<p> İnternette vakit harcayan çocukların yüzde 78’inin sakıncalı sitelere karşı korunmadığının açıklandığı “Çocukların Dijital Dünya ile İlişkisi” araştırmasının sonuçlarına göre, sosyal medya hesabı olan her 4 çocuktan birinin profili herkese açık. GFK Türkiye‘nin “Çocukların Dijital Dünya ile İlişkisi“ araştırması, 3 ayda bir düzenli olarak yapılan yüz yüze Omnibus çalışmaları kapsamında 15 ilde, 1–17 yaş arası 802 çocuğu olan 537 ebeveyn ile gerçekleştirildi. Araştırma sonuçları çok çarpıcı ve ebeveynlerin bu konuda nasıl bir yol izlemeleri gerektiğine dair önerilerimi ekleyerek paylaşacağım. Çocuk ve Haklarını Korumu Platformu, tarafından düzenlenen “Çocuk İstismarında Önleme Çalışmaları” bilgilendirme toplantısında paylaşılan araştırmaya göre çocuklar, kendilerine ya da başka birine ait akıllı telefon, tablet veya bilgisayarda günde ortalama 2,7 saatlerini internette harcıyor.</p>
Çocukların yüzde 18’i internette hemen hemen hiç vakit geçirmiyor. Ebeveynlerin yüzde 60’ı çocuklarının internete girişine sınırlama getirdiğini ve ortalama 2 saat 11 dakika kullanmalarına izin verdiğini ifade ediyor. Araştırmada sorulan “Çocuğunuz interneti hangi amaçlar için kullanıyor?” sorusuna ebeveynlerin yüzde 79’u oyun oynamak, yüzde 76‘sı ödev ve eğitici faaliyetler, yüzde 57’si video izlemek başta olmak üzere farklı amaçlar için kullandıkları yanıtlarını veriyor. “Çocuğunuzun kullandığı sosyal medya hesaplarını ve kimlerle iletişim halinde olduğunu yakından takip ediyor musunuz?” sorusuna ise ebeveynlerin yüzde 25‘i “takip ediyorum”, yüzde 20‘si “takip etmiyorum”, yüzde 55‘i “Çocuğumun sosyal medya hesabı yok” şeklinde yanıtlıyor.
Dijital medya ile teknolojik ya da psikolojik olarak zarar verme davranışlarının tümüne siber zorbalık deniyor. Bu tür saldırılar, online kavga, zarar verme, iftira atma, başka kimliğe bürünme, başkasının bilgilerini internet ortamında izinsiz kullanma, dışlama, siber tehdit, siber taciz, alay etme, sataşma, tehdit etme gibi davranışlara maruz kalınabiliyor. Yapılan araştırmalarda, siber zorbalığa maruz kalan bireylerde intihar olasılıklarının iki kat daha fazla olduğu ortaya konuyor. Bu nedenle siber zorbalık ihtimalini aklınızda bulundurun.
Sakıncalı Sitelere Karşı Önlem Alanlar Yüzde 8
Araştırma sonuçlarına göre, çocuğu internette vakit geçiren ebeveynlerin yalnızca yüzde 8’i sakıncalı sitelere karşı program ya da uygulama kullanıyor. Yüzde 14’ü ise korunma programı kullanıp kullanmadığının farkında değil. Çocukların yüzde 17’si ebeveynlerinin sınırlamalarından rahatsız olurken, yüzde 33’ü uygulanan sınırlamaların farkında değil. Sakıncalı siteler için koruma programı kullanan yaklaşık her 10 ebeveynden 6’sı çocuklarının internet faaliyetlerini sınırlarken eşine danıştığını belirtiyor.
Çocuklarınızın İnternet Kullanımını Denetlemeli Misiniz?
Çocuğunuzu rahatsız etmeden, güvenli şekilde teknolojiyi kullanmasına öncülük edebilirsiniz. Teknoloji, çocukların gelişimi için kullanılabilir. Duygusal pedagojik makineler ve akıllı öğretme sistemleri çocuklara yeni alışkanlıklar edindirmeyi sağlayabilir. Örneğin, diyalogsal ilişkiyi modelleyen bir dijital hikâye kitabına sanal bir karakter eklendiğinde, ebeveynlerin sorunları öğrenmesine yardımcı olunabilir. Oyunlarla, robotlarla kısaca teknoloji yardımıyla çocuklarla iletişimin ve eğitimin geliştirilmesi sağlanabilir.
Her 4 Çocuktan Birinin Profili Herkese Açık
Sosyal medya hesabı olan çocukların yüzde 26’sının profilleri herkese açık ve çocukların yüzde 40’ı bu hesaplardan özel hayatlarıyla ilgili paylaşım yapıyor. Sosyal medya hesabı olan ebeveynlerin de yüzde 22’sinin profilleri herkese açık ve yüzde 48’i hesaplarında çocuklarıyla ilgili paylaşımlar yaptığını belirtiyor. Bu paylaşımları yaparken güvenlik kaygısı yaşayanların oranı sadece yüzde 12. Ebeveynlerin yüzde 61‘i herhangi bir güvenlik kaygısı taşımıyor, yüzde 27’si ise güvenlik açısından hiç düşünmediğini belirtiyor.
Paylaşımcı Ebeveynler
“Sharenting” kelimesi share ve parenting kelimelerinin birleşiminden oluşuyor. Anlamı ise, sosyal medya ebeveynliği olarak tanımlanıyor. Çocuk, ebeveynlerinin yüzünü değil de ekrandan kalan kısımlarını görüyor. Michigan Üniversitesi tarafından yapılan “Sosyal medyada Ebeveynler: Sharenting beğeniler ve beğenilmeyenler (Parents on socialmedia: Likesanddislikes of sharenting)” isimli bir araştırmanın sonucuna göre; annelerin yarısı ve babaların üçte birinden fazlası sosyal medyada ebeveynliği tartışıyor. Ebeveynler için sosyal medyanın, en yararlı kullanımı kendilerini yalnız hissetmiyorlar. Öncelikle ebeveynlerin sosyal medyayı etkili ve faydalı şekilde kullanmayı öğrenmesi gerekiyor. Çocuklar anlatılandan çok, gördüklerini örnek alıyorlar.
Dijital Medya Okuryazarlığı Öğrenilmeli
Günümüzün en önemli öğrenilmesi gereken alışkanlığı olan dijital okuryazarlık ve medya okuryazarlığının ortak noktada birleştiği dijital medya okuryazarlığı, siber zorbalık gibi durumlar için çözüm noktası oluyor. Dijital medya, insanlarla iletişim kurmak, fotoğraf paylaşmak, merak edilen herhangi bir şeyi araştırmak, bilgi edinmek ve üretmek için kullanılıyor. Dijital medya, eğlendirici ve ilgi çekici olması nedeniyle kullanımında da dikkatli olmak gerekiyor.
Çocuğunuzun dijital medya okuryazarı olmasına yardımcı olun. Dijital teknolojilerin doğru kullanımını için bilgilendirilmeli ve bilinçlendirilmeli, sonra da internetle olan iletişimi izlenmeli. Yasaklamak yerine doğru kullanım şekillerini öğretmek gerekiyor.
Çözüm Ne?
İşte bu noktada, medya okuryazarlığı konusunda bilinçli olmak gerekiyor. Medya okuryazarlığı ve siber vatandaşlık bilincinin artması, bilgiyi daha iyi değerlendirmeyi ve işlemeyi sağlıyor.
Problem çözme, verileri kullanabilme, sorgulama ve ikna etme gibi çeşitli yeterliliklerin belirlenmesinde önemli rol oynayan becerilerden birisi de eleştirel düşünmedir. İnternetten öğrenilen bilgilerin hangilerinin gerçek olduğu mutlaka sorgulanmalı.
Çocuğunuzla İlgili Şu Konulara Dikkat Edin;
Çocuklarınızın internet kullanımını izleyin.
Çocuklarınızın hiç kimseden emir almaması gerektiğini öğretin.
Oyunları mutlaka birlikte belirleyin.
İnternette geçirilen süreyi sınırlayın.
Yabancılara karşı şüpheyle yaklaşmasını ve konuşmamasını öğretin.
Dijital vatandaşlık ve dijital okuryazarlık eğitimi almasını sağlayın.
Tanımadığı kişilerden gelen programları yüklememesini söyleyin.
Haber: Fatıma Esra Öz
Yorum Yazın