© Aksaray Portal 2021

Sgk İl Müdürü Bilal Akgün, “Haksız Rekabete Yol Açar”

<p>Aksaray Sosyal G&uuml;venlik Kurumu (SGK) İl M&uuml;d&uuml;r&uuml; Bilal Akg&uuml;n, kayıt dışı istihdamın bir &uuml;lke sorunu haline geldiğini belirterek gelecekte s&uuml;rd&uuml;r&uuml;lebilir bir sosyal g&uuml;venlik i&ccedil;in kayıt dışına bir son verilmesi gerektiğini s&ouml;yledi.</p>

SGK İl Müdürü Akgün “Kayıt dışı istihdam ülke olarak hepimizin sorunudur ve sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini olumsuz etkilemekte, gelecek kuşakları da tehlikeye sokmaktadır. Sosyal güvenliğin önemine dikkat çeken bir açıklama yaptı.

SGK İl Müdürü Akgün “Sosyal güvenlik; bireylerin tüm yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri mesleki, fizyolojik ve sosyo-ekonomik risklere karşı güvence sağlayarak koruyan politika ve sistemler bütünüdür. Devlet tarafından idare edilen sosyal güvenlik sistemi, vatandaşlara hayatları boyunca sağlık hizmeti vermeyi ve asgari bir gelir düzeyi sağlamayı ve kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük, işsizlik, iş kazaları gibi çeşitli nedenlerle çalışamadıkları dönemlerde onları korumayı ve bu risklerden doğan zararları gidermeyi amaçlayan sistemdir” dedi.

“Anayasal Bir Hak

Sosyal Güvenliğin Anayasal bir hak olduğuna değinen Akgün “Ülkemizde sosyal güvenlik, anayasal bir hak olarak Anayasa’nın 60’ıncı maddesinde yer alan  ‘Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar’ hükmü ile güvence altına alınmıştır. Çalışanların sosyal güvenlik sistemine dahil olmaları hak ve aynı zamanda bir yükümlülüktür. Çalışmaya başlayan herkes kanunen mutlaka sosyal güvenlik sistemine dâhil olmak zorundadır. Çalışanlar kanunen bu hakkın yerine getirilip getirilmediğini işverenden isteme hakkına ve yerine getirilmediği takdirde de yasal yollara başvurma hakkına sahiptir. İşverenler açısından da; gerek kendisini gerek yanında çalıştırdığı kişileri sosyal güvenlik kurumuna bildirmek zorundadır” diye konuştu. “Sosyal güvenliğin bu derece önemli ve öncelikli olmasına rağmen, maalesef vatandaşlarımızın bir kısmının sosyal güvencesi bulunmamaktadır. Bazı vatandaşların bu şekilde sosyal güvenlik şemsiyesi koruması dışında olmalarının nedeni ise ‘kayıt dışı istihdam’ olgusudur” diyen Akgün “İşveren açısından haksız rekabet çalışanlar açısından hakkının gasp edilmesine neden olan Kayıt dışılık, sürdürülebilir ekonomiyi ve sosyal güvenliği de sekteye uğratmaktadır. Çalışan kişilerin çalışma günlerinin ve kazançlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna hiç bildirilmemesi veya eksik bildirilmesi kayıt dışı istihdam olarak adlandırılabilir. Yani sigortasız işçi çalıştırma durumunda olduğu gibi, çalışma sürelerinin veya ödenen ücretlerin eksik bildirilmesi de kayıt dışı istihdam olarak değerlendirilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Çalışana Zararlı”

Kayıt dışı istihdamın toplumun sosyal ve ekonomik değerleri üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunduğunu, hem çalışanlar hem işverenler hem de devlet açısından istenmeyen sonuçlara yol açtığını vurgulayan Akgün “Sigortasız çalışan kişiler  açısından, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kapsamında sağlanan birçok yardımdan yararlanamamakta; emeklilik, malullük aylığı, iş göremezlik ödenek ve gelirleri, işsizlik ödeneği, kıdem ve ihbar tazminatları gibi çalışanlara sağlanan birçok yasal haktan mahrum kalmaktadırlar. Ayrıca bu şekilde çalışanların sadece kendileri değil, aile bireyleri de ölüm aylığı, iş göremezlik geliri gibi haklardan yararlanamayarak mağdur olmaktadırlar. İşverenler açısından baktığımızda ise kayıt dışı istihdam; büyük ölçüde haksız rekabete neden olmakta ve ekonomik işleyişi olumsuz etkilemektedir. Ayrıca kayıt dışı istihdama başvuran işletmelerin yapılan denetimler ve tespitler sonucu yüksek tutarlarda idari para cezasıyla karşılaşma veya işyerlerinin kapanması riski mevcuttur” şeklinde konuştu.

“Devleti Olumsuz Etkiliyor”

Akgün açıklamasını şu sözlerle sürdürdü “Kayıt dışı istihdamın kamu yönetimi yani devlet açısından da oldukça olumsuz etkileri söz konusudur. Önemli ölçüde prim ve vergi kaybına neden olmakta, çalışan-emekli dengesini bozarak sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğini tehdit etmekte, gelir dağılımı ve kaynak dağılımında etkinliğin bozulmasına neden olmaktadır.

Kayıtlı çalışan sayısının artırılması sosyal güvenliğin sürdürülebilirliğine katkıda bulunacak, aynı zamanda güvencesiz yaşayan birçok insanın geleceğe güvenle bakmasını sağlayacaktır. Bu sorunla tek başına Sosyal Güvenlik Kurumunun mücadelesi yeterli değil, diğer kurumların, sivil toplum örgütleri başta olmak üzere ilgili tüm kesimlerin desteği büyük önem arz etmektedir ve sizlerden de desteklerinizi bir vatandaşlık görevi olarak beklemekteyiz.” Haber: Bayram Aksu

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER