© Aksaray Portal 2021

Mhp Kadın Kolları Başkanı Şen, Bu Olay İnsanlık Suçudur

Kadınlara yönelik şiddet ve cinsel istismarın tavan yapmasının ardından son olarak ülke gündeminde bomba etkisi yaratan “Özgecan” olayının ardından kadınlar da “Şiddete, Tecavüze Yeter” diyerek ayağa kalktılar.MHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Şen ile yaptığımız özel röportajda kadınlara yapılan şiddet ve tecavüz olaylarına tepki göstererek; “Bu olay İnsanlık Suçudur” dedi. Açıklamasına MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşması ile başlayan Şen; “ İnsan suretindeki yaratıklar mazlum kızımızın kanını döktü, en iğrenç şekilde, gün yüzünü çok az görmüş işkencelerle canını aldı. Bu saldırıyı lanetlemek yetmez, kınamak kafi gelmez. Çünkü hiçbir söz kızımızın yaşadıklarını ve canileri tarif etmez, edemez. İnsanlığın yüz karası canavarların hak ettiği cezayı bulması önce Rabbim ’den niyazım, sonra da hukuk insanlarından isteğimdir. Özgecan gencecik yaşta felaketle tanıştı ve hunharca katledildi. Ailesinin ve hepimizin ciğeri yandı. Başımız sağ olsun” dedi. Bu olay başlı başına kadına yönelik şiddet olmaktan çıkmış ‘İnsanlık Suçu’ haline gelmiştir. İdam yasası yeniden sorgulanır olmuştur” diyen MHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Şen; “Bu tarz olaylar ilimizde de yaşanmaktadır. Mutlaka ölümle sonuçlanması gerekmez. Toplumun tüm kesimlerinde tepki çeken ‘Özgecan’ olayına diğerlerinden farklı kılan, hepimizin yüreklerini yakmasının yanında, kamu vicdanının ve adalet anlayışının yeniden sorgulanmasıdır. Bu olayla ilgili tüm Türkiye’de kadın dernekleri, son zamanlarda artan kadın cinayetlerinin ve faillerinin hak ettikleri cezayı bulana kadar arkasında olacaklarını belirtiyorlar. Sosyal medya aracılığı ile seslerini duyuran, protesto yürüyüşleri yapan kadınlar, Devlet yetkililerinin biran önce çözüm konusunda harekete geçmelerini istemişlerdir.6284 sayılı koruma kanunu etkin uygulanmalı, kadınların korunmasında tüm bürokratik engeller kaldırılmalıdır. Kadın katillerine cezai indirimler uygulanmamalı, şiddet gören kadınlara mali destek sağlanması yönünde bütçeden pay ayrılmalıdır. Çünkü 2013 yılından beri artarak devam etmekte, pek çok kadın namus davası olarak öldürülmektedir. Aile içerisinde fiziksel ve cinsel şiddet yaşamış kadınların %88’i korku, ayıplanma olayların duyulması endişesi gibi nedenlerle ne yakın çevresine ne de devlet kuruluşlarından birine başvurmamıştır. Bu etkenler kadın cinayetlerinin varlığına ve sürmesine sebep olmaktadır” ifadesini kullandı. “2002-2009 Yılları Arasında Kadın Cinayetleri %1400 Arttı”MHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Şen son yıllarda kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin arttığını altını çizerek şu ifadelere yer verdi; “Özellikle çocukların şiddete ve cinayete tanık olması, çocukların psikolojilerinde geri dönülmez hasarlar bırakmaktadır. Sıkı önlemler almak için tek merkezli değil, devletle birlikte yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşlarını kapsayacak nitelikte etkili çözümler üretilmelidir. Bakınız; rakamlar ürpertici bir gerçeği bizler sunmakta. Son bir ayda kadın cinayeti 34 kişi. 2014 yılında ise 274 kadın olarak notlarda yer almakta. Bu cinayetlerin önüne geçilmesi için politik uygulamalarla somut adımlar atılmalı. Bu olaylara karşı tüm makamların bir kriz masası oluşturmalı. Bakanlar kuruluda bu konuda acil toplanmalı. Biran önce “Kadın Bakanlığının” kurulmalıdır. Adalet Bakanlığının verilerine göre 2002-2009 yılları arasında kadın cinayetleri %1400 artış gösterdiğinin açıklaması en yüksek artış oranına sahip olması toplumsal olduğunun kanıtıdır. Nedenleri konusunda ise: toplumsal nedenler dışında ekonomik çöküntü, kültürel ve ahlaki çözülme boyutlarını da düşünmek gerekir. Burada devletin aldığı yetersiz önlemler, erkek egemen kültürün baskınlığı ve içinin mahrem oluşu algısı ile açıklanabilir. Kadına yönelik şiddet; kadının: Fiziksel, duygusal, cinsel, ekonomik açıdan zarar görmesine sebep olan ve kadının temel hak ve özgürlüklerinin, onurunu zedeleyici ve en önemlisi de yaşama hakkını tehdit etmesidir. Bu bağlamda kadınların hakkını korumak devletin hakkıdır. Son 40 senedir, devletler kadına yönelik şiddeti bir insan hakları ihali olarak kabul etmektedir ve önleyici yasalar düzenlemektedir. Bu konuda Türkiye’de 2011 yılında kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa konseyi Sözleşmesini imzalamıştır. Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin giderilmesi için ulusal eylem planı oluşturulmuştur.”“İslam Dini Kadını Koruyan Yegâne Dindir”MHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Şen kadının kültürümüzdeki yerinin önemli olduğuna vurgu yaptı. Şen; “Hollanda’da %10 oranında kadına şiddet olayı yaşanırken ülkemizde bu rakam %40’dır. Bizim kültürümüzde ve dinimizde kadın değerlidir. Kadına hazine gözüyle bakılır. İslam dini kadını koruyan yegâne dindir. Kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’ deki ayetler ve peygamber efendimizin hadisleri bu yöndedir. İşte göründüğü üzere Türkiye ne hallere düşmüş, düşürülmüş, nasıl bi uçuruma savrulmuştur. Bizi yöneten siyasiler bu cinayetten sorumludur. Kadın oy kullandı “Boş iş” dediniz. Kadın regl oldu “Ayıp” dediniz. Kadın sıcak dedi şort giydi “Aranıyor” dediniz. Kadın dayak yedi “Hak etti” dediniz. Kadın hakkını savundu “Kadın kısmı” diye başladınız cümlelerinize. Bu yollardan sıkılmış erkek gibi olan kızlara “Erkek Fatma, Kezban” dediniz. Siz hep konuştunuz fakat kafanızı şişiren hep kadın oldu. Siz aslında kadının iffetinden korktunuz kendi nefsinizi yetiştiremediğiniz için. Göz kapaklarınıza tesettür takamadığınız için kadını suçladınız hep! Çok yazık! İnsanlar bu dünyada bedenleri kadar değil, vicdanları kadar yer alırlar. Ey vicdan geri gel” şeklinde konuştu.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER