CHP Aksaray İl Başkanı Ramazan Koçak basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi; " Villalarda, ayakkabı kutularında, yatak odalarındaki para kasalarında milyonlarca dolarlar, eurolar çıktı, rüşvet belgeleri, ses kayıtları çıktı. Başbakanın, oğlunun, Bakanların, bakan çocukların, eş dost ve akrabalarının, yandaş işadamların belediye başkanlarının, bürokratların, boynuna kadar rüşvete ve yolsuzluğa battığı anlaşıldı. Ne yaptılar, komplo dediler, montaj dediler. 11 yıllık iktidarları boyunca ortaklık yaptıkları cemaate çete dediler, paralel devlet dediler. Savcıları polisleri bu çetenin elemanı olarak suçladılar. Hepsini görevden aldılar, sürdüler. Yargıyı çökerttiler. Delileri yok ettiler. Mit Yasasıyla milleti, İnternet Yasasıyla Sanal Medyayı, HSYK Yasasıyla da Yargıyı kontrol altına aldılar. Yasama, yürütme, yargı ve medya şu an diktatör, yalancı ve talancı bir başbakanın emrindedir. Onun canını sıkan her şey yasaktır. Onun canını sıkan herkes vatan hainidir.Bugün bu ülkenin başında yalanı ve iftirayı siyasi bir malzeme olarak gören ve kullanan bir başbakan var. Gezi olaylarında, "Camiye ayakkabı ile girdiler, bira içtiler" dedi. Görüntüleri var gelecek cuma açıklayacağız" dedi. Cami imamına sordular, -var mı böyle bir şey, -yok dedi. İmamı doğru söylediği için sürdüler. O günden bu güne kaç cuma geçti hala görüntüler yok. Yetmedi //tirnakkoydu// Kabataş iskelesinde Başörtülü bir bacımız bebeğiyle geçerken, üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kalmış, bayıltıncaya kadar dövmüşler, üzerine idrarlarını yapıp gitmişler Görüntüleri var, ispatlayacağız//tirnakkoydu// dediler. Aylar geçti görüntüler çıktı ama asla öyle bir olay olmamış, her şey normal seyrinde. Bizim toplumda iki kişi birbirine yüksek sesle bağırıp çağırsa bile herkes döner bakar. Ama en ufak bir anormallik yok.Bu yalanlar halkı kin ve düşmanlığa sevk eder, böler, kutuplaştırır. Bunu bir ülkenin başbakanı nasıl söyler. Ama beyefendi için bunlar önemli değil, önemli olan onun iktidarının devamı. Hz. Muhammed; " Yalanla iman bir arada olmaz" diyor, "İnsanların en hayırlısı en ahlaklı olanıdır" diyor. Allah, " huzuruma kesinlikle kul hakkıyla gelmeyin" diyor. Ahlak tüm dinlerin ortak paydasıdır. Bir memlekette ahlak bozulduysa, çürüdüyse her şey bozulur. Bir siyasetçinin olmazsa olmazı yalan söylememektir, haram yememektir. Eğer siyasetçi yalan söylüyorsa, haram yiyorsa, emanete hıyanet ediyorsa, kul hakkı yiyorsa toplumun siyasete olan güveni azalır, başka arayışlara yönelir.
Yorum Yazın