Haberin Cinsiyeti Olur Mu?
GÜNDEM<p> Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), geçtiğimiz günlerde “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Habercilik Atölyesi” düzenledi. Medyada gördüğümüz haberlerden müzik ve siyasete uzanan geniş yelpazede birçok örnek üzerinde duruldu.</p>
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Programlar Yöneticisi Zeliha Ünaldı, atölyenin açılışında yaptığı konuşmada UN Women’ın toplumsal cinsiyet alanında yaptığı çalışmalardan bahsetti. “Türkiye’de Siyasi Liderlik Ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi” kapsamında düzenlenen atölyede, medyada ortaya konulan dilin toplumsal cinsiyet eşitliği açısından incelenmesi hedeflendi. Katılımcıların toplumsal cinsiyete duyarlı habercilik hakkında farkındalıklarını artırmayı hedefleyen atölye, “Haberin Cinsiyeti Olur Mu?” sorusu üzerinden spor, müzik ve siyaset haberlerinde cinsiyetçi dili inceledi. Kadın siyasetçilerinin medyada konumlandırılma şekilleri katılımcılarla paylaşıldı.
Önce Kendini Tanı!
Etkinlikte öncelikte kendimizi tanımamız ile ilgili çok güzel oyunlar oynandı. Kendimizi nasıl gördüğümüz, hayatı kendimizi algılamamızla başladığı üzerinde duruldu. Çevremize kendi penceremizden baktığımız, gördüğümüz kadar olayları yorumladığımız anlatıldı. Aslında görmediklerimizin gerçekleri saklayabileceği üzerinde de duruldu.
Haber Yazarken Nelere Dikkat Edilmeli?
Haber yazarken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda paylaşılan bazı başlıklar şöyleydi:
• Öznesi belirsiz edilgen cümlelerden uzak dur. Örneğin, “Kadınlara seçme seçilme hakkı tanındı” yerine “Kadınlar seçme seçilme hakkı kazandı”.
• Haber başlıklarında kelime oyunu yapma. Hak ihlallerine neden olmadan, haber öznelerini rencide etmeden yap.
• Dili cinsiyetçi ifadelerden kurtar. “Bayan” yerine “Kadın”, “Bilim adamı” yerine “Bilim insanı”, “İş adamı” yerine “İş insanı” gibi ifadeler tercih edilmeli.
• Araştır, daha fazlasını öğren. Haberlerdeki birçok yanlış bilgisizlikten kaynaklanır.
İnsanlar Sadece Bakıyor
Günümüzde insanların okumaktan öte baktığını ve gördüğü kadar bilgiyle bir kanı sahibi olduğunun üzerinde duruldu. Etiketlemenin ne kadar çabuk ve kolay olmasına karşın, bıraktığı etkinin çok yaralayıcı olduğu da anlatılan konulardandı. Kadınların iş hayatında ne kadar zorlu şartlarla karşılaştığı, bunun medyada erkeklere yapılmayacak şekilde haberleştirildiği örnekleri dikkat çekiciydi. Aslında kadınlar medyada ürünün daha çok görülmesini sağlayan bir araç gibi kullanılıyor. Yani kadın vitrini süsleyen ve daha çok ilgi çekmesi için araç oluyor. Bazı sağlık programlarında bu durumu görüyoruz. Sağlıktan anlamayan ancak güzel bir kadın ve erkek bir doktor ile birlikte program sunuyor. Burada kadının bilgisi ve birikimi olmadığı sadece konu mankeni olarak orada bulunup, editör tarafından hazırlanmış soruları okuyan bir rol üstleniyor.
Oysa kadınlar, bilim, sağlık ve teknoloji alanlarında da donanımlı olabilir. Tek özellikleri güzel olmak ve seyircinin daha çok kanalda durması için ilgi çekmek olmamalı. Bu zihniyet değiştirilmeli. Medyadaki uzmanlaşma desteklenmeli ki, yapılan haberlerin kalitesi artsın, gerçekten haber olabilecek konular haber yapılsın. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi, İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın (SIDA) finansman desteği ile uyguladığı “Türkiye’de Siyasi Liderlik Ve Siyasi Katılımda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi” kapsamında toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki bilgilendirici toplantısı çok faydalı oldu. Bu çalıştayların farklı konularda daha çok yapılması gerekiyor ki, medya çalışanlarının farkındalığı artsın. Haber: Fatıma Esra Öz
İlginizi Çekebilir