Rektör Acar, bu kapsamda, Sabire Yazıcı Fen Edebiyat Fakültesini ziyaret etti ve akademisyenlerle bir araya gelerek, ASÜde son 2,5 yıl içinde yaşanan gelişmeleri, akademik ve bilimsel çalışmaları anlattı; sorun, beklenti ve önerileri dinledi. 30un Üzerinde Bölüm ve Program Aktif Hale GeldiGöreve başlarken ASÜ büyüsün, girişimci, özgür ve dışa açık bir üniversite olsun dediğini anımsatan ve bu manada önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Rektör Acar, Aksaray Üniversitesinin, Türkiyenin en hızlı büyüyen üniversitelerinden birisi olduğunu belirtti. 2,5 yıl içinde öğrenci sayısının 8 bin 200den 15 bin 500e ulaştığını, bunun yüzde 90lık bir artış anlamına geldiğini kaydeden Acar, Sadece öğrenci sayısı bakımından değil, akademisyen sayısı bakımından da önemli bir artış kaydedilmiştir. Görevi devraldığımızda 180 öğretim üyemiz vardı. Bugün bu sayı 250yi aştı. 30un üzerinde bölüm ve programı, öğretim üyesi eksiğimizi gidererek aktif hale getirdik. Merkezi Araştırma Laboratuvarımız bina olarak vardı ama içi boştu. Burada aktif bir tek laboratuvar yoktu. Bugün 19 adet aktif laboratuvarımız var. Laboratuvarı bir bütün olarak ele aldığımızda, sadece Türkiyede değil, Avrupada bile birçok ülkede olmayan imkâna sahibiz. Araştırma, proje ve deney yapmak isteyen arkadaşların önü sonuna kadar açıktır dedi. Ülke Gündemindeki Tartışmalara Aktif Destek VerdikEn önemli değerin özgürlük olduğunu söyleyen ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, şöyle devam etti: Toplumsal olarak çok netameli sorunlarla uğraşıyoruz; Kürt sorunu, Alevi sorunu, dışa açılma sorunu, AB ile bütünleşme, yargıda reform, iktisadi ve siyasi reformlar
Özgürlün en önemli değer olduğuna inanıyorum. Bir ülkenin önünü açmanın olmazsa olmaz şartı olarak; toplumu içe kapamak yerine dışa açmayı, korumacılık yerine serbest ticaret politikaları uygulamayı, kimlik sorunlarını, siyasal sorunları sumen altı etmek, yeraltına çekilmeye zorlamak, baskı altında yok varsaymak yerine bunları konuşarak, müzakere ederek, basışçı yollardan çözmenin çok daha tercihe değer olduğuna inanıyorum. Başta çözüm süreci olmak üzere, ülkemizin gündemindeki tartışmaların bazılarına -Senato Kararı alıp kurumsallaştırmak da dâhil olmak üzere- üniversite olarak aktif destek verdik. Dünyanın hiçbir medeni, demokratik ve çoğulcu ülkesinde olmaması gereken bir başörtüsü sorunu vardı. Görevi devraldığımız günden beri ASÜde hiçbir öğrencimizin böyle bir sorunu olmadı. Hatta hükümet henüz 30 Eylüldeki Demokratikleşme Paketi kapsamında kamuda başörtüsü yasağını kaldırmadan 1 yıl önce, yani 2012de biz bu yasağı kaldırmıştık. O tarihten beri hem idari, hem de akademik personelimizden başörtüsü takmak isteyenler bunu serbestçe yapabildiler. Demokratikleşme, sivilleşme, özgürleşme ve yasakların kaldırılması anlamında öncülük ettiğimizi düşünüyorum.Üniversiteyi Çok Daha Yukarılara Taşıma Gayretindeyiz ASÜnün dışa açık bir üniversite olduğunu ifade eden ve bu anlamda önemli protokoller imzalandığını belirten Rektör Acar, İşbirliği yaptığımız yerli ve yabancı sivil toplum kuruluşları ve kamu kuruluşları var. Üniversitemizdeki her bir öğretim üyesinin mutlaka bir yurt dışı tecrübesine sahip olmasına inandığım için, geçtiğimiz yaz çok sayıda akademisyeni Amerikaya gönderdik. Arkadaşlarımız orada 3 ay süreyle kaldılar. Hem dillerini geliştirme, hem de akademik manada araştırma yapma şansına sahip oldular. Bunlara devam etmeyi planlıyoruz dedi. ASÜnün hedeflere el birliği içinde ilerleyeceğini vurgulayan Acar, sözlerini şöyle tamamladı: Elbette insanlar mükemmel ve kusursuz değildir. Minimal hata yapmaya ve kimseyi bilerek incitmemeye gayret ediyoruz. Görevimize bu anlayışla devam edeceğiz. Sizlerin de desteği ile bu üniversiteyi bugün bulunduğu yerden daha yukarıya taşımaya gayret edeceğiz. Konuşmanın ardından akademisyenler görüşlerini, beklentilerini ve sorunlarını açıkladı. Toplantının bu kısmında akademik personelin özlük hakları, atamalar, ofis ve binaların fiziki durumu, yeni açılan bölümler gibi hususlar gündeme geldi ve Rektör Acar bu konulara dair sorulan sorulara yanıt verdi.
Yorum Yazın