Mesleki eğitim bireye iş yaşamında belli bir meslek dalıyla ilgili bilgi, yetenek ve iş alışkanlıkları kazandıran ve bireyin becerilerini bir çok yönleriyle geliştiren mesleki eğitimdir ve aynı zamanda İnsan hayatında eğitim ve iş önemli bir yer tutmaktadır dedi.
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mahmut Eser; “Mesleki eğitim bireye iş yaşamında belli bir meslek dalıyla ilgili bilgi, yetenek ve iş alışkanlıkları kazandıran ve bireyin becerilerini bir çok yönleriyle geliştiren mesleki eğitimdir ve aynı zamanda İnsan hayatında eğitim ve iş önemli bir yer tutmaktadır” dedi. Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Mahmut Eser; yaptığı yazılı açıklamasında; İnsanlık tarihinin her döneminde ve her ülkede genel eğitim politika ve uygulamalarında meslek eğitimine yer verilmiş olması bu gereksinimin doğal bir belirtisidir. Gerçekten de mesleki eğitim, insan yaşamında bireysel, sosyal, ekonomik, kültürel ve ulusal gereksinimlerin karşılanmasında zorunlu olan bir eğitimdir. Mesleki ve teknik eğitimler ekonominin gelişmesinde de hızlandırıcı rol oynamaktadır. Ülkemizde mesleki eğitim ve istihdam arasındaki fonksiyonel ilişkisi oldukça zayıftır. Bunu bir taraftan mesleki eğitim mezunları, işgücü piyasasının talep ettiği niteliklere tam olarak sahip değilken, diğer tafradan işletmelerde nitelikli ara eleman açığı bulunmaktadır. İşgücü piyasasında arz ile talebin uyumsuz oluşundan kaynaklanan bu sorunun çözülmesi gerekmektedir. Çözümsüzlük noktasında ise yeni mezun veya mezunların işsiz kalmasına ya da eğitimini aldıkları meslekler dışında başka işlerde çalışmalarına neden olmaktadır. Ekonomide büyüme ve gelişme sürecinde mesleki eğitimi önemli bir araca dönüştürmek gerekmektedir. Bu nedenle beşeri sermaye teorisine göre bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli unsurlardan biri, o ülkenin sahip olduğu insan kaynaklarının niteliğidir. Devletimizin bu konularda verdiği hibe ve teşviklerin çok iyi projeler üreterek katkı sağlanmalıdır. Bunu daha çok kurumlar ve sivil toplum örgütleri üstlenmelidir. Ülkemizin 100. yıl dönümü olan 2023 vizyonu için dünyanın en büyük on ekonomisi içinde bulunma çabası olduğu düşünüldüğümüzde, imalat sanayide ve diğer sektörlerin yapısal dönüşümü sağlayacak nitelikli işgücünün bir an evvel yetiştirilmesi bir zorunluluk olmuştur. Özellikle sanayileşme konusunda büyüyen bir ilimiz olması neticesinde mesleki ve teknik eğitim konusunda ciddi adımların atılıp somut işlerin yapılması gerekmektedir. Bu soruna yaklaşımda yapılan çalışmalar hem il hem de ülke ekonomisine kazanımlar sağlayacaktır. İlimize yatırım yapacak olan kurum ve kuruluşlarında insan kaynakları korkusunu da sorun olmaktan çıkaracaktır. Türkiye’nin sosyo-ekonomik kalkınmasında mesleki eğitimi önemli bir araca dönüştürebilmek için sistem içindeki mevcut sorunları çözümlemek öncelikli amaçlardan biri olmalıdır. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyetinin 100. yıl dönümü olan 2023 için dünyanın en büyük on ekonomisi içinde bulunma gayretinde olduğu düşünüldüğünde, imalat sanayinde yapısal dönüşümü sağlayacak nitelikli işgücünün bir an evvel yetiştirilmesi bir zorunluluktur. Gelişmiş ülkelerde ise gençlerin eğitim alanındaki dağılımı, %65 Mesleki ve Teknik eğitim, %35 Genel eğitim şeklinde olduğu bilinmektedir. Ülkemizin kalkınma hedefleri çerçevesinde gerek duyduğu en önemli faktörlerden birisi, katma değer sağlayan ürünleri üretebilecek nitelikteki işgücüdür. Ekonomik gelişmeler ne kadar büyüdükçe bizim mesleki eğitim almış nitelikli eleman ihtiyacımızın da büyüdüğü unutulmamalıdır. Haber: Bayram Aksu
Yorum Yazın