Ekonomik krizde alım gücü düşen vatandaşların sağlık harcamalarına gelen zamlarla birlikte yaşadığı sorunları değerlendiren 34. Bölge Kırşehir Aksaray Eczacılar Odası Başkanı Fatih Özçiftçi zamların birkaç nedenden ötürü geldiğini belirterek ithal ilaç sorununa dikkat çekti.
İthal ilaç nedeniyle dolar kurundan etkilendiklerini dile getiren 34. Bölge Kırşehir Aksaray Eczacılar Odası Başkanı Fatih Özçiftçi “Bunun birkaç nedeni var yılda bir kez şubat ayında Euro kur fiyatlarına göre ilaç fiyatları belirleniyor. Aslında bakarsanız her yıl Euro güncel fiyatlarından dolayı firmaların piyasaya az ilaç vermesinden arzdaki sıkıntıdan dolayı bu problemleri yaşardık, ama bu sene bunu kat kat fazla yaşadık. Bunun sebebi de içinde bulunduğumuz enflasyonun getirdiği Euro kurunun yanında ambalaj ve şişe fiyatlarının artması, ayrıca asgari ücretin belli oranda yükselmesi, doğalgaz, elektrik yakıt masrafının çok çok artması da ilaçtaki fiyat beklentisini çok çok arttırdı. Bu yüzden ilaç firmalarının yaşattığı arzdan dolayı gerçekten biz de sıkıntı yaşadık” dedi.
“Son 30 Yılın Zammı Geldi İlaçlara”
Şubat ayında yapılan ilaç zammını son 30 yılın en yüksek zammı olarak değerlendiren Fatih Özçiftçi “Şubat ayında belki de son 30 yılın zammı olarak ilaca yüzde 37 oranında zam geldi. Bu zamda maalesef belirtmiş olduğum gider kalemlerinin fazla artması nedeniyle ilaçtaki tedarik sorununu çözmedi. Şu anda haziran ayındayız, şubat ayına altı ay daha var yine maalesef ilaca ulaşımda sorun yaşıyoruz. İlaç firmaları yüzde yetmiş beş oranında tekrar zam yaptığını devlete ilettiler. Biz ilaçtaki zammın vatandaşın ilaca ulaşımının engellemesini istemiyoruz. İlaç ucuz olmalı ulaşılabilir olmalı zamdan öte ilaç fiyat kararnamesi kesinlikle değiştirilmeli. 2009 yılından beri ilaç fiyat kararnamesinde hiçbir değişiklik yapılmadı. Senede bir yapılan Euro kur incelemesi tekrar gözden geçirilmeli. Gelecek zam oranı seneye dört beş kez şeklinde yayılmalı. Biz de bu zorlukları yaşamamalıyız, hastaların ilaca erişimini kolaylaştırmalıyız” diyerek en önemli sorunlara dikkat çekti.
“Kendi İlacımızı Üretmeliyiz”
“Her grupta yaşadığımız sıkıntılar var” diyen Fatih Özçiftçi: “Yerli ilaç gruplarında dâhil sıkıntılar yaşamıştık şişe ve ambalaj maliyetlerinin artmasından, ama şu an daha çok ithal kaynaklı ilaçlarda sıkıntımız var. Bunun da sebebini maliyetler, Euro kuru, yurt dışında pahalı olmasından dolayı ülkemize az gelmesi olarak söylüyor, firmalar bu şekilde iletiyorlar. Buradan da aslında çıkartacağımız dersler var. Kendi ilacımızı üretmeliyiz. Milli ve yerli ilaca daha fazla önem vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
“İlaca Gelen Zam Vatandaşı Doğrudan Etkiliyor”
Ülkede eşdeğer uygulaması yapıldığını hatırlatan Fatih Özçiftçi “İlaca gelen zam vatandaşı doğrudan etkiliyor. İlaca zam geldikçe ülkemizde eşdeğer uygulaması var en ucuz ilacın yüzde beşine kadar devlet karşılıyor daha fazlası vatandaşın cebinden çıkıyor ilaca zam geldikçe tabi vatandaşın cebinden çıkan para artıyor bu nedenle doğrudan yansıması var. Vatandaşın bize tepkisi oluyor çünkü bir reçete kaleminde eczacının tahsil ettiği bir reçete katılım payı var, iki muayene katılım payı var, üç ilaç katılım payı var, dört ilaç farkları var. Birden fazla ilaç kalemi var, reçete katılım payı ve muayene katılım payı bizim tamamen aracı olduğumuz bir ücret. Biz vatandaştan hastadan alıyoruz devlete iletiyoruz. Bu nedenle buradaki fiyatlar birikmiş oluyor vatandaş da bunu ödemek istemiyor ya da zorlanıyor bu durumda ciddi zorluk yaşıyoruz. İkinci yaşadığımız zorluklardan bir tanesi de bizim sosyal güvenlik kurumuna bir aracı durumumuz var ilaç firmalarından aldığımız ıskontoyu bizim üzerimizden sosyal güvenlik kurumuna yansıtılması gerekiyor. Bu yüzde kırklara varan bazı ilaçlarda yüz lirada kırk lira dahi olabiliyor. Şimdi firmalar zam alamayınca ya da ilaçların fiyatlarının değerimi bulamayınca devlete yapması gereken kırk liranın ya tamamen yapmıyor ya da eksik oranda veriyorlar bu da vatandaşa yansıyor. Yani kırk liradan ne kadar az verilirse bu vatandaştan tahsil ediliyor maalesef” şeklinde konuştu.
Enjektör Maliyetleri Yükseldi
Hastaların sürekli kullanması gereken bazı sarf maddelerinde de zorlandığına dikkat çeken Fatih Özçiftçi “Enjektör maliyetleri 1 liranın üzerine çıktı sosyal güvenlik kurumu sadece on yedi kuruş ödüyor bu bir maliyet stripler, diyabet hastalarının kullandığı iğne uçları, hasta bezleri bunlar maalesef son dönemde çok zam aldı. Yüzde üç yüze yakın fiyat artışları oldu. Bunların ulaşımında bir sıkıntı yok ama eczacılarımız bunlardan fark almak zorunda kalıyor. Bu da vatandaşa yansıyor tabi ki” diye konuştu.
“Üç Eczaneden Biri Kapatma Tehlikesi Altında”
Eczacıların maliyetler nedeniyle kepenk kapatma seviyesine geldiğini söyleyen Fatih Özçiftçi “Aslında bunlar genel itibariyle bahsettiğim konular ile alakalı gider maliyetlerinin çok artmasından kaynaklı tüm Türkiye de de şehrimizde de haber olan bir konu var. Üç eczaneden biri kapanma riski ile karşı karşıya. Kira maliyetleri çok arttı, bunun yanında elektrik, doğalgaz, asgari ücret bu tür girdilerin ciddi şekilde artması maalesef eczacılarımızı gerçekten zor durumda bırakıyor. İnşallah hiçbir eczacımız bu durumla karşılaşmaz. Net bir sayı vermem mümkün değil, ama bir gelir olarak eczacılarımız ciddi zor durumda 2021 yılının ekim ayında bir kutu ilaç vatandaşımızın çok fazla kullandığı bir ağrı kesici on üç liraydı. O günün benzin fiyatıyla karşılaştırırsak 1,7 litre benzin ediyordu bugün o ilaç on sekiz lira oldu maalesef 0,6 litre benzin alabiliyoruz. Bir kutu aynı ilacı sattığımızda.
İlaç Fiyat Kararnamesi Kesinlikle Değişmeli
İlaç fiyat kararnamesinin değişmesi gerektiğine dikkat çeken Fatih Özçiftçi “Daha önce de sürekli söyledik ilaç fiyat kararnamesi kesinlikle değişmeli 2009 yılından beri bu konu hakkında herhangi bir şekilde değişiklik olmadı. Bu konu acilen düzeltilmeli. İkincisi pandemiyle birlikte tüketimi çok fazla artan gıda takviyeleri var. Gıda takviyeleri hiçbir şekilde kontrolsüz kullanılmamalı.
Bitkisel denilip zararsız denilip kullanılan bir algı var kesinlikle böyle değil hekim tarafından tavsiye edilip eczacılar tarafından verilmeli bu çok önemli bir konu. Bir diğer konu üniversitelerde çok fazla eczacı fakültesi var eczacı olmayan fakültede öğretmen olmayan fakültelerimiz var ne yazık ki bunların hepsi birbiri ile bağlantılı konular. Bu konuların düzeltilmesi bizler için çok faydalı olacaktır” şeklinde konuştu. Haber: Kemal Onur Atalay
Yorum Yazın