CHP PM Üyesi Ali Abbas Ertürk, “Büyük İsrail için o bölgede bir Kürt devleti kurulması için Irak'ın üç parçaya, Suriye'nin dört parçaya bölünmesi gerektiği yönünde bundan 30 sene önce yazılmış bir analiz ortadayken, biz bugün kahramanlık duygularıyla olaya böyle bakarsak geçmişimizi kaybettik, korkarım geleceğimizi de kaybetmiş oluruz” dedi.
CHP Parti Meclisi (PM) Üyesi ve Yurtiçi Örgütlenme Koordinatörü Ali Abbas Ertürk, Suriye’de Esad rejiminin son bulmasının ardından konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Suriye’de Esad rejiminin son bulmasının demokrasi açısından önemli olduğunu fakat Esad’ın yerine daha iyisinin gelmediğini belirten Ertürk, siyasi iklimi Türkiye Cumhuriyeti devletinin çıkarlarına uygun şekilde okumak gerektiğini vurguladı.
“Buradaki Emperyalizmin Açık Galibiyetini Görmek Lazım”
Orta Doğu için Beşar Esad’ın rejiminin son bulmasının bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Ertürk, “Bu tip kritik dönemlerde çok akıllı kararlar almak, ciddi bir devletin davrandığı gibi duyguyla değil akılla hareket etmek lazım. Buradan ülkenin görebileceği zararları riskleri doğru hesaplayarak, ülkemize fayda sağlayacak adımları akılcı bir süzgeçten geçirip atarak bu süreci iyi okumalıyız. Nasıl ki Saddam'ın devrilmesi Orta Doğu'da birçok şeyi kökten değiştirdiyse, Esad'ın devrilmesi de birçok şeyi yeniden şekillendirecektir. Bu politikayı okuyamayıp dış politikayı bir akıl süzgecinden geçiremeyip, seçmenlerin duygularına yönelik bir iç politika malzemesine çevrilirse de yine aynı sonu yaşamış oluruz. Birkaç gündür bir kahramanlık edası hissediyorum. Sanki Türkiye bir toprak kazanmış gibi, Türkiye toprak falan kazanmış değil. Suriye'de Esad, İsrail'in ve Amerika'nın yeni bir planı çerçevesinde silah sıkmadan teslim olmuştur. Buradaki emperyalizmin açık galibiyetini bir kere görmek lazım” dedi.
“Esad’ın Devrilmesi Erdoğan Hükümetini 15 Yıllık Yanlış Mülteci Politikasından Sorumlu Olmasını Kurtarmaz”
İsrail’in Suriye topraklarına girmesini çok iyi analiz etmek gerektiğini vurgulayan Ertürk, “Tüm bunları yapmadan ‘ağam, paşam, aslanım, büyüksün’ edasıyla nidasıyla Türk politikasını uzun yıllardır bu hale getirdiler. Bir kere Esad'ın bugün dış dünyanın etkisi ile devrilmesi, Tayyip Erdoğan hükümetini 15 yıllık yanlış mülteci politikasında sorumlu olmasını kurtarmaz. Siyaseten bunun hesabını vermek zorundadır. Siz bu kadar milyonlarca mülteciyi bu ülkeye niye soktunuz? Bu ülkenin sosyolojik yapısını niye bozdunuz, ekonomik sistemini niye bozdunuz, güvenlik sistemini niye bozdunuz? Erdoğan hükümeti bunun hesabını vermek zorundadır” açıklamasını yaptı.
“Mülteciler Aralık Ayı İçinde Ülkelerine Dönmeli, Yıl Başını Yeni Vatanlarında Geçirmeli”
“Aksaray'da 15.000 civarında mülteci var” diyen Ertürk, “Bazı illerimizde Türk nüfusunu geçmiş mülteci var. Mesela geçtiğimiz günlerde Kilis'teydik. Kilis'te mülteci nüfus, Türk nüfusunu geçmiş durumda. Kilis biliyorsunuz Akdeniz'de Hatay Antep bölgesinde bir yer, kritik bir bölgede. Türkiye'nin Suriye ile sınırı olan bir ilde siz Suriye'nin nüfusunu Türk nüfusunun önüne geçirirseniz bu da gelecekte çok büyük sıkıntılar açacaktır. Konu Esad ise Esad'ın diktatörlüğü ise Esad'ın orada insanlara zulmetmesi ise buyurun Esad yok artık. Şu an mülteciler aralık ayı içinde ülkelerine dönmeli, yılbaşını yeni vatanlarında geçirmeliler. Yeni yıla yeni vatanlarında merhaba desinler” dedi.
“Suriye’ye Demokrasi Geldi Yanılgısına Düşersek Farklı Yanlışlar Olmaya Devam Eder”
Sorunun Esad olmaması durumunda ise hükümetin bir açıklama yapmaya muhtaç olduğunu söyleyen Ertürk, “Eğer sorun Esad değil de Türkiye'nin topraklarına büyük bir insan işgali ise onun da açıklamasını hükümet yapmak zorundadır. Şunu da söylemek zorundayım bir sorumlu siyasetçi olarak, Esad'ın devrilmesi demokrasi açısından bakınca hoş karşılanabilir. Esad demokrat bir insan değildi zulmederek diktatörlükte yönetiyordu evet ama Esad’dan sonra gelenleri de çok iyi okumak lazım. Çok sayıda radikal dinci terör örgütü, bugün Suriye'nin yönetiminde söz sahibi olacak. Bu analizi yapmazsak Suriye’ye bahar geldi, Suriye'ye demokrasi geldi yanılgısına düşersek, bundan sonra da farklı yanlışlar olmaya devam eder. Evet Esad devrilmiştir ama Esad’dan sonra Suriye'ye daha iyisi gelmemiştir. Bunu iyi analiz etmemiz lazım. 80’li yıllarda batılı bir akademisyenin analizli yanılmıyorsam, büyük İsrail için o bölgede bir Kürt devleti kurulması için Irak'ın üç parçaya, Suriye'nin dört parçaya bölünmesi gerektiği yönünde bundan 30 sene önce yazılmış bir analiz ortadayken, biz bugün kahramanlık duygularıyla bunu yaparsak, olaya böyle bakarsak böyle yaklaşırsak geçmişimizi kaybettik, korkarım geleceğimizi de kaybetmiş oluruz” sözlerini kullandı.
O işgale o muhalif diye tanımlanan gruplara baktığımız zaman, Milli Suriye Ordusu da öyle HTŞ de öyle biliyorsunuz El Kaide’den dönme. Bu El Kaide’nin nasıl eylemler yaptığını, modern dünyayı nasıl tehdit ettiğini hepimiz gördük. Şimdi bir örgüt adını değiştirdiği zaman zihniyetini değiştirmez ki. Dolayısıyla HTŞ bugün radikal kökten dinci bir örgüttür. Bunun neler yapacağını da üzülerek söylüyorum bundan sonraki süreçte göreceğiz” ifadelerine yer verdi.
“86 Milyon Vatandaşımızın Çıkarını ve Ülkemizin Milli Çıkarlarını İşin En Önüne Koymak Zorundayız”
Türkiye’nin çıkarlarını gözetmenin büyük önem arz ettiğini de vurgulayan Ertürk, “Eğer bölgemizde bir Kürt devletinin kurulmasına karşıysak, eğer bir Kürt devletinin bölgemizi tehdit ettiğini düşünüyorsak bu konuda çok akılcı adımlar atmak zorundayız. İsrail'in genişleme projesine de biz Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak karşı durmak zorundayız. Bu ilişkilerin tamamında 86 milyon vatandaşımızın çıkarını ve ülkemizin milli çıkarlarını işin en önüne koymak zorundayız. Kesinlikle bunu da seçim oy bu gibi hesaplardan arındırmak zorundayız” açıklamasına yer verdi. Haber: Kemal Onur Atalay
Yorum Yazın