Yavuz Sultan Selim Mahallesi 4793 Sokak’ta bir ailenin geçim kaynağı olan 2 büyükbaş hayvan çalındı. Yaklaşık 160 bin TL zararı bulunan 10 kişilik aile, yetkililerden destek bekliyor.
Yavuz Yavuz Sultan Selim Mahallesi 4793 Sokak’ta hırsızlık olayı meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, 30 Eylül’de söz konusu adresteki ahırda bulunan 2 büyükbaş hayvan, kimliği bilinmeyen şahıslar tarafından çalındı. Hayvanları çalınan 10 kişilik ailenin tek geçim kaynağı büyükbaş hayvanları olduğu öğrenilirken, mağdur aile yaklaşık 160 bin TL zararda olduklarını belirterek, yetkililerden yardım talep etti.
“Buradan Kapattıkları Yere Kadar Kayıt Var Ama Yüzleri Belli Olmadığı İçin Devletimiz Bir Şey Yapamıyor”
Büyükbaş hayvan sahiplerinden Oruç Tan, hırsızlık olayı sonrasında açıklamalarda bulunarak, “2 tane büyükbaş hayvanlarımızı, insan mı diyelim artık insan dışı mı diyelim kişiler ahırımızın arka tarafından götürdüler. Hayvanlarımızı dokuzuncu ayın 30'u 2024 tarihinde saat 12’yi 50 geçe götürüyorlar. Ta buradan alıp evlerine kapattıkları yere kadar kamera kayıtlarımız var, görgü tanıklarımız var, kamera kayıtları var ama götüren şahısların yüzleri belli olmadığı için devletimiz bir şey yapamıyor. Ama biz eminiz ki herkes de emin mallarımızı götürdüler, vermiyorlar, muzdaribiz, zor durumdayız, yardım edilmesini istiyoruz” dedi.
“Artık Geceyi Geçtik Gündüz de Götürüyorlar”
Hayvan başı 80 bin TL zararda olduklarını ifade eden Tan, “Bir sene emek verdik, çocuklarıma çikolata alamadım, ihtiyaçlarını alamadım onlara yem aldım, veteriner çağırdım hepsini yaptım ama adamlar elini kolunu sallayarak benim malımı götürdüler. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Kendimi mi yakacağım, başka bir şey mi yakacağım şu an hiçbir şey kestiremiyorum. Bu konuda devlet büyüklerimizden yardım bekliyoruz. Ne istiyorlar ben anlamıyorum. Bu şahıslar Cemile Kaya'nın 4 tane hayvanını evinin önünden götürdüler. Kadir Sargın'ın ahırından 50 tane küçükbaş toklusunu götürdüler. Nebi Kaya'nın ahırdan gece girdiler götürdüler. Artık geceyi geçtik gündüz de götürüyorlar. Bizim evimizdeki hanımlarımızı da mı götürecekler? İlla 8-10 tane ölü olduktan sonra mı bu işe devlet el atacak veya devletimiz ne yapacak veya biz ne yapacağız? Bize bir yol gösterilmesini istiyoruz. Başka diyeceklerim çok ama diyemiyorum, şikayetçi olduk. Polislere, savcılıklara, müracaat edebileceğimiz her yere müracaat ettik ama ‘yüzleri kamerada net görünmediği için şu şahıs diyemiyoruz, gözaltı yapamıyoruz başka yapabileceğimiz bir şey yok’ denildi bize” açıklamasını yaptı.
“Milletin Malına Biz de mi Kastedelim, Devlet Buna mı Teşvik Ediyor?”
Kamera kayıtlarının iyi şekilde incelenmesini talep eden Tan, “Bu götürdükleri evin kamera kayıtlarında arka taraftan hayvanları sokuyorlar, arka taraftan soktukları için de bu eve girip girmediği şüpheli diyorlar. Onların evinin yakınında başka ev yok. Onların oraya başka hiçbir canlı sinek giremez ve bizim mallarımızı götürdükleri yerde kamera kayıtları incelenirse eve yaklaşırken evden iki kişi daha çıkıyor. Buradan götüren çalan kişilere yardım ederek, beraber ahıra sokuyorlar. Ahırdan hayvanları 2 dakika sonra tekrar kaçırıyorlar ellerinden. Atla kovalayarak tekrar aynı eve sokmaya çalışıyorlar. Yani bu kadar görüntüler açıkken neden bir şey yapılmıyor? Her şey netken kendi imkânlarımızla kamera kayıtlarını bulduk, kendi imkânlarımızla görgü tanıklarını bulduk. Görenler bizzat diyor ki bunlar net bilinirken neden kimse bize yardımcı olmuyor veya biz de mi hırsızlık yapalım? İşi gücü boşlayalım yüzümüzü gizleyelim, milletin malına biz de mi kastedelim? Yani devlet buna mı teşvik ediyor? Bu durum bu noktaya mı geldi veya Türkiye'nin adaleti nereye gidiyor, adalet sistemi nereye gidiyor?” dedi.
“Ben Nereye Gideyim? Malımı Kurtarın, Yoksa Beni de Çalarlar Burada”
Hayvanlarla bizzat kendisi ilgilenen ve sağlık sorunları bulunan 65 yaşındaki Ayşe Tan ise, “Hiçbir gelirim yok. İki tane hayvanım var. Onlarla yatar, onlarla kalkarım onu da elimden aldılar. Ben bakıyorum başka hiç kimse elini değmez. Şekerim var, tansiyonum var. Benim evimin malını sürüp gidiyorlar. Polis, karakol hiçbiri bana yardım etmiyor. Ben ne yapayım, nereye gideyim? Bana ona göre bir yol tarif edin. Saman alıyorum, yem alıyorum. Bir damla sütünü satıp yem alıyorum. Zaten ekonomik kriz var, zaten başka bir gelirim yok. Ben nereye gideyim? Yardım bekliyorum, benim malımı kurtarın. Yoksa beni de çalarlar burada” açıklamasını yaptı.
“Sadece Benim Bildiğim Köyümün 5 Tane Ahırından Mal Götürüldü”
Aile üyelerinden Bayram Tan ise, “Benim kapımdan malım götürülüyorsa, devlet buna el atamıyorsa, benim hiçbir gelir kaynağım yoksa sekiz yerimden ameliyatlıysam beni kim besleyip, büyütecek, bakacak? Ben devletin verdiği yardımlarla geçinen bir kişiyim.
Buradan büyüklerimize sesleniyorum ki buna bir çare bulunsun. Sadece benim bildiğim köyümün beş tane ahırından evinden maI götürüldü. Hiçbirinden bir ipucu alamadık. Evine giren kişiyi bu adam nasıl saklayabiliyor? Benim malımı neden nasıl saklayabiliyor? Büyüklerimiz bu işe bir çare bulsun. Evimize giriyor, kapımızı kaşığımızı götürüyorlar. Asgari ücret çalışan bir oğlum burada üç çocuğuna bakamıyor. Bu malına bakıyor geçim zoruyla. Ne yaparız, biz nereye gideriz, kime gideceğiz? Seslenmek istiyorum ki benim malımı eve kapatıldığını bile bile canlı gösterirken üç gün ara veriyor. Üç günden sonra arama kararı çıkıyor. Bu mal üç gün evde kalır mı size soruyorum? Hayvanlar bulunmadı. Kamera kayıtlarından öğreniyoruz. Kamera kayıtları eve konduğunu gösteriyor ama sorgulayamıyorum. Yardımlara büyük ihtiyacımız var. Bir ben değil, bu konuda bütün milletin yardıma ihtiyacı var” şeklinde konuştu. Haber: Kemal Onur Atalay
Yorum Yazın