Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Öğr. Üyesi Jeofizik Mühendisi Dr. Taciser Bakırcı, Aksaray’ı doğrudan etkileyebilecek bir depremin Tuz Gölü Fayının (TGF) kırılmasıyla yaşanabileceğini, bu fayın 7’nin üzerinde büyüklüğe sahip bir deprem oluşturma riskinin çok düşük olduğunu ve Kahramanmaraş, Konya ve Niğde’de meydana gelen depremlerin bu fay hattıyla ilişkili olmadığını söyledi.
Konya ve Niğde’de Yaşanan Depremler Aksaray’ı da Tedirgin Etti
24 Şubat’ta Konya-Ereğli’de meydana gelen 4.3 ve 25 Şubat’ta Niğde-Borda meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremler Aksaray’da da önemli ölçüde hissedildi. Sarsıntılar halkta paniğe neden oldu. Kamuoyu, Aksaray civarında yaşanan bu depremlerin Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle ilişkili olup olmadığı ve şehrin üzerinde bulunduğu TGF’yi süreç içerisinde etkileyip etkilemeyeceği gibi sorulara cevap aramaya başladı. Bilimsel bir değerlendirme yapan ASÜ Dr. Öğr. Üyesi Taciser Bakırcı, depremlerin ardından sıklıkla sorulan kritik sorulara cevap verdi.
Bölgedeki Depremlerin Kahramanmaraş Depremleriyle İlgisi Yok
Aksaray’ı direkt olarak etkileyebilecek bir depremin hâlihazırda aktif olan TGF’nin kırılmasıyla oluşabileceğini söyleyen Dr. Taciser Bakırcı, “Bu fay, Tuz Gölü’nün kuzeyinden başlıyor ve Aksaray ilini keserek Niğde-Kemerhisar’a kadar uzanıyor. Fayın uzunluğu yaklaşık 200 kilometre, genişliği ise 2-25 kilometre civarındadır. Bu fay, Kuzeybatı-Güneydoğu yönlü ve sağ yanal doğrultu atım bileşenli normal bir faydır. Kahramanmaraş’taki depremler ise Doğu Anadolu Fayı üzerinde gerçekleşmiştir ve TGF ile herhangi bir şekilde ilişkili değildir” dedi.
Büyüklükteki Bir Birimlik Artış Şiddeti 10 Kat Fazla Hissettiriyor
Deprem büyüklüklerinin logaritmik olarak arttığını ve bir birimlik artışın şiddeti 10 kat daha fazla hissetmek anlamına geldiğini açıklayan Dr. Taciser Bakırcı, Konya ve Niğde’de yaşanan depremlerin şiddetiyle Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerin şiddetini şu sözlerle izah etti: “Bahsi geçen depremlerin hepsi yerin 7-8 kilometre altında oluşmuştur. AFAD’a göre Konya-Ereğli’de meydana gelen 4.3 büyüklüğündeki deprem Pazarcık ve Elbistan’da meydana gelen depremlerin binde birinden, Niğde-Bor’da meydana gelen 5.3 büyüklüğündeki depremin ise yüzde birinden daha az etkiye sahiptir.”
Aksaray’a Yakın En Büyük Deprem 1938 Yılında Kırşehir’de Oldu
Tarihi verilere göre merkezi Aksaray olan bir deprem meydana gelmedi. Ancak Aksaray’ın yakın çevresinde çeşitli depremler yaşandı. Kayıtlara göre 1190 yılında Karaman’da, 1862 yılı ve sonrasında ise Acıgöl, Kırıkkale, Karaman ve Yozgat’ta, büyüklükleri net olarak bilinmeyen dokuz adet deprem yaşandı. Depremlerin yeri ve büyüklükleri konusundaki net verilerin, aletsel ölçümlerin yapılmaya başlandığı 1900’lü yılların başından itibaren alınabildiğini söyleyen Dr. Taciser Bakırcı, Aksaray’a yakın en büyük depremin 19 Nisan 1938 yılında, Kırşehir’de, 6.7 büyüklüğünde meydana geldiğini iletti.
Son 35 Yıl İçinde Bölgede 4-5 Büyüklüklerinde Depremler Yaşandı
Aksaray’ın da içinde yer aldığı bölgede 1938’den sonra büyüklüğü 6’nın üzerinde olan herhangi bir depremin oluşmadığını ileten Bakırcı, son 35 yıl içerisinde -25 Şubat depremine kadar- Aksaray yakınlarında büyüklüğü 5’in üstünde sadece üç depremin kaydedildiğini belirtti. Bu depremlerden en yakın tarihlisi olan Niğde-Bor depreminin 20 Eylül 2020 yılında, 5.1 büyüklüğünde yaşandığını belirten Bakırcı, diğerlerinin ise 2007 yılında Ankara-Bala’da 5.5 ve 5.6 büyüklüğündeki depremler olduğunu anımsattı. Dr. Bakırcı, 24 ve 25 Şubat 2023 tarihlerinde Konya-Ereğli ve Niğde-Bor’da oluşan depremlerin, 2020 yılındaki Niğde-Bor depremine yakın lokasyonda olduğunu da söyledi.
Aksaray Düşük Riskli Bir Bölge Ancak Gerekli Tedbirler Alınmalı
Türkiye deprem tehlike bölgelerini gösteren haritalara bakıldığında Aksaray’ın riski en düşük iller arasında olduğunu söyleyen Dr. Bakırcı, “Aksaray’da deprem üretme potansiyeli olan TGF parçalı segment bir yapıya sahiptir. Ayrıca bölgede daha önce meydana gelen depremlerin büyüklükleri de 4-6 arasındadır. Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında, Aksaray bölgesinde 7’nin üzerinde büyüklüğe sahip bir depremin gerçekleşme olasılığının zayıf olduğu söylenebilir. Aksaray, depremlerden en az etkilenen bir bölgede yer almaktadır ve bölgemizde çok büyük depremlerin olma olasılığı düşük görülmektedir” dedi. Dr. Taciser Bakırcı, açıklamasının son bölümünde, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğini anımsatarak, Aksaray’da da yaşlı ve yorgun yapıların güçlendirilmesi, bir bina için zemin-yapı ilişkisinin doğru kurulması ve gerekli önlemlerin mutlaka alınması gerekliliğine dikkat çekti. Haber Bülteni
Yorum Yazın