Bumerang
SİYASET
Başkan Altınsoy basın açıklamasın şöyle devam etti; 2006 ile başlayan süreçte askeri vesayete engel olma ve güya darbe girişimlerini önlemek maksatlı operasyonlar başladığı zaman sevinç çığlıklarını basanların, şimdi feveran etmeye hakkı var mı acaba? O süreçte de gözaltılar bir sabah kimseye haber verilmeden ansızın yapılmıştı. O süreçte de gözaltına alınanların eşleri ve çocukları vardı. O eşler ve çocuklarda korktular, ağladılar. Kimse seslerini, ağlamalarını, korkularını duymadı görmezlikten geldi. Generaller, basın mensupları gözaltına alındı. Gözaltı süresi hiç dikkate alınmadı. Ek süreler verildi. Yargılama yıllarca devam etti. İnsanlar perişan edildi. Aileleri mahvoldu. Gözaltına alınanların cep telefonlarına karakollarda telefon numaraları ve isimler bile yüklendi. Polis müdürleri, savcılar kahraman ilan edildi. Tamtamlar çalındı. Toplum bizden olanlar ve olmayanlar diye ayrıştırıldı. 36 etnik gruptan bahsedildi. Sanatçılar, bazı sözüm ona siyasetçiler insanları ikna etmek için illerin üst düzey bürokratlarının kontrolünde ikna odalarına çağrıldı. Yetmedi
Hizmet hareketine sıra geldiğini düşünen siyaset mühendisleri, dershaneler ile düğmeye bastılar. Zulüm sadece bazı insanlarla sınırlı kalmamalıydı. Hizmet hareketi de bu zulümden payına düşeni almalıydı. Ama hizmet hareketini küçümseyenler, aşağılayanlar bu işin çok kolay olmadığını düşünemediler. Rahmet mekân başbuğumuz yola çıktıklarınızı, yolda bulduklarınıza değişmeyin diye bizlere öğütler verirdi. Bu akpliler, PKK zihniyeti Zerdüştlüğün ve söz verdikleri Oslo karalarının gereğini yapmalıydılar ve yaptılar. hizmet hareketi bunu görmeli . Yolda değişim kendileri ile Zerdüşt pkklılar ve İsrail-Amerikan ortak gizli istihbaratçıları ile yapıldı. Hizmet hareketi yollarda değişilen insanlar manzumesi değillerdir. Onurları ile oynanmamalıdır. Ve 16 Kasım 2013 Diyarbakırda, ülkeyi getirdiklerini düşündükleri o gün gelmişti. Oslo kararları uygulanacak
şivan perver, barzani Türk toplumuna yeni kahramanlar olarak ilan edildi. Türk ırkı diye bir şey yok deme cesareti ve ahlaksızlığını da gösterdiler. Parçalama ve bölmenin son oyunları kendilerince oynanıyordu. Ancak hiç kimse umursamaz diyen, siyaset mühendisleri, bu bumerangın kendilerine döneceğini düşünemediler. Şimdi Sayın Arınç , ben o çocukların babaları olan bakanların ruh halini düşünüyorum diyor. Ama bu sefer çok şükür ağlamadı. Sahte gözyaşları dökmedi. Kimsenin aklına gelmeyen yerlerde; el bombası, silah bulanlar şaşırmamışlardı. Şimdi ayakkabı kutularında milyon dolarlar bulununca şaşırmasınlar. Bu pislik midemizi bulandırıyor. Yeter artık. Yazarkasa atıldığında oynayanlar, sevinenler, meclis önünde insanlar kendilerini yaktığında da oynuyorlar mı? Bakanların çocukları ve güya zengin olan insanların verdikleri rüşvet dalgası bastırılmamalı. Şimdi emniyet müdürlerini değiştirenler, savcıları da baskı altına almaya çalışıyorlar. türk Milletinin savcıları, emniyet müdürleri korkmasınlar. Onların arkasında Türk milleti vardır. HSYK ve içişleri bakanlığı onları ürkütmesin. Bizler savcılarımıza ve emniyet mensuplarımıza inanıyoruz. Zannediyoruz ki akpliler, adaletin kendilerinde lazım olacağını düşünemediler
Kurtarsın sizi , sizin olduğunu zannettiğiniz HSYKnız.
TÜM HABERLER