Aksaraylı hekimlerin iş yavaşlatma eyleminde yapılan basın açıklamalarında hekimler şiddet gördükleri ve gözden çıkarıldıkları için kırgın olduklarını dile getirerek “Biz gidersek o dev hastaneler taş ve metal yığını olarak kalır” hatırlatmasında bulundu.
Tüm yurt genelinde 14 Mart Tıp Bayramı’nda iş bırakma eylemine katılan doktorlar hak mücadelesi vermek için sokaklara döküldü. 14 Mart Tıp Bayramı’nda hak mücadelesi için açıklamada bulunan Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Personellerini temsil eden Aksaray Tabip Odası ve Hekim Birliği Sendikası üyeleri hastane önünde birlikte açıklama yaptı.
Çözüm Yollarını Da Anlattılar
Yapılan açıklamada Hekimlerin, son dönemlerde yaşadıkları saldırılar ve kendilerine yönelik olumsuz söylemler nedeniyle oluşan kırgınlıkları dile getirildi. Yaptıkları iş bırakma eylemlerinin sebepleriyle birlikte sorunların çözüm yollarını anlatan hekimler sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin son bulması gerektiğini söyledi.
Cumhurbaşkanına Cevap Verdi
Hastane önünde ilk açıklamayı yapan Hekim birliği Sendikası Aksaray Şube Başkanı Dr. Mustafa Kürşat Özkök tabiplerin yok sayılmasını ve seslerine kulak verilmemesini kabul etmediklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doktorlar hakkındaki “Varsın gidiyorlarsa gitsinler” sözlerine de yanıt veren Özkök “Bizler ruhumuz ve bedenimizle buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz, gitmeyeceğiz de. Ülkemize hizmet etmeyi, sağlığı daha iyi bir noktaya getirmeyi kendimize görev bildik. Bu bizim hangi şartlarda kazanıldığını bildiğimiz vatanımıza, bayrağımıza, şehitlerimize, cumhuriyetimize ve onun kazanımlarına olan borcumuzdur” dedi.
“Kimseye Borcumuz Yok”
Yaşananlara rağmen yılmadıklarının altını çizen Özkök “Kimseye bir borcumuz yoktur. Bunca yaşananlara rağmen yılmadık, haklı olduğumuzu ve hakkımız olduğunu biliyoruz ve hakkımızı istiyoruz” diyerek “Sağlıkta Şiddet Yasası çıkana kadar, ceza yönetmeliği kaldırılana kadar, insanca yaşadığımız çalışma ve emeklilik yasamız çıkana kadar mücadelemize devam edeceğiz. 14-15 ve 16 Mart tarihleri arasında anayasal hakkımızı kullanarak iş bırakıyoruz Birlik içinde omuz omuza hekimlik onur ve gururuyla başaracağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“14 Mart’ta Sırtımız Sıvazlanıyor Sonra Unutuluyoruz”
Tabip Odası Başkanı Dr. Rıfkı Karabatak doktorluk mesleği için yapılan eğitimlerin süresinden ve zorluğundan bahsederek bir hekimin düşünüldüğü kadar kolay yetişmediğini ifade etti. “Hekim olmak için 6 yıl, uzman hekim olmak için 10-12 yıl, yan dal uzmanı olmak için 14-15 yıl okuyan; bunların her biri için mecburi hizmet yapmak zorunda bırakılan, bu mecburi hizmetler sonunda da görevinden istifa ettiği zaman ‘bırakıp kaçanlar’ olarak nitelendirilenlerdeniz” diyen Karabatak “Bizler 14 Martlarda cafcaflı mesajlarla sırtı sıvazlanan, ertesi gün unutulan hekimleriz” dedi.
Ne Oldu Da Alkışlarken Gözden Çıkarıldık?
Hekimlerin pandemi sürecinde verdiği mücadelede önemli görevler üstlendiğini hatırlatan Karabatak “Her zaman Gurur ve aşkla icra ettiğimiz bu kutsal mesleğin mensupları olarak, daha aylar öncesinde balkonlara çıkıp alkışlanırken ne değişti de bugün ‘giderlerse gitsinler’ diyerek gözden çıkarılan bir grup olduk?” sorusunu yöneltti.
“Kaygılıyız”
Taleplerinin en başında şiddete uğramamak olduğunu söyleyen Karabatak “Bizler gitsinler diyerek gözden çıkarıldığımız için kırgınız. Para için görevden kaçan zavallılar olarak gösterildiğimiz için üzgünüz. Şiddet ve malpraktis yasaları baskısında yaşamaktan, çalışmaktan yorgunuz. Bizler emekliliğimiz için kaygılıyız. Unutmayınız ki yaptığınız bu devasa hastaneler, içinden hekimleri çektiğiniz zaman birer taş ve metal yığınıdır. Atatürk’ün kendisini emanet ettiği Türk hekimleri dimdik ayaktadır. Hakkını aramaya da hastalarına şifa dağıtmaya da devam edecektir.
Haber: Harun Atalay
Yorum Yazın