Aksaray Barosu, 3 Aralık’ta meydana gelen Melike Arıbaş cinayetine sessiz kalmadı. Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Aslıhan Girgin, kadın cinayetlerinin dehşet verici boyutlara geldiğini söyledi.
“Bu Cinayette Küçük Bir Kız Çocuğundan Bahsediyoruz”
Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin her gün katlanarak arttığını ve bir toplumsal yara halini aldığını söyleyen Girgin, 2022 yılının başından bugüne kadar 357 kadının katledildiğini söyledi. 3 Aralık’ta 15 yaşındaki Melike Arıbaş’ın da bir cinayetin ardından hayattan koparıldığına dikkat çeken Girgin, “Bir kadın cinayeti ama bu vakıada küçük bir kız çocuğundan bahsediyoruz. 3 Aralık 2022 günü, saat 14.00 sularında, sokak ortasında, henüz 15 yaşında olan Melike Arıbaş’ın, eski nişanlısı olduğu iddia edilen Muhammet Kılıç tarafından silahla vurularak öldürüldüğü bilgisi basına yansımıştır. Haricen araştırmamız neticesinde Melike’nin 14 yaşında nişanlandırıldığı, dört ay sonrasında nişanı sonlandırdığı, o günden katledildiği güne kadar şiddet mağduru olarak çeşitli zamanlarda kolluk kuvvetlerine faili şikâyet ettiği, tehdit ve şantaj suçu kapsamında Muhammet Kılıç’ın yargılamasının devam ettiği öğrenilmiştir. Melike’nin kamuya açık bir yerde, kolluk kuvvetlerine yakın bir bölgede bulunmasına rağmen eski nişanlısı olduğu iddia edilen şahıs tarafından silahla katledilmesi, ülkemizde kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin ne kadar rahat işlenir hale geldiğini göstermesi açısından dehşet vericidir” dedi.
Çocuk Gelinler Toplumun Yüz Karası Bir Gerçeğidir
Kadınların sayıdan, siyah-beyaz birer fotoğraftan, öldürüldükçe ismi gündem olan hashtaglerden ibaret olmadığını kaydeden Aslıhan Girgin, ısrarla kadınların yaşam hakkına yönelik sistematik hal alan kadın cinayetlerinin önlenmesi için yasaların eksiksiz uygulanmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların bir an önce hayata geçirilmesini talep ettiklerini vurguladı. Ancak iktidarın etkin bir mücadele yerine, kadınların yaşam ve özgürlüklerinin güvencesi olan İstanbul Sözleşmesinden imzayı çektiğini ve korumasız bıraktığını söyleyen Girgin, “Çocuk gelinler toplumumuzun acı ve yüz karası bir gerçeğidir. Bunun bir gerçek olarak karşımıza çıkması yüreğimizi sızlatmaktadır. Bir çocuk hakları ihlali olan 18 yaş altında çocuk evlilikleri, Türkiye’de en önemli sorunlardan biridir. Erken yaşta evlendirmeler, özellikle kız çocuklarını mağdur etmektedir. Çocuk yaşta evlenen kız çocukları sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel insan haklarından yoksun kalmaktadır. Bugün hala kadına karşı şiddeti, çocuk gelin sorununu konuşuyorsak etkin önlemlerin alınmamasındandır. Yargıya intikal eden kadına yönelik şiddet, cinayet, taciz ve cinsel saldırı dosyalarında etkin soruşturmalar yürütülemediğindendir. Çok sayıda dosyanın yargı eliyle sürüncemede bırakıldığından, sanıkların aklanmaya çalışılmasındandır. Halen haksız tahrik, iyi hal indirimlerinin, failleri cesaretlendirici şekilde uygulandığındandır” dedi.
Yasal Sürecin Takipçisi Olacağız
Aslıhan Girgin, İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kaldırıldığı için, 6284 sayılı kanunun etkili şekilde uygulanamadığını da belirterek, Medeni Kanun’a ve 6284 sayılı yasaya dokunulmamasının, yasaların etkin bir şekilde uygulanmasının ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak politikaların acilen oluşturulmasının öneminin altını çizdi. Girgin, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Kadının insan hakları için mücadele eden biz avukatlar, bir kez daha kadınların yanında mücadelemizi sürdüreceğimizi vurguluyoruz. Melike Arıbaş’ın katledilmesinin derin üzüntüsünü yaşarken, katleden zanlının en ağır cezayı alması için yasal sürecin takipçisi olacağımız kamuoyuyla paylaşıyoruz. Melike Arıbaş’a Allahtan rahmet ve tüm kadınlara başsağlığı diliyoruz. Bir kez daha, her yerde “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diyoruz. Haber: Kemal Onur Atalay
Yorum Yazın