Cumhuriyet Halk Partisi Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk Türkiye gündeminde 2 gündür tartışılan 103 amiralin gece yarısı yayınladığı bildiri ile ilgili görüşlerini açıkladı. Ertürk bildiriye şeklen karşı olduğunu vurgulayarak demokrasi kırmızı çizgimizdir mesajı verdi.
Tartışmaları üzücü bulduğunu ifade eden Ertürk toplumun bölünmüş gibi gösterildiğine dikkat çekerek “Gündem 103 Amiralin yayınladığı bildiri. Bu bildirinin Toplumu ikiye bölecek bir noktaya taşınması ve bu düzlemde tartışılması son derece üzücüdür. Sanki toplum darbeyi destekleyenler ve darbeye karşı olanlar şeklinde bölünmüş gibi bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bir kere temel konularda mutabık kalmamız lazım. Demokrasi her siyasal partinin, her toplum ferdinin, sahip çıkması gereken çok önemli bir kavramdır. Demokrasinin önemini kavramak için çevremizde ve Orta Doğu’da yaşananlara bakmak gerekir” dedi.
“DARBEYİ ÇAĞRIŞTIRAN HER ŞEYİN KARŞISINDAYIZ”
“Askerin siyasetle ilişkisi bu coğrafyada hep tartışmalı bir konu olmuştur” diyen Ertürk “Ülke tarihimizde askerin siyasete müdahalesi çok büyük travmalara yol açmıştır. Bu anlamda darbe girişimleri ve darbeyi çağrıştıran her girişimin; hem şahsım hem de CHP İl Başkanı olarak karşısında olurum. Bunun altının kalın çizgilerle çizilmesini istiyorum. Bildirinin şekline, zamanlamasına, Gece yarısı yayınlanmasına geçmiş tecrübelerimizden yararlanarak itiraz ediyorum ve doğru bulmuyorum. Ama burdan bir mağduriyet yaratma çabalarını “darbe oldu, darbe olacak” gibi hezeyana kapılmayı, toplumu tedirgin etmeyi de doğru bulmuyorum” diye konuştu.
“YETKİLİLERİN GERÇEKLERİ ORTAYA KOYMASI LAZIM”
Devlet yetkililerini göreve davet eden Ertürk; “Öncelikle bir darbe girişimi iddiası varsa bunun detaylandırılması ve kamuoyuna açıklanması lazım. Bu girişimin hazırlık aşaması var mı? Mutfağında, perde arkasında kimler var? Yetkililerin bunu ortaya koyması lazım. Bu kavram karmaşasının ortada kalkması lazım.
Ülkemiz öyle bir noktaya getirildi ki; bir üniversite öğrencisi bir lise öğrencisinin hükümeti eleştiren bir tweet atması bile darbe girişimi olarak algılanır oldu. Bir Anayasa mahkemesi üyesi ‘görevimizin başındayız, hukuk iş başında ışıklarımız yanıyor” tweetinden dolayı lince uğradı. Bu biraz yalancı çoban hikayesine döndü. Hükümet her türlü şeyden mağduriyet yaratmaya çalıştığı için ve her eleştiride darbe çığırtkanlığı yaptığı için artık Doğru ve yanlışı ayırt edemez hale geldik. Bu konuda CHP olarak şunu savunuyoruz: Herkes fikrini özgürce açıklama hakkına sahiptir, fikir açıklamak suç olarak görülemez, bunun yanında da Demokrasiyi ; asker ya da sivil tüm vesayetlere karşı korumak da ana görevimizdir.
İktidarın da artık ‘Yolda giderken taşa takılalım da taş bize tuzak kurdu mağdur olduk’ anlayışından kurtulması lazım, bu mağduriyet tarzı 20 yıldır kabak tadı vermektedir” ifadelerini kullandı.
“SANAL GÜNDEMLER TOPLUMU MEŞGUL ETMEMELİ”
“Askerimiz polisimiz, yargıçlarımız, hukukçularımız hepsi yerinde güzeldir ve bu kurumlar sadece kendi görevlerini yapmalıdır” diyen Ertürk “Siyasetin görevi de demokrasiye sahip çıkmak ve korumak olmalıdır. Bu olay henüz çok yeni bir durumdur. Bir darbe girişimi olduğu bulgusu varsa yargı kurumları gerçek belgeleriyle ortaya koysunlar (Ergenekon, Balyoz’daki gibi FETÖ usulü ısmarlama belgelerle değil) çok açık net söylüyorum. Bu işin arkasında askerin sivil hükümete karşı darbe çalışma bulguları ortaya konursa en sert tepkiyi veren biz oluruz. Şekline itiraz etmeme rağmen emekli, devlet içinde hiçbir görevi olmayan amirallerin açıklamasından yola çıkarak da farklı siyasi hesaplar yapmayı da doğru bulmuyorum” ifadelerini kullandı.
“15 TEMMUZ’DA EVİNİN İÇİNDE DARBECİ BESLEYENLER CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NE DİL UZATAMAZ”
Ertürk “Son günlerde bildiriye imza atan generallerin ailelerinin partimiz üyesi olduğuna dair kampanya yürütenlere de şunu söylemek istiyorum:
Demokrasi Cumhuriyet Halk partisinin kırmızı çizgisidir. Cumhuriyet Halk Partisi Darbelerde bedel ödemiş bir partidir. 15 Temmuz’da darbeciler evinin içinden çıkan bir parti partimize çamur atarak sorumluluktan kurtulamaz, Darbeci Mehmet Dişli’nin kardeşini terfi ettirenler, azılı FETÖ yöneticisinin kardeşini bakan yapanlar partimize dil uzatamaz.
Artık bu sanal tartışmaları bırakıp; geçmişte ödenen bedelleriden yola çıkarak ‘demokrasiyi nasıl yaşatırız, özgürlükleri nasıl ayakta tutarız’ çabası içinde olmalıyız. Bunun dışındaki sanal gündemler ekonomik krizden yanıp kavrulan toplumumuzu meşgul etmekten başka bir işe yaramayacaktır” açıklamasında bulundu. Haber Merkezi
Yorum Yazın