© Aksaray Portal 2021

İyi Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel Tarımda Üretim Planlaması Yapılması İçin Vermiş Olduğu Araştırma Önergesi Ak Parti Ve Mhp Oylarıyla Ret Edildi

<p>Milletvekili EREL&rsquo;in &Uuml;lkemizde tarım sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n b&uuml;y&uuml;mesi ve gelişmesi, etkili ve s&uuml;rekli &ccedil;&ouml;z&uuml;m &ouml;nerilerinin sunulması, &uuml;lkemizin tarımda s&ouml;z sahibi olması, rekabet edilebilir d&uuml;zeye erişebilmesi i&ccedil;in tarımda &uuml;retim planlamasının faaliyete ge&ccedil;mesi amacıyla vermiş olduğu &ouml;nerge Ak part Ve MHP oylarıyla ret edildi&hellip;</p>

Ayhan EREL’in önerge üzerine yapmış olduğu konuşma şu şekilde;

Türkiye dünyanın en bereketli topraklarına sahip, tarımda kendi kendine yeten nadir ülkelerden biri olmasına rağmen tarım sektörü, yürütülen yanlış politikalar sonucunda bitme noktasına gelmiştir. Virüsle mücadelede geçirdiğimiz bu zor günlerde çiftçilerimiz her şeye rağmen, tüm zorluklara rağmen göstermiş oldukları üstün fedakârlıkla üretmeye devam ediyor, devam etmek istiyor. Ancak üretimde girdi maliyetleri her geçen gün artıyor; gübre, tohum, mazot, elektrik, su, ilaç maliyetlerindeki artışın önüne geçilemiyor. Küçük ölçekli tarım işletmeleri ayakta kalmaya zorlanıyor, bunun yanında bir de arz talep konusu asla dikkate alınmıyor yani tarım sektörünün en önemli sorunu olan üretim planlaması yapılmıyor. Türkiye'de ulusal tarım master planımız yok, makro planımız yok, bölgesel planımız yok, yerel planımız yok, mikro planımız yok; zaten bu planları yapacak Devlet Planlama Teşkilatı da yok. Peki, üretim planlaması ne demek? Sınırlı kaynakların belirli bir amaç doğrultusunda, hangi yönde ve nasıl kullanılacağını sonuçlarıyla birlikte göstermek demek. Planlama verimliliği artırdığı gibi kısıtlı olan etmenlerin ekonomik kullanımına imkân sağlar. Planlama yardımıyla tarımsal üretimde çiftçi hangi ürünleri, nasıl ve ne miktarda üreteceğine karar verebilir. Tarım Bakanlığı tarafından üretim planlaması yapılmadığı için çiftçimiz kendi isteğine göre ürün ekerek, o yıl hangi ürünün fiyatı yüksekse o ürünü ekerek kendince bir üretim yapmaya çalışıyor. Bu da bazı ürünlerin üretim fazlasına sebep olurken, bazı ürünlerde de yetersizliğe neden oluyor.

    Türkiye'de bilgiye erişmek, bilgileri derleyip toparlamak oldukça kolay. Türkiye'nin nüfusu belli, tarım alanları belli, tarımda sulanabilir olan alanları belli, bu tarım alanlarında iklim ve toprak şartlarına göre yetişecek bitkileri belli. Buna rağmen niçin bir planlama yapılmıyor, anlamış değilim. Herhâlde neoliberalizm ekonomisi Türkiye'nin tarımını öldürmek adına bu planlamaya müsaade etmiyor. Örneğin 2000'li yılların başlarında, Türkiye, bakliyat üretiminde kendi kendine yeten, dünyanın önemli ihracatçısı konumuna sahipken üretim planlaması yapılmamasından dolayı dışa bağımlı hâle geldi. İç Anadolu Bölgesinde çiftçiler -nohut ithal ediliyor- fiyatlar cazip diyerek fazla nohut ekmeye başlıyor. Bu arada nohut ekerken buğdaydan vazgeçiyor, üretim fazlasından dolayı nohut fiyatları düşüyor, çiftçimiz zarar ediyor. Çiftçi her zaman istediğini maalesef kazanamıyor.

 Ülkemizde tarımsal üretim planlaması yapılırsa bitkisel ve hayvansal üretimde arz noksanı ya da fazlasının önüne geçilecek, tarımsal üretimde üretim potansiyeli olduğu hâlde piyasa bilgisizliği ve üreticilerin yanlış ve tutarsız tercihleriyle yeterli miktarda üretilemeyen ürünlerin kıtlığıyla karşılaşılarak ithalata başvurulmayacak. Böylelikle her bölgenin kendi bilgi birikimi ve içsel özelliklerine göre en iyi olduğu ürün ülkenin talep miktarına göre üretilmeye başlanacak. Dışarıdan ithal edilen ürünlerin içeride üretilmesi planlanacak. Tarımsal ürün talebinde bulunan diğer bölgelerin tüketici tercihlerine göre üretim yapılması sağlanacak.

    Türkiye'de tarımsal üretim planlamasının olmamasından dolayı ortaya çıkan olumsuzluğa pamuktan örnek verecek olursak, pamuk, tekstil sanayimize sağladığı katma değerin yanında, yağ sanayisine ve kâğıt sanayisine de hammadde sağlayan bir ürün. Ülkemizde yaklaşık 5,2 milyon dekar alanda, 2-2,5 milyon ton kütlü pamuk üretiminin yapıldığı ancak üretimin tüketimi karşılama oranının yıllara göre yüzde 50-60'larda kaldığı, aradaki farkın ithalatla kapandığı bildiriliyor.

Eldeki verilere göre Türkiye 2008-2018 tarihleri arasında yaklaşık 15 milyar dolar dövizimizi pamuk ithalatı için harcamışız. Böylelikle bu paranın ülkemiz çiftçisi yerine, yabancı ülkelerin çiftçilerine kaynak olarak aktarıldığı ortaya çıkmaktadır. Türkiye'nin toprakları, Türkiye'nin iklimi gerçekten her türlü tarımsal üretime müsaittir. Ancak, planlı programlı bir üretim yapılmadığı için bugün Türkiye, sembolik de olsa samandan bademe, buğdaydan pirince kadar tüm tarım ürünlerini dışarıdan almak zorunda kalmıştır. Bunun tek sebebi, Türkiye'de tarımda üretim planlaması yapılmamasıdır. Tarım Bakanlığı bir an önce Türkiye'de tarımda üretim planlaması yaparak bu sorunların üstesinden gelmelidir diyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER