Aksaray İl Sağlık Müdürlüğü 15 Eylül Dünya Prostat Kanseri Farkındalık Günü için bilgilendirme yaptı.
Prostat kanserinin önemli bir sağlık sorunu olduğunun belirtildiği bilgilendirmede erken tanının önemine dikkat çekildi. Erkeklerde yaşın ilerlemesiyle riskin arttığına dikkat çekilen prostat kanseri için düzenli kontrolün şart olduğu ifade edildi. Prostatın yaş ilerledikçe büyümesiyle çeşitli sorunlarla da karşılaşılabildiğine dikkat çekilen bilgilendirmede “Prostat, bir salgı bezidir. İdrar torbasının (mesane) hemen altında yer alan, içerisinden idrar kanalının (üretra) geçtiği ve ayrıca spermleri testislerden getiren tüplerin (vas deferens) açıldığı bir organdır. Prostat bezinin asıl görevi meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü salgılamaktır. Büyümemiş hali ile yaklaşık bir ceviz boyutundadır. Erkekler yaşlandıkça prostat bezi büyüyebilir. Büyüyen prostat, mesaneden idrar akışını engelleyebilir ve cinsel işlevde sorunlara yol açabilir. Bu duruma benign (iyi huylu) prostat hiperplazisi (BPH) adı verilir. BPH kanser değildir, ancak düzeltmek için ameliyat gerekebilir. BPH veya prostattaki diğer problemlerin belirtileri, prostat kanseri belirtilerini taklit edebilir. Prostat kanseri, prostat dokularında malign (kanser) hücrelerinin oluştuğu bir hastalıktır. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de erkek kanserleri arasında akciğer kanserinin ardından en sık izlenen ikinci kanser türüdür” denildi.
İl Sağlık Müdürlüğünden Yapılan Bilgilendirmede Bu Risklere Dikkat!
“Araştırmacılar, bir erkeğin prostat kanserine yakalanma riskini etkileyebilecek birkaç faktör saptamışlardır: Prostat kanseri 40 yaşın altındaki erkeklerde nadir olup 50 yaş sonrasında görülme riski hızla artar. Her 10 prostat kanseri vakasından 6'sı 65 yaşından büyük erkeklerde bulunur.
Prostat kanseri olan bir baba veya erkek kardeşe sahip olmak, bir erkeğin bu hastalığa yakalanma riskini iki katından fazla artırır.(Prostat kanseri olan babaya sahip olmaktansa bir erkek kardeşe sahip olmak daha risklidir.) Genç yaşlarda prostat kanseritanısı almış birden fazla akrabası olan erkeklerde risk çok daha yüksektir. Prostat kanseri riski üzerinde daha az net etkiye sahip faktörler arasında ise şunlar yer almaktadır: Çok fazla süt ürünü tüketen veya gıda ya da besin takviyesi yoluyla çok fazla kalsiyum tüketen erkeklerin prostat kanserine yakalanma şansı biraz daha yüksek gibi görünmektedir. Ancak çoğu çalışma, ortalama diyette bulunan kalsiyum seviyeleri ile böyle bir bağlantı bulamamıştır. Ayrıca, kalsiyumun diğer önemli sağlık yararlarına sahip olduğunun bilinmesi önemlidir.
Öte yandan doymuş yağlardan (hayvansal gıdalarda bulunan yağlar, tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı) ve kırmızı etten zengin, sebze- meyveden fakir beslenme alışkanlığının prostat kanseri riskini arttırabildiğine dair yayınlar vardır. Kimyasal maruziyetler: İtfaiyecilerin prostat kanseri riskini artırabilecek kimyasallara maruz kalabileceklerine dair bazı kanıtlar mevcuttur. Erken evrede hiçbir belirti vermeyen prostat kanseri, kanser dokusunun büyümesiyle birlikte bazı şikâyetlere yol açabilmektedir: İdrar yapma sorunları: Yavaş veya zayıf idrar akışı veya özellikle geceleri olmak üzere daha sık idrara çıkma ihtiyacı gibi. Tarama, insanlarda belirti görülmeden önce kanser olup olmadığının test edilmesidir. Bazı kanser türleri için tarama, kanserlerin tedavisinin daha kolay olduğu erken bir aşamada bulunmasına yardımcı olabilmektedir. Prostat kanseri de erken tanı konulabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Prostat kanserini önlemenin kesin bir yolu yoktur ve yaş, etnik köken ve hastalığa ait aile öyküsü varlığı gibi bazı değiştirilemez risk faktörleri söz konusudur.
Ancak riski azaltmaya yardımcı olabilecek bazı şeyler vardır: Düzenli fiziksel aktivite, sağlıklı bir kiloda kalmak, sebze oranı yüksek ve yağ oranı düşük bir diyet, prostat kanseri riskini azaltmaya yardımcı olabilir” denildi. Haber Bülteni
Yorum Yazın