Jeoloji Mühendisi Türemiş: 'Aksaray'ı Olası Bir Deprem Riskine karşı hazırlamalıyız'
GÜNDEMKahramanmaraş merkezli( 7,7 ve 7,6 )şiddetindeki depremlerin ardından Türkiye'yi büyük yıkıma uğratan deprem bölgelerinde yaralar sarılmaya çalışılırken, meydana gelen depremler sonrasında diğer şehirlerin deprem riski uzmanlar tarafından mercek altında. Uzmanlar uyarılarını sürdürüyor. Deprem bölgesinde olan Aksaray içinde risk büyük. Jeoloji Mühendisi Özhan Türemiş, Aksaray için önemli açıklamalarda bulundu.
Merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi olan 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremin Aksaray'da da şiddetli bir şekilde hissedildiğinin altını çizen Jeoloji Mühendisi Özhan Türemiş, Türkiye coğrafyasının %99'unun fay hatlarıyla çevrili bir ülke olduğunu ifade ederek, her fayın kendi içinde dinamitleri olduğunu vurguladı. Türemiş, deprem riski olan bu topraklarda yaşayan insanlar olarak depremin yıkıcı etkisini azaltmak ve depreme dirençli yapılar inşa ederek yaşamımızı sürdürmek ve Aksaray'ı olası deprem felaketlerine karşı hazırlamalıyız uyarılarında bulundu.
Aksaray Risk Altında
Aksaray'ın da bir deprem bölgesi olduğunu belirten Türemiş, Yaşadığımız Kahramanmaraş depreminde 500 yıllık bir enerjinin ortaya çıkışını ve etkisini gördük. Aksaray'ın ve bölgenin 1000 yıllık bir suskunluğunu görmekteyiz. Tuz Gölü fay zonunda ve bu fay zonu 200 kilometre uzunluğunda. Bu fay hattı Ankara Şerefli Koçhisar'dan başlıyor, Aksaray TOKİ bölgesi Ervah Mezarlığı civarı ve Aksaray'ın çevresindeki tepelik alanlar dâhil fay zonu içerisinde yer alıyor. Bu fay Niğde Kemerhisar'a kadar uzanmakta ve bu fay 11 adet segmentten oluşmakta.
Bu fay hattı üzerinde ve bölgede bilim adamlarımız Prof. Dr. Celal Şengör ve Aksaraylı Ramazan Demirtaş 'tan oluşan uzmanlar tarafından sismik çalışmalar yaparak dirençler açıldı. Açılan hendeklerde geçmişte 6,2’lik depremlerin olduğu gözlemlendi. Aksaray fay hattında 11 adetlik segmentte 6,1 ile 6,8 şiddetinde deprem üretilebilecek bir fay var ve bu fay hattı çok riskli. Aksaray'ın zemininin alüvyon dediğimiz kil kum çakıl silt dediğimiz bizim hiç istemediğimiz bir zemin oluşturmakta" ifadelerine yer verdi. Ayrıca Aksaray'da su seviyesinin yüzeye yakın olduğunu söyleyen Özhan Türemiş, "Aksaray'da yüzeye yakın su seviyesinin yüksek olması biz jeoloji mühendislerini ve uzmanları endişeye sevk eden en büyük etkenlerden sadece bir tanesi Deprem olduğu anda sıvılaşma ile birlikte kum ve çakıl taneleri birlikte oluyor. Deprem esnasında su bir tarafa çekiliyor kum ve çakıl taneleri bir tarafta kalıyor ve bu binayı birden 4 kat aşağı indiriyor. Gölcük ve Düzce depreminde bu sıvılaştırmayı yaşadık. Maraş ve Hatay depreminde de bu şekilde sıvılaştırma riskinden dolayı yıkılan bina sayımız fazla. Aksaray'da da bu risk kesinlikle var. Aksaray zemininde alüvyon olduğu için Aksaray 6,2’lik depremi 7,2’lik şiddetinde hisseder. Zemin büyütme hızına sahip bir veri olduğu için depremi daha şiddetli hissederiz. Biz jeoloji mühendisleri olarak diyoruz ki zeminlerde jet kıraat ve kazık çalışmaları yapılmalı. Bu mühendislik disiplinlilerine uyulursa depremde hiçbir binamız etkilenmeyebilir. Bu çalışmaların örnekleri çok. Bizler defaten belediye başkanları ile bu bilgileri paylaştık. Aksaray'da maliyete bakılmaksızın en önemli unsur 4 katlı 5 katlı yapılarla birlikte kat artışı da gözetilerek her binada fore kazık sisteminin zorunlu olduğudur.
'Aksaray'da Ciddi Yıkımlar Olabilir'
Türemiş, açıklamalarına şöyle devam etti: "Aksaray'da inşaatlarda yapılan radye temellerinden (6.2, 6.3, 6.8) bir fay hattı geçiyor. Aksaray'dan bu binaları ayakta tutabilmemiz çok zor. Zeminlerimizde hem sıvılaşma riskimiz var hem de zemin alüvyon olduğu için büyütme hızına sahip deprem riski var bu anlamda yetkililerin bir an evvel önce önlem alması gerektiğini düşünüyorum. Biz jeoloji mühendisleri olarak şehirleri ovalara değil, zemini sert tepelere ve dağlık arazilere kurmayı uygun görürüz. Aksaray'da yerleşim olarak Nevşehir yolu ve Hasan Dağı tarafına doğru kurulmalıdır. Dikkat ederseniz TOKİ'nin yapmış olduğu binalar tepelere inşa ediliyor. En son depremde de gördük ki TOKİ binaları yıkılmadı ya da çok az hasar gördü. Şu anda Aksaray'da deprem yönetmeliğinden önce yapılan bütün binalar kesinlikle büyük bir risk oluşturuyor. Olası bir depremde bu binalarda çok büyük yıkımlar olabilir. Bu yüzden ivedi bir şekilde kentsel dönüşüm bir an evvel yapılıp deprem yönetmeliği öncesi yapılmış eski binaların tespit edilerek yıkılması gerekmektedir. Olası bir depremden en az şekilde etkilenmek için mevcut binaların da kontrol edilip güçlendirilmesi yapılmalıdır. Rahat uyuyabilmemiz için fore kazıklı jet kırağı çalışması yapılarak zeminin sağlamlaştırılarak binaların yapılmasının çok daha doğru olduğunu düşünüyorum. Aksaray'da olası bir depremde şehir merkezimiz çok büyük etkilenir. Aksaray merkez başta olmak üzere Fatih Mahallesi, Hacılar Harmanı Mahallesi, Merkez mahallelerin birçoğunda ciddi yıkımlar olabilir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Haber: Dilek Eyüboğlu
İlginizi Çekebilir