Çocuk Bakım Odası Bir İhtiyaçtır
EĞİTİM
Aktif Eğitim Sen Aksaray İl Temsilcisi Şaban Önge, Çocukların bakımı eğitim çalışanlarının en temel sorularından birini teşkil etmektedir. Hatta ailevi problemlere bile sebep olacak kadar ciddi bir sorundur. Özellikle ailelerinden uzakta görev yapan öğretmenlerin çocuklarını emin ellerde yetiştirmeleriyle alakalı yaşamış oldukları kaygı, performanslarını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi. Aktif Eğitim Sen Aksaray İl Temsilcisi Şaban Önge yaptığı yazılı basın açıklamasında şu görüşlere yer verdi; Çocukları için güvenilir bir bakıcı bulup bulamama endişesi hem kendi iç dünyalarında bir çalkantı meydana getirmekte hem de ders verdiği öğrenciler açısından çalışma verimini olumsuz etkilemektedir. Hayatın ilk yılı bebeğin anneye her yönüyle bağımlı olduğu bir dönemdir. Çocuk yürümeye ve koşmaya başladığında ise kendi başına hareket etme, bağımsız olma isteği içinde olmasına rağmen anneyi etrafında görmekten, onun yanında olmaktan hoşlanır. Sosyalleşme becerisinin kazanıldığı 3 yaşa kadar çocuklar bir taraftan anneden ayrışmaya çalışırken bir taraftan da bağımlılığı devam ettirirler. 3 yaşa kadar görülen bu bağımlı ilişkinin bu yaştan sonra azalması, ilişki boyutunun bağımlılıktan bağlılığa dönüşmesi beklenir. Kreş ve anaokulları çocuğun sadece bakıldığı ya da oyun oynadığı bir ortam değil, sosyalleşme becerisinin geliştiği, kurallara uymayı, yaşıtlarıyla ilişki kurmayı, paylaşmayı öğrendiği sosyal bir ortamdır. Eğitim çalışanlarından maksimum düzeyde yararlanmak ve çocuklarından ayrı kalmadan çalışmalarını sürdürebilmeleri için çocuk bakımı ile ilgili sorunlarına çözüm bulunması gerekmektedir.1869 eğitim çalışanı ile yapılan bir ankette “Eğitim kurumlarına çocuk bakım odası yapılmalı mıdır?” sorusuna, ankete katılanların %96’sını oluşturan 1788 kişi EVET, %4’üne tekabül eden 81 kişi HAYIR cevabı vermiştir. Bu anket sonucu da gösteriyor ki, çocuk bakım odası eğitim çalışanları için önemli bir ihtiyaçtır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi 2. maddesinde yer alan: “Taraf Devletler, bu Sözleşmesinde yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerinin, ana-babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk, cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceler, ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler. 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa bağlı olarak yayınlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakım Evleri Hakkında Yönetmelikte düzenleme yapılarak çocuk bakım odaları da açılabilir.Okullardaki Çocuk Bakım Odalarının Oluşturulması SonrasındaBöyle bir uygulama ile çocuk ile anne arasındaki bağ kopmamış olacaktır.Eğitim çalışanı annelerin, mesleki motivasyonları yükselecektir.Öğretmenlik mesleği toplum tarafından prestij kazanacak olup Milli Eğitim Bakanlığının saygınlığı ve tercih edilirliği de artacaktır.Böyle bir uygulama ile dünya ülkelerine de örnek olma şansı elde edilecektir.Kayıt dışı çalışan vb. gideri önlenmiş olacak hatta okullarda açılacak çocuk bakım odaları vasıtası ile de işsizlik sorununun çözümüne katkı sağlanarak her sene mezun edilen yüzlerce gencimize de yeni bir istihdam kapısı açılmış olacaktır.Çocuklara özel bakıcı tutulması veya bakım yurtlarına verilmesinin hem devlet memurlarının aile bütçesine getirdiği hatırı sayılır bir yük azaltılmış hem de çocuklar ehil ve güvenilir ellerde ve daha sağlıklı ortamlarda yetişecektir.Çocuk gelişimi alanı öğrencilerine staj imkânları oluşturulmuş olacaktır.
TÜM HABERLER