenmesini istiyoruz.
Yorum Yazın