Başkan Aktürk, “Havaların soğumasıyla birlikte koyun ve keçiler yavaş yavaş mandıralara gelerek yem yemeye başladı. Yılın çok büyük bir bölümünü meralarda geçiren 8-9 ay işletmecisine çoban masrafından başka bir maliyet getirmeyen küçükbaş hayvanlar 3-4 ay boyunca yonca, mısır slajı, saman, balya, fiğ, arpa, mısır gibi yemlerle beslenmelidir. Hayvancılığın her dalında olduğu gibi koyunlarda da bakım besleme işin büyük bir kısmını teşkil etmektedir” dedi. Verimliliğin ve üretimin arttırılması için bakım-besleme şartlarına azami dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Başkan Aktürk, “Koyunlar kışın ağıllarda barındırılırlar. Ağıllar aydınlık olmalı, sıcaklığı 8 derecenin altında olmamalıdır. Ağıllarda bulunan yemlikler temiz olmalıdır.Ağıllarda hayvanlar gelmeden önce bit, pire, kene ve diğer parazitlere karşı ilaçlama yapılmalıdır. Ağılların çatısı akmamalı, tabanı ıslak olmamalıdır. Ağıllar koyunlar yaşlarına ve cinslerine göre ayrılmalı, gebe koyunlar ayrı bölmede kalmalıdırlar. Gebeliğin son döneminde ve doğumdan sonraki 6-8 hafta koyunlara gerekli enerji ve protein bakımından zengin yemler verilmelidir. Doğum bölmeleri yapılmalı ve doğuran koyunlar sürüden ayrılarak ayrı yerde bakılmalıdır. Kuzular doğumdan itibaren anne sütü almalı, özellikle ilk 5 gün ağız sütü emmelidir” diye konuştu. 10-15 günlük kuzuların annelerinden ayrılarak önlerine yonca ve kuzu büyütme yemi konularak sabah-akşam annelerini emmesi gerektiğine de değinen Başkan Mahmut Aktürk, “Doğumdan hemen sonra kuzulara Enterotoksemi aşısı yapılmalı ve yapılan aşı 21 gün sonra tekrarlanmalıdır. Başarılı bir koyunculuk için bu hususlara dikkat etmek gerekir” şeklinde ifade etti. Haber: Ziya Koçak
Yorum Yazın