Destek almaktan çekinmeyin!

Bu süreçte psikolojik destek almanın önemine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Okur pandeminin ruh sağlığımıza etkileri hakkında bilgilendirme yaptı. Salgının bireyler üzerindeki psikolojik etkilerinden bahseden Psikolog Aysun Hızlı Okur, “Salgın 2020 Mart ayından beri ülkemizde görülmekte, birçok zararını yaşamaya devam ediyoruz. Ekonomik, psikolojik etkilerini bireyler günlük hayatta uyarlamaya devam ediyorlar. Bireyler bilinmezlik ve belirsizlik üzerine gün içinde hareket ediyorlar. İnsanların panik atak ve paranoyaları en üst seviyelere çıkmış durumda. Depresyon düzeyleri hayatı olumsuz etkilemektedir. Sosyal hayata uyum zorlaşmıştır. Bireyler arasında sağlıklı iletişim kurulamamaktadır. Kadın veya erkek cinsiyet fark etmeksizin sabırlı tutum ve davranış yok denecek kadar azdır. İnsanların toplumda birbirlerine karşı tahammülü ve saygısı bitme seviyesine gelmiştir. Uyku düzeni, beslenme, aile hayatı olumsuz düzeyde etkilenmiştir” dedi.

Psikolojik ve Fizyolojik Olarak Evlere Kapandık

Danışan sayılarındaki artışı ve sosyalleşmekten uzaklaşıldığını ifade eden Okur bu uzaklaşmaların etkilerini değerlendirdi. Okur, “Geçen yıl ilk Koronavirüs başladığında insanlar bizden danışmanlık almaktan çekiniyorlardı. Ne kadar bire bir bile olsa da görüşmeler çok azdı. Fakat şu an insanlar duygularını erteleyemiyorlar. Geçen yıla oranla şu an danışan sayımız daha fazla. İşletme sektörlerine yeni bir akım kazandırıldı. Birçok çalışan hem psikolojik hem fizyolojik olarak işini eve taşıdı. Bizler her zaman iletişimin ilk adımı ve en önemlisinin yüz yüze olanını savunuyoruz. Fakat bu süreçte sağlıklı iletişimin basamakları sağlanamamaktadır. Bundan kaynaklı olarak da çalışan ve işveren iş doyumu sağlayamamaktadır. Karşılıklı memnuniyetsizlikler yaşanmakta, kalite ve verimlilik düşmektedir. Roller karışmış, uyum bu alanda da karışmış durumdadır” ifadelerini kullandı.

Pandemi Bize Plan Yapmayı Değil Hayal Kurmamayı Öğretti

Uzun vadeli planların yapılmamasını önerdiklerini belirten Okur, “Aslında bu süreçte uzun vadeli etkinliklere konsantre olmamak gerekmektedir. Çünkü insanların burada zorlandığı şey aktivite yapmak değil süreklilik sağlamaktır. Örneğin spora başlanıyor ertesi gün spor salonları kapatılıyor, toplu alanlar, toplu etkinlikler yasak. Evde hem sürekli zaman geçirip hem de etkinlik devamını sağlamak çok zor. Günü, anı o saati gerektiği gibi yaşamak gerekiyor. Artık insanlar en sevdiği şeyden uzaklaştı, hoşlandığı etkinliklerden keyif alamaz oldular. Her şey sıradanlaştı. Koronavirüs ve pandemi süreci bize plan yapmamayı hayal kurmamayı öğretti” şeklinde konuştu.

Ekran Bağımlılığı ve Sabırsızlık

Pandemi sürecinde gelen danışanların en büyük p

roblemi anlatan Okur, “Eşler bu kadar uzun süre evde kalmadıkları için uyum problemleri, şiddet, rol paylaşım problemleri yaşıyorlar. Eşlerin birbirine tahammülü tükendi. Beklentiler karşılanmıyor. Çocuklar için en önemli ve ciddi sorun ekran bağımlılığı, buna bağlı olarak dikkat dağınıklığı, kekemelik ve zorbalık” uyarısında bulundu.

Plansız Yaşam

Pandemi sürecinde psikolojimizi sağlam tutmanın plansız yaşam olduğunu ifade eden Okur, “Aslında en temel şey plansız olmak buna uyum sağlayamamak, suçluluk hissi, başarısızlık eşlik etmektedir. Bol vitamin takviyesi alınmalıdır. Kaliteli ve düzenli bir uykudur. Konsantreyi yüksek tutacak etkinlikler yapılmalı ve ekrandan televizyon telefon gibi teknolojik aletlerde uzak durulmalı” diyerek sözlerini tamamladı. Haber: Dilek Eyüboğlu