Bakan Şimşek’ten Kiracıları Kızdıracak Karar!
GÜNDEMHazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kiracıları kızdıracak bir açıklamada bulunarak, kirada yüzde 25 sınırının kaldırılması gerektiğini ifade etti.
Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte en çok ev sahipleri ve kiracılar karşı karşıya geldi. Aksaray’da ve diğer illerde uygulanan fahiş kira fiyatlarıyla birlikte hükümet, kiraya yüzde 25 sınırlaması getirdi ve uymayan ev sahiplerine karşı da ceza uygulamaya başladı.
“Yüzde 25 Kira Artış Sınırının Devam Etmesi İçin Bir Neden Görmüyorum”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yüzde 25 olarak uygulanan kira zammı sınırlaması hakkında kiracıları kızdıracak bir karara imza attı. Kira artışlarındaki yüzde 25’lik sınırın devam etmesi için bir neden görmediğini ifade eden Şimşek, “Yüzde 25 kira artış sınırının devam etmesi için bir neden görmüyorum. Etmemesi gerektiğini düşünüyorum. Devam etmesi yönünde bir çalışma da yok” dedi.
“Yeniden Dengelenme Sürecine Girdik”
Katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulunan Bakan Şimşek, ekonomide yeniden dengelenme sürecine girdiklerini ifade ederek, “Yani iç talebin aşırı artışı nedeniyle bir takım makro ekonomik dengesizlikler ortaya çıkmıştı. Şimdi orada bir yumuşama var. Net ihracatın etkisi ekonomide olumluya dönmeye başladı. Yani büyümede kompozisyon değişiyor, büyümede bir dengelenme var. Bu da beraberinde ortaya çıkan dengesizlikleri gideriyor" açıklamasını yaptı.
“Türkiye’nin Risk Primi 700 Baz Puandan 270’in Altına Geriledi”
Türkiye’nin risk priminin geçen sene mayıs ayında 700 baz puan olduğunu, şu anda 270’in altına gerilediğini hatırlatan Şimşek, “Bu dönemde gelişmekte olan ülkelere göre çok muazzam bir performans göstermişiz. Yani sadece bizim risk primimiz düşmemiş başka bize benzer ülkelere oranla risk primimiz çok daha hızlı şekilde düşmüş. Risk priminin düşmesi burada aslında programın çalıştığını özetleyen bir gösterge. Çünkü bu Türkiye'ye fon akışında maliyeti belirleyen unsurlardan bir tanesi. Türkiye'ye fon akışında bizim öngördüğümüzden çok daha büyük bir artış var. Özellikle yerel seçimlerden sonra son 1,5 ayda o kadar ciddi bir fon akışı ve Türk lirası lehine portföy değişikliği var ki, Merkez Bankası swap hariç rezerv pozisyonu neredeyse 49 milyar dolarlık bir iyileşme gösterdi” sözlerini kullandı.
“Türk Lirası Artık Değer Kaybetmeyecek”
Türk lirasının artık değer kaybına uğramayacağını belirten Bakan Şimşek, “Deprem, kur etkisi, vergi etkisi, beklenti kanalı üzerinden bütün bunları düşündüğümüz zaman son 1 yılda enflasyon ciddi bir şekilde yükselişe geçti. Bu sene o faktörlerin hiçbirisi yok. Biz piyasadan döviz almasak lira belki 20’li rakamlara kadar, 30’un altına düşerdi. Son 1,5 ay içerisinde Merkez Banka’mız döviz biriktirmeseydi. Büyük ihtimalle liranın bırakın değer kaybetmesini nominal değer kazanacaktır. Türk lirası artık değer kaybetmeyecek. Dövize olan ihtiyaç azalıyor. Türkiye'nin dış ticaret açığı azalıyor, mali kaynak sıkıntısı yok. Bu sene deprem yaralarını sararken deprem dışındaki harcamaları çok güçlü bir şekilde kontrol altına alıyoruz. Bazı kamuda tasarruf paketi açıkladık. Onu güçlü bir şekilde uygulayacağız. En önemli konu verimliliği artıracak, Türkiye'nin rekabet gücünü artıracak, yapısal reformları hızlandıracağız. Dolayısıyla iki kanaldan para politikasına dezenflasyon için destek vereceğiz. Bir; bütçe disiplini üzerinden destek vereceğiz. İki; reformları hızlandırarak verimlilik artışı üzerinden destek vereceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“İstisna ve Muafiyetler Hariç KDV’de Artış Öngörmüyoruz”
KDV konusuna da değinen Bakan Şimşek, “Ben defalarca söyledim, biz birtakım istisna ve muafiyetler hariç KDV'de bir artış öngörmüyoruz dedim. Yani enflasyonu yukarı çekecek. Biz bu konuda hassasiyetimizi gösteriyoruz. Bu sene geçen sene gibi vergi artışı da olmayacak” sözlerini kullandı.
“Enflasyon Mayıstan Sonra Düşüşe Geçecek”
Mayıs ayı enflasyon raporunun zirve yapacağını ifade eden Şimşek, “Yüzde 75-76 civarında zirveye çıkacak. Ama ondan sonra da hızlı bir düşüşe geçecek. Yıl sonu hedefimiz yüzde 38. Yaz aylarında sadece baz etkisiyle değil, sadece kur destekleyici olduğu için değil, sadece şartlar daha elverişli olduğu için değil, para politikası daha sıkı olduğu için geçen seneye göre, maliye politikası daha sıkı olduğu için, gelirler politikası daha sıkı olacağı için” değerlendirmesinde bulundu. Haber: Harun Atalay
İlginizi Çekebilir