“Kadına Yönelik Şiddet Ve Taciz Kurumlar Üstü Bir Meseledir”
YAŞAMAksaray Barosu Kadın Hakları Komisyonu kadına yönelik şiddet olaylarında verilen cezaların caydırıcı olmadığını ve önlemeye yönelik çalışmaların yetersizliğini hatırlatan bir basın açıklaması yaptı. Yazılı olarak vatandaşlara ulaşan Aksaray Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri “Boşanmayı kabullenemeyen eski eşler tarafından çocuklarının gözü önünde öldürülen, ayrılmak istediği sevgilisi tarafından canice katledilen kadınlar ve daha niceleri… Hemen her gün bu haberleri duymaktan başta kadınlar olmak üzere tüm toplum olarak yıldık” dedi.
Medyanın kadın cinayetlerini topluma yansıtma biçiminin problemli olduğunun altının çizildiği açıklamada “Yaşanan her cinayette bireysel olarak verdiğimiz tepkilerin tekrardan öteye gidememesi hatta her bir tekrarın toplum bilincinde şiddet unsurlarının yerleşmesine ve normalleşmesine sebep olması, suç failinin ya da faillerinin yeterli ve caydırıcı cezalar almaması toplumumuz açısından büyük problem teşkil eden; radikal, önleyici uygulamaların derhal hayata geçirilmesi gereken bir konudur. Kadına yönelik her türlü şiddet eylemi ve cinayetin sıradan hale getirilmeye çalışılmasını, kadına yönelik şiddetin artmasına yönelik yükselen seslere karşı küresel sorun savunmalarını, kadının ve kadına yönelik şiddetin medya figürü olmasını, kadına yönelik ayrımcı toplumsal davranış kurallarını, ayrımcı dili, kız çocukları ve kadınların güvensizlik içinde her an tetikte olmak zorunda kaldığı bir hayat sürmesini kabul etmiyoruz. Asla etmeyeceğiz. Ne tür düzenlemeler yapılması gerektiğini söylemeye ve uygulama sahasında elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi.
“Çözülmek İstenirse Çözülür!”
Sanık ya da şüphelinin yaptıklarının tekrarını önlemeye yönelik tedavi içeren yöntemlerin de ele alınması gerekliliğine dikkat çekilen açıklamada “Özellikle cinsel suçlar ve kadına yönelik şiddet suçlarında; suç haberinin adli kurumlara ulaşmasından itibaren cezai yaptırımların uygulanmasından da önemli olan şüphelinin ya da sanığın bir daha bu davranışı göstermesini önlemek için çalışmaktır. Önleyici tedbir yalnızca uzaklaştırma kararı vermek olmamalı bunun yanında şüphelinin psiko sosyal tedavisi zorunlu olarak sağlanmalıdır. Ayrıca verilecek cezalarda da hiçbir indirim uygulanmamalıdır. Biliyoruz ki bir sorun çözülmek istendiğinde çözülür. Kadına yönelik şiddet ve cinayet eylemleri politik bir malzeme değil en büyük toplumsal sorunlardan biridir. Tekrar tekrar çeşitli suçları işlemiş bir kişinin; serbestçe ve hiçbir iyileştirici, önleyici yaptırıma maruz kalmadan toplum içinde, suça yatkın aynı yaşam şekline devam etmesine izin verilmesi toplumu çürütmekten, toplumsal bağları zayıflatmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Biz hala kadına yönelik şiddet ve cinayet eylemlerini önleyici, etkili, radikal; politikalar, yasal düzenlemeler ve uygulamalar bekliyoruz. Tek başına cezai yaptırım etkili değildir. Bu, kurumlar üstü bir meseledir” hatırlatmasında bulunuldu. Haber Bülteni
İlginizi Çekebilir