Karaüzüm: Bu Günler Daha İyi Günlerimiz
GÜNDEM28. Dönem İYİ Parti Milletvekili aday adayı ve Mali Müşavir Resul Karaüzüm, KDV'nin yükselmesi ve artan zamlarla ilgili değerlendirmede bulunarak, "Bu zamlar henüz oturduğumuz sofradaki acı reçetenin ara sıcağı. Kur Korumalı Mevduat fakirin cebinden alıp zenginin cebine koyma modeli. Ülkemizi içinden çıkılmaz bir sarmala doğru götürüyor" dedi.
Mali Müşavir Resul Karaüzüm, gazetemize özel açıklamalarda bulunarak, üst üste gelen zamlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Vatandaşı ekonomik olarak çok daha zor günlerin beklediğini söyleyen Karaüzüm, yaşanan bu sürecin "ara sıcak" olduğunu söylerken, "ana yemek" kısmının yolda olduğunu belirtti.
"Bu Dolaylı Zam Yapmak Demek"
Yeni dönem Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yapmış olduğu "Sıkı para politikası uygulayacağız" sözlerine değinen Mali Müşavir Resul Karaüzüm, "Bu ne demek? Bu parayı piyasadan çekeceğiz talebi, kısaca ücretlerin alım gücünü düşüreceğiz ve fiyatları yukarıya doğru çekeceğiz demek. Bu dolaylı zam yapmak demek. İşin ilginç tarafı da yüzde 8 olan bazı KDV'li ürünler öncelikle yüzde 18'e çıktı. Daha sonra yüzde 20'ye çekildi" dedi.
"Bir Ürünü Yüzde 12 Artırırken Yüzde 5 Enflasyon Hedefine Nasıl Ulaşacaksınız?"
Enflasyonu yüzde 5'e çekme hedefinin artık komik kaldığını söyleyen Karaüzüm, "Siz herhangi bir ürünün fiyatını yüzde 12 artırıyorsunuz ve sonra komik bir hedefle diyorsunuz ki 'Yıllık enflasyon hedefimiz yüzde 5.' Bir ürünü yüzde 12 artırırken yüzde 5 enflasyon hedefine nasıl ulaşacaksınız?" ifadelerini kullandı.
"Seçim Ekonomisiyle Verilen Vaatler Enflasyonun Hızına Yetişemedi"
Ağır bir seçim ekonomisi süreci yaşanıldığını da söyleyen Mali Müşavir Karaüzüm, "Onun öncesinde de mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle beraber bozulan ekonomi, artan kurlar ve enflasyon, mal ve hizmetlerin fiyatlarının fahiş noktalara ulaşması 400 bin TL olan bir evin 2.5-3 milyon olması 300 bin liralık bir araba 1.5-2 milyon oldu. Bütün bunların artışı beraberinde yüksek enflasyonu getirdi. Bunun üzerine de bir seçim ekonomisi ile birlikte verilen vaatler, EYT başta olmak üzere verilen sözler, maaşlardaki artışlar, bunlar enflasyonun hızına yetişemedi. Ayrıca kasada para bitti. Merkez Bankası'nda da dövizimiz kalmadı" açıklamasını yaptı.
"Gittikleri Yerlerden Elleri Boş Döndüler"
Yaşanan krizle birlikte Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere para arayışına girildiğini söyleyen Karaüzüm, "Tabi gittikleri yerlerden elleri boş döndüler. Paramız olmayınca döndük yine karga misali iç piyasaya. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, vergideki adaletsizlik, zengin yine hakkıyla vergisini vermiyor ama fakir fukara, orta direk, ücretli çalışanlar vergilerini sonuna kadar ellerine geçmeden ödüyorlar" ifadelerine değindi.
"Vergi Yükü Vatandaşın Sırtına Yüklenmiş Durumda"
"Katma değer vergisi bir dolaylı vergidir" diyen Mali Müşavir Resul Karaüzüm, "Tüketim vergisi bir dolaylı vergidir. Dolaylı vergi şu demektir; bir mal ve hizmeti satacaksınız ki birileri bir şeyler alacak ki bunların üzerinden devlet vergi toplayabilsin. Peki bu vergileri kimler ödüyor? Orta direk ve küçük esnaf, çalışanlar daha çok bu vergileri ödüyor. Varlıklılar vergilerini ya hiç ödemiyorlar ya da daha az noktada ödüyorlar. Bir ücretlinin ödemiş olduğu vergiyi kuyumcu ödemiyor, büyük iş adamı ödemiyor. Vergi yükü vatandaşın sırtına yüklenmiş durumda" dedi.
"Devlet Fakirden Alarak Zengine Veriyor"
Seçim öncesinde doların 18 lira olduğunu, seçim sonrasında ise 27 liraya çıktığını söyleyen Karaüzüm, "Devletimiz diyor ki 'ey halkım sen benim parama güvenmiyorsun. Sen paranı TL'ye yatır. Ben sana günü geldiğinde dolar üzerinden faizi ile birlikte paranı geri ödeyeceğim:' Seçimden bu tarafa bir buçuk ay geçti. Türk parası üçte bir değer kaybetti, dolar üçte bir değer kazandı. Peki bu Kur Korumalı Mevduata para yatıran zenginlerin paralarının üzerine para kattıkları ve bir de faiz aldıkları bu paraları nereden ödeyeceğiz? İşte KDV'den ÖTV'den A'dan Z'ye gelen tüm ürünleri zamlardan devlet toparlayacak ne yapacak? Fakirden alarak zengine veriyor" açıklamasında bulundu.
Kur Korumalı Mevduat ile döviz farkının da Hazine ve Maliye Bakanlığından ödeneceğini belirten Karaüzüm, şu açıklamalarda bulundu:
"Bu Kur Korumalı Mevduatın, artan dövizin farkının faizinin ödenmesini de Hazine ve Maliye Bakanlığı Merkez Bankası'na aktardı. Bu ne demek biliyor musunuz? Merkez Bankası'na 'parayı bas öde' diyorlar. Para basıldığında daha çok enflasyon daha çok alım gücünün düşmesi demek, daha çok işsizlik, daha çok refah düzeyinin düşmesi demek."
"Üst Gelir Grupları Onların Arkadaşları, Onlara Dokunamazlar"
Mevcut hükümetin net bir ekonomik programının olmadığını söyleyen Mali Müşavir Resul Karaüzüm, "Maliye bakanı Mehmet Şimşek'in sadece birkaç tweetini görüyoruz. Devlet kaşıkla veriyor. 'Onda iyileştirme yaptık, bunda iyileştirme yaptık' diyor ama kepçe ile verip kazanla götürüyor. Fakirden orta direkten alt gelirlerden götürüyor. Çünkü üst gelir grupları onların arkadaşları, onlara dokunamazlar" dedi.
"Daha Ara Sıcaktayız, Henüz Ana Yemeğe Geçmedik"
Bu günlerin daha iyi günler olduğunu söyleyen Karaüzüm, "Bir yere yemeğe gidersiniz önce garson gelir de su doldurur ya, daha sonra ara sıcaklar verirler. Yaşadıklarımız şu an böyle örneklendirilebilir. Henüz ana yemeğe geçmedik" örneklemesinde bulunarak, ekonomide kötü günlerin kapıda olduğunu söyledi.
"Yerel Seçimden Sonra Olabilecekleri Bir Ekonomist Olarak Düşünmek Bile İstemiyorum"
Yerel seçimlere kadar bu şekilde gidileceğini, yerel seçimden sonrasının ise çok daha kötü olacağını ifade eden Karaüzüm, "Yerel seçimden sonra olabilecekleri ben bir ekonomist, bir finansçı olarak, bir mali müşavir olarak düşünmek bile istemiyorum" ifadelerini kullandı.
"Ben 20 Yıldır Bu Sektördeyim Daha İlk Defa Görüyorum"
Siyasetin rasyonel ekonomi politikalarına uygun şekilde hareket etmesi gerektiğini söyleyen Karaüzüm, kamuda tasarrufun şart olduğunu, vatandaş da kemer sıkmaktan artık yer kalmadığını belirterek, tasarruf için öncelikle devletin kendisinden başlamasının şart olduğunu söyledi.
Tarım cephesindeki sıkıntılara da değinen Karaüzüm, şöyle konuştu: "Bizim için elzem olan üretimin ve imalatın tarımı hayvancılığı teşvik etmesi gerekiyor. Bugün Sultanhanı, Eşmekaya, Eskil bölgelerindeydim. Her yerde arpalar buğdaylar yerde yatıyor. Çiftçilere 'yağmurda yaşta bunlar neden yerde bulunuyor?' diye sordum. Onlar da 'Toprak Mahsulleri Ofisi ürünümüzü almıyor' dedi. Bugüne kadar böyle bir şey görülmedi.
Bugün bankalara gidin limitiniz ipotekleriniz olsun. Her türlü teminatı vermişsiniz ve kredi alamıyorsunuz. Şimdi bu ticaret yapan, imalat yapan üretici, esnaf, çiftçi kaynağa ulaşamıyor. Üstüne üstlük bankalar var olan borçlarının hemen kapatılmasını istiyor. Bankaların parasının üzerinde Yüce Atatürk'ün resmi olan parayı veremediği bu dönemi ben 20 yıldır bu sektördeyim daha ilk defa görüyorum. Bu durumun acilen akılcı politikalarla çözülmesi gerekiyor. Türk milletinin hiçbir ferdinin geleceği, benim oğlum Alper Tunga ve kızım Umay'ın ve çocuklarımızın geleceği bir kişinin dudağında olmamalı. Bu durumun milletimizin takdirine bırakıyorum." Harun Atalay’ın Özel Haberi
İlginizi Çekebilir