<p> Dünyada son 15 yılda omuz problemleri belirgin biçimde artarak, omuz sorunları nedeniyle ameliyat edilen hasta sayısı 6 katına yükseldi.</p>
Spor yaralanmaları ve omuz cerrahisi alanında çalışmalar ürüten Hacettepe Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Gazi Huri, “Amerika Birleşik Devletleri’nde omuz ağrısı nedeni ile omuz cerrahisi polikliniklerine başvuran kişi sayısı yılda 10 milyonun üzerine çıktı. Ülkemizde de Dünya istatistiklerine benzer şekilde ortopedi polikliniklerine başvuru nedeni olarak omuz ağrısı, diz ağrısından sonra ikinci en sık sebep haline geldi.” dedi.
Yapılan araştırmalar neticesinde bir bireyin hayatı boyunca, omuz ağrısı yaşama riskinin yüzde 66’lara kadar çıkabildiğini söyleyen Doç. Dr. Gazi Huri, omuz ağrıları hakkında sorularımı yanıtladı.
Omuz Ağrısı Neden Olur?
Omuz ağrısı, omuz çevresi tendon sorunları, çıkık, kırık, artrit (kireçlenme) gibi omuzdan kaynaklı sorunlara bağlı olabileceği gibi omuz dışı bölgelerin yansıyan ağrısı şeklinde de olabilir. Omuz çıkıkları ve kırıkları daha çok kaza ve yüksek enerjili travmalar sonucu ortaya çıkarken, tendon yırtıkları, bursit, tendinit gibi yumuşak doku sorunları ve artrit sıklıkla uzun vadeli aşırı kullanıma bağlı olarak gelişebilir.Omuz çıkığının yerine oturtulma sonrasında devam eden ağrı durumlarında eşlik edebilecek kırıklar akılda tutulmalıdır. Omuz hareketlerinde ağrı ile beraber kısıtlılığa neden olan durumlarda “donuk omuz”, artrit yani kireçlenme ve tendon yırtıklarını da akılda tutmalıyız.
Sportif aktiviteler dışı omuz sorunları daha çok dejenerasyon dediğimiz yıpranmalara ve aşırı kullanıma bağlı olarak görülür. Kolları havaya kaldırmamızı sağlayan, dışa ve içe döndüren kaslarda özellikle 60 yaş sonrasında dejeneratif değişikliklere bağlı olarak yırtılmalar görülebilir. Bu yırtılmalar genellikle gece uykudan uyandıran, yüksek bir noktaya uzanmayı engelleyen, kolda hareket kısıtlılığı ve güçsüzlük yaratan ağrılar şeklinde kendini göstermektedir. Bu kas yırtılmaları herhangi bir düşme, çarpma veya zorlanma olmaksızın görülebilmekle birlikte bazen altta yatan belirgin bir travma öyküsü sonucunda ortaya çıkabilir.
Omuz Sorunları Sıklıkla Kimlerde Görülür?
Vücudun hareket açıklığı en geniş eklemi olan omuz eklemi sorunları, sıklıkla tekrarlayıcı ve zorlayıcı baş üştü aktiviteler yapan yüzücülerde, tenisçilerde, basketbolcularda, haltercilerde, voleybolcularda ve buna benzer spor dalları ile uğraşan atletlerde görülüyor.Sporcuların yanı sıra, omuz sorunu toplumun diğer birçok kesiminde de artan sıklıkta görülmeye başlandı. Özellikle baş üstü seviyede temizlik, cam silme, perde asma gibi aktivitelerde bulunan ev hanımları, uzun süre göz hizasının üzerinde tahtaya yazı yazan öğretmenler, işleri gereği üst raf ya da dolaplara sürekli uzanmak zorunda kalan, tezgahtar ve arşiv görevlisi gibi meslek grupları da omuz problemlerinin sık görüldüğü meslek gruplarıdır. Ayrıca genetik yatkınlık, sigara kullanımı, eşlik eden diyabet gibi sistemik ve metabolik hastalıklar, uyku bozuklukları, anksiyete bozuklukları ve depresyon da omuz ağrısı için risk faktörleri arasında sayılabilir.
Ne Zaman Doktora Başvurulmalıdır?
İhmal edilen omuz ağrısı zamanında uzmanına başvurulmadığı taktirde tedavisi zor bir probleme dönüşebilmektedir. Zamanla kişi kolunu kaldıramaz ve günlük işlerini yapamaz hale gelir. Kişi kendini hareket etmeye zorladığı durumlarda da omuz çevresi ödemi ağrının daha da artmasına neden olur ve kişide zamanla omuzda ani eklem hareket kısıtlılığı dediğimiz “donuk omuz” tablosu gelişebilir. Bu nedenle erken tanı, omuz sorunlarının tedavisinde başarının anahtarıdır. Bu bağlamda omuz ağrısı nedeni ile doktora başvurulması gereken bazı kırmızı bayraklı durumlar şunlardır:
• Belirgin travma öyküsü olmadan bir aydan uzun süren basit ağrı kesicilere yanıt vermeyen omuz ağrılarında doktora başvurulmalıdır. • Gece uykudan uyandıran veya uyutmayan omuz ağrısı da ciddi bir omuz sorununun habercisi olabilir. • Ağrı ile birlikte görülen omuzda belirgin hareket kısıtlılığı, baş üstü aktiviteleri yapamama, elini pantolonun arka cebine götürememe gibi durumlar omuz çevresi tendon yırtıklarını işaret edebileceğinden mutlaka doktora başvurulmalıdır. • Omuz çevresi ele gelen ağrılı ve kısa süre içerisinde büyüyen kitleler de ihmal edilmemelidir. • Omuz ağrısının olduğu kolda ele yayılan uyuşma hissi ve güç kaybı önemli bir boyun sorununun habercisi olabilir. • Kalp, akciğer, karaciğer, mide, safra kesesi, diyafram gibi önemli organların hastalıklarında omuz bölgesinde yansıyan ağrıya neden olabileceği akılda tutulmalı ve mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Ayırıcı Tanıları Nelerdir?
Ayırıcı tanı oldukça önemli. Unutulmamalıdır ki, omuz ağrıları başka birçok nedene bağlı da görülebiliyor. Özellikle halk arasında boyunda kireçlenme, fıtık, düzleşme olarak bilinen servikal bölge sorunları ya da kalp rahatsızlıkları gibi farklı başka sorunlar nedeniyle de omuz ağrıları oluşabilir. Ayrıcı tanı içerisinde omuz ağrısı sıklıkla servikal bölge patolojileri ya da boyun ağrısı ile karışır.Boyun ağrısına neden olan sinir sıkışmaları veya fıtıklarda ağrı daha çok ele kadar yayılırken omuz ağrılarında bu ağrı tipik olarak dirseğin altına inmez. Parmaklara yayılan uyuşma ve tüm kolda güç kaybı daha çok boyun fıtığını veya nörolojik sorunları düşündürürken, göğüs ağrısının eşlik ettiği omuz ağrılarında kalp ve damar sorunları mutlaka akılda tutulmalıdır. Bunun ayrımını yapmak için detaylı muayene ve MR görüntülemesi oldukça yardımcıdır.Bu nedenle omuz ağrısı sorunu yaşayan bir hastanın durumunun, iyi bir fizik muayeneyi takiben MR ile detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve nedeninin belirlenmesi çok önemlidir.
Cerrahi İşlemler Ne Zaman Gerekli Olur?
Cerrahiye karar vermeden önce hastanın detaylı öyküsü, fizik muayenesi ve görüntüleme tetkiklerinin incelenmesi gerekir. Omuzda cerrahi tedavi kararı kişiye özel olarak verilmelidir. Cerrahiye karar vermeden önce hastanın yaşı, ağrının süresi, yayılımı, cerrahi dışı tedaviye yanıtı, kişinin genel sağlık durumu, sigara öyküsü, beklentisi, mesleği ve cerrahi sonrasında uygulanacak uzun soluklu fizik tedaviye uyum kapasitesi gibi birçok faktör göz önüne alınmalı ve detaylıca sorgulanmalıdır.Omuz ağrısının belirgin travma sonrası ani başlangıçlı, çok şiddetli ve omuz hareketlerinde ciddi kayba neden olması cerrahi tedavi gerektirebilecek omuz sorunlarını akla getirmelidir. Bunu yansıra sinsi başlangıçlı, uzun süren, cerrahi dışı tedavilere yanıt veremeyen, ağrı kesiciler ile kontrol edilemeyen, gece uykudan uyandıran veya uyutmayan, hareket kaybına neden olan durumlarda da cerrahi tedavi önemli bir seçenek olabilir.Genç yaslarda özellikle 15-35 yaşları arası karşılaşılan omuz çıkıklarında, çıkığın tekrarlama riski oldukça yüksek olması nedeni ile daha çok cerrahi tedavi önerilmektedir. Bunun dışında daha çok 40-60 yaş arası görülen “donuk omuz” sorunu daha çok konservatif tedavi ile çözülebilse de altı aydan daha uzun süren tedaviye cevapsız olgularda cerrahi tedavi düşünülmelidir. Bunların yanı sıra ihmal edilmiş veya tedavisinde geç kalınmış omuz çevresi rotator manşet tendon yırtıklarında omuz eklemi biyomekaniği restore edilemeyecek düzeyde bozulabilir. Dünya’da son 10 yıldır popüler hale gelen ters omuz protezi cerrahisi uygulanabilir.Kısaca, omuz sorunlarının tedavisi tamamiyle hastalığın derecesine ve hastanın beklentilerine göre şekillendirilmelidir. Bu bağlamda tavsiyem omuz ağrısını önemsemeniz ve uzun sürdüğü durumlarda mutlaka uzmanınıza görünmenizdir. Haber: Fatıma Esra Öz
Yorum Yazın